Çerkes Kültürünü Fransa’da Yaşatmaya Çabalıyorlar  

0
648

Türkiye’li Oset Leyla Kılıç Karakaynak yakın tarihte yaptığı Fransa gezisi sırasında yaşadıklarını ve gördüklerini bizlerle paylaştı. Anavatan’dan binlerce kilometre uzaktaki Oset kardeşlerimizin Çerkes Kültürünü yaşatmak için gösterdikleri gayret bizi olduğu gibi sanırız siz okurlarımızı da duygulandıracak.  

Çok az üyesi olan Paris Oset (Alan) Derneği’nin başkanı Lora’yı kuzenimin arkadaşı olduğu için tanıyorum. Kuzenimle bizi genel kurullarına davet ettiği için fırsat bilip, Paris’e gittik. Kafkas halklarının, diasporada oldukları ülkelerde farklılaştıklarını düşündüğüm için her zaman diğer ülkelerde yaşayan Çerkesler’i merak etmişimdir. Paris’de tanıdığım Osetler’in birkaçı, babaları İstanbul üzerinden Fransa’ya geçmiş ve orada Fransız eşler edinmiş Osetler’in çocukları ve torunları. Bu kişiler yaşları 60-70 civarında olmasına karşın, babalarından aldıkları duyarlılığı, bağlılığı ve hasreti taşıyorlar. Derneği kuran da, yine bunlardan birisi olan Edebiyat Profesörü Teresa olmuş. Teresa’ya, Gürcü eşi bu konuda çok destek olmuş ve derneğin çalışmalarına da fiilen katılmış.  

Bir süre sonra Türkiye’den işçi olarak giden az sayıda Oset ve daha sonra da Osetya’dan gelen öğrenci ve mülteciler de onlara katılmış.  

Rusça’dan Fransızca’ya çevrilmiş Kafkas tarihi ve bugünü ile ilgili çok sayıda kitap ve yayın olduğu için, bilgi birikimlerinin genel olarak bizlerin çok üstünde olduğunu gördüm. Bir de bana ilginç gelen, toplantının yapıldığı, devlete ait dernek faaliyetine ayrılmış merkezde Oset bayrağı asılmıştı. Üç ayrı ülkeden Osetler’in buluşmasında kaynaşma çok çabuk oldu. Benzerliklerin yanı sıra farklılaşma da vardı.  

En büyük etken de din ve sonra da dil farkları olmuş. Fransa’daki Osetler’in hepsi Hıristiyan. Türkiyeli Osetlerin hepsi Müslüman. Osetya’dan giden Osetler ise karma ama onları ayırt etmek zor. Çünkü belirgin ibadetleri yok. Ayrıca birbirlerine karşı çok hoşgörülüler.Onlar için din sadece ayrıntıda kalıyor. Ama diğerlerinde dinden kaynaklanan mesafe fark ediliyor. Türkiyeli Osetler Türkiye’den Çerkes halklarıyla daha yakın ilişki içindeler ve ortak faaliyetlerde bulunuyorlar.  

Biz de bu ülkede ne yaşadığımızı, kendimizi nasıl ve ne olarak hissettiğimizi anlattık. Osetler’in öncelikle kendi içinde (din farkı gözetmeden) uyum ve bütünlük içinde olması ve bununla beraber tüm Kuzey Kafkas Halklarıyla bütünlük ve dayanışma içinde olması gerektiğini anlattık. Onlar da bu konuda eksiklikler olduğuna katıldılar.  

Toplantı sonunda da bayanların evlerinde kısıtlı şartlarda yaptığı Oset yemekleri ikram edildi (Çerkes yemeklerinin yapıldığı bir mekanın sahibi olarak bu kısmı da çok ilgimi çekti). Yemeklerin de, kültürün de Anadolu topraklarında daha farklı hale geldiğini görebildim. Ama büyüklerimizin yaşadığı tüm acılara ve bizim de bunları hissetmemize karşın Anadolu’da Çerkesler’in çokluğu ve farklılığının bizler için bir şans ve zenginlik olduğunu düşünüyorum. Bu kültürün daha da zenginleşeceğine inanıyorum.  

 

Sayı : 2006 04