Kafkasya’nın Dağıstan bölgesinde yaşayan halklar, yıllarca süren savaşlardan sonra Çarlık Rusyası’nın istilasına maruz kalmış, vatanlarının işgal edilmesi ile birçok Kafkas topluluğu gibi sürgün yaşamışlardır.
Bugün, Türkiye ve başka ülkelerde binlerce Dağıstanlı yaşamaktadır. Türkiye’de yaşayan Dağıstanlılar, anayurtlarından ayrılmaya mecbur bırakılan bir topluluktur. Zorlu yolculuk sonrasında Anadolu’ya dağılan Dağıstanlı aileler 1860’lı yıllarda Ortatepe ve Kireç köyleri ile diğer yakın yerleşim bölgelerinde yaşamlarına başlamışlardır.
Ortatepe köyü, Kahraman Maraş ilinin Göksun ilçesine bağlıdır. İlçeye 5 km. uzaklıkta ve kuzeyindedir. 1859 yılında ilk göç kafilesinden 32 aile bu bölgeye gelmiştir. İlk birkaç yıl zorluklar içinde; yaz aylarını köyün kuzeyinde bulunan Devemağarası isimli yerde, kış aylarını da Savrungöz, Kargaçayırı ve Dedefakı’ya giderek geçirmişlerdir. Buraların kurak olması nedeniyle , Binboğa dağlarının uzantısı olan Hevlekli, Tetir ve Kırcainek dağlarının ortasındaki tepenin eteğinden arazi satın alınmıştır. Bu tepenin dağların ortasında bulunması nedeniyle köye ‘Ortatepe’ adı verilmiştir.
İlk yerleşen 32 aileye 1893’lerde beş aile daha katılmıştır. Bugün ise 250 hanelik bir köy durumuna gelmiştir. Köyün, geçim kaynağı tarıma dayalıdır. Binlerce dönüm sulak arazisi bulunan köyde kısmen hayvancılık da yapılmaktadır.
Kültürel anlamda köy, diğer Çerkes köyleri ile aynı kaderi paylaşmaktadır. Geleneksel kültürü oluşturan ana dilin kulanımı azalmakta, dışarı göçle beraber nüfus da azalmaktadır. Kültürün korunması ve kültürel faaliyetlerin yürütülmesi için bölgede bulunan iki Avar köyü (Kireç ve Ortatepe köyleri) bir araya gelerek Dağıstan Kültür Derneği’ni kurmuşlardır. Dernek; ilk büyük faaliyetleri olan “Geleneksel Avar Bayramı (OTSBAY)” (bahar bayramı)’nı bu yıl kapsamlı bir şekilde düzenleyerek, kendi topluluğu üzerinde bilinçlenme sağlamayı hedeflemektedir.
Yaşatılan Eski Bir Gelenek : OSTBAY BAYRAMI
Bu yıl 146.sı kutlanacak olan bayram; binlerce yıllık tarihi olan Dağıstan’da kutlanan ve Anadolu’ya geldikten sonra da unutulmadan 145 yıl devam ettirilen, büyük acılar yaşamasına karşın Dağıstanlılar’ ın yaşama, kültürlerine ve geleneklerine bağlılıklarının bir göstergesidir.
İçeriğinde; sevgi, hoşgörü, dayanışma, bereket ve ümidi ve dahası saymakla bitmeyen insani değerleri barındıran bu güzel bayramın her yıl coşkuyla kutlanması ve yaşatılması için büyük çabalar harcanmaktadır.
Bu bayram Dağıstan’da genellikle Avar, Gazikumuk ve Dargiler’de yapılmaktadır. Geleneksel olarak Mart ayının ortasında veya sonuna doğru, hava ve toprağın işlenmeye hazır olma durumuna göre hazırlıklar yapılmaktadır. Törenler bölgelere göre küçük farklılıklar göstermektedir, genelde aynı seramoniler uygulanmaktadır. Çok eski olan bu törenlerin Dağıstanlılar tarafından İslamiyet’ten önce de yapıldığı bilinmektedir. Bugün Dağıstan’da bazı bölgelerde artık yapılmayan bu törenlerin, mükemmel bir şekilde uygulandığı yerler de hala mevcuttur.
Bahar Bayramı, her yıl baharın başlangıcında çiftçilerin işe başlayacağı zamanlarda yapılır. Köy büyükleri (İhtiyar Heyeti) toprak bayramının gününü ve tarihini kesin olarak belirlerler. Bayramı yapmak için organizasyon görevini üstüne almış olan kişi hazırlıklara başlar. Tüm komşu köylere haber gönderilir, basın-yayın kuruluşları ile bu haber geniş kitlelere duyurulur.
Törenler iki gün sürmektedir. Birinci gün; köy camisinde mevlit töreni yapılır, bereketli bir yıl olması için dualar edilir. Huzur ve mutluluk dileklerinde bulunulur, rahmetli olan büyükler saygıyla anılır.
İkinci gün; köy büyükleri tarafından bu yörede yetiştirilen üründen oluşan karma tohum dualar eşliğinde toprağa serpilir ve toprağın sürülmesi ile yeni ürün yılı başlamış olur.
Tören günü, organizasyon sorumlusu tarafından tüm köylü sabahın erken saatlerinde yemeğe davet edilir, yaş sırasına göre büyükten küçüğe herkes yemeklerini yer ve tören için son hazırlıklar tamamlanır. Bir karasaban, tören için hazırlanır, sabana koşulan hayvanlar aksesuarlarla süslenir. Daha önceden belirlenen meraya hareket edilir, bu yürüyüş sırasında dualar okunur, bereket dileklerinde bulunulur. Mera başında köy büyüğü tarafından bir bereket duası okunur ve yılın ilk tohumları toprağa atılır. Köyün en yaşlısı ilk sürümü yapmak üzere sabanı toprağa saplar ve toprak işlenir, bu sırada bereket dilekleri ile yerden alınan yumuşak toprak parçaları veya kar topları sabanı kullanan kişiye fırlatılır, törenlerin en eğlenceli olan bu kısmını insanlar büyük bir coşku ve heyecanla izlerler, bu suni yağmur daha da şiddetlenerek devam ettirilir. Toprağı diğer köy büyükleri sırayla sürerler. Her turda bu toprak yağmuru devam eder, bundan kimse şikayetçi olmadığı gibi oldukça memnundurlar, ihtiyarların memnuniyetleri yüzlerinden belli olur. Toprak sürümü bitince beklenen an gelmiştir; sürülmüş yerin tam ortasına “GOR” denilen tören bayrağı dikilir. Geleneklere göre bu bayrağı kim alırsa gelecek yılın törenlerini organize etme işini üstlenmiş sayılır. Şimdiye kadar bayrağın alınmadığı hiç görülmemiştir. Bayramın tüm insanlığa, barışa, kardeşliğe, saygıya, hoş görüye neden olması ve bereketli bir ürün alınması dileğiyle tören bayrağı bir gönüllü tarafından kabul edilir. Bayrağın üzerinde çeşitli hediyeler, köye özgü yumurtalı “GOR” adı verilen yine köye özgü fırınlarda pişirilen ekmek olmazsa olmazlardandır. Bayrak tam bir gelin gibi süslenir.
Törenin başlangıcı köy büyüğünün açılış konuşmasını yapmasıyla başlar ve arkasından resmi kurum temsilcileri bu anlamlı gün için dilek ve temennilerde bulunur. Sıra aktivitelere gelmiştir; önce at yarışları yapılır ve ödüller dağıtılır. Arkasından en küçüklerden en büyüklere kısa mesafe koşular başlar; altmış, yetmiş yaşındaki insanların bile bu koşulara katıldığı görülür. Yarışa her katılana ödül verilir, bu ödüller bu gün için yapılmış özel ekmeklerdir. Arada bir, ödüllerde yaşanan anlaşmazlıklarda yaşlıların baston kavgası da görülür.
Tören ekmekleri, köydeki fırınlarda pişirilir, ortası delik ve içinde yumurtaların bulunduğu bu ekmekler çok anlamlı ödüllerdir. Ekmekler bütün köy kadınları tarafından Kafkasyalılar’a özel küçük fırınlarda pişirlir. Her hane elli- yüz kadar “Gor” ekmeğini, sporculara verilmek üzere tören alanına gönderir.
En son olarak güreş müsabakalarına gelinir. Dağıstanlılar için bu gün bile en revaçta olan spor dallarından biridir güreş, onlarca uluslar arası şampiyonlar yetiştiren bu insanlar büyük bir heyecanla müsabakaları izlerler, kritikler yaparlar, kazananları alkışlarlar. Ödüllerin dağıtılmasının ardından müsabakalar sona erer.
Köy büyüklerinden biri köy halkı adına konuşarak, gelen misafirlere teşekkür eder, gelecek yılın törenlerini şimdiden kutlar ve konukları gelecek yıl için tekrar davet ederek, töreni sonlandırır.
Not: (6-7) Mayıs tarihlerinde Ortatepe köyünde kutlanacak olan Ostbay Bahar Bayramı’na herkes davetlidir.
Sayı : 2006 05