Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Dağıstan Cumhuriyeti

Oldukça küçük bir ülke olan Dağıstan’da kökenleri çok eskiye dayanan 30’dan fazla etnik grup yaşar. Bu gruplar birbirleriyle hiç savaşmamışlardır. Ancak  ülke büyük göçlerin yolu üstünde kaldığından sayısız istilalara uğramıştır. Moğollar, Tatarlar, Timurlenk, Büyük İskender, Araplar, Türkler, Persler, Hazarlar ve daha niceleri…   

Bir Kuzey Kafkas ülkesi olan Dağıstan 6 ülke ile karadan ve Kaspis (Hazar) denizi aracılığıyla komşudur: Rusya Federasyonu (Çeçenya, Kalmukya, Stavropol Eyaleti), Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Türkmenistan ve İran. Yaklaşık 50.300 km² yüzölçümü vardır.  

Dağıtan’da 42 idari bölge, 10 şehir ve 14 kentsel yerleşme vardır. Yazlar genelde sıcak ve uzun olur. Alt-tropik iklime sahip olan Kaspis kıyıları deniz düzeyinin 28 m. altında iken, Kafkas dağlarında 4000 m. aşılmaktadır. En büyük nehirler Terek, Sulak ve Samur’dur.  

 

Tarih

Dağıstan’daki ilk insan izleri Paleolitik (Aşel dönemi) çağa, 150-80 bin yıl öncesine gitmektedir.  

M.Ö. 4. yy’dan M.S. 4. yy’a kadar geçen dönemde Doğu Kafkasya’daki en belirgin olgu, Kafkas Albanya’sının kurulması ve büyümesidir.  

Çeşitli göçer kabilelerin (Savir, Avar, Barsil, Hun vb.) Kaspis kıyısındaki yöreleri istila etmesini, 5. ve 6. yy’larda Lak, Tabasaran, Zerikhgeran, Kaytak, Gumik, Serir, Derbent ve Maskut krallıklarının kurulması izlemiştir. 7. yy’ın ortalarında bir güney Avrupa devleti olan Hazar Kağanlığı boy göstermiş, Dağıstan da bu Kağanlığın sınırları içinde kalmıştır.  

Ülke; 740’lı yıllardan itibaren, Dağıstan halklarının da katılımı ile yürütülen Arap-Hazar savaşlarına sahne olmuş, savaşın sona ermesinden sonra Arap fetihleri sürmüş, Dağıstan’da İslamiyet’in yayılması başlamış ve 15. yy’da tamamlanmıştır.  

1. yy’ınortalarında bugünkü Kumuk halkının formasyonunda belirleyici bir etmen olan Polova-Kıpçak kabileleri boy gösterir.  

Tatar-Moğol istilası Dağıstan tarihinde başlı başına bir çağdır. 1220-22 yıllarında yirmi bin kişilik ordu, Kuzey Kafkasya’ya, Transkafkasya ve İç Dağıstan üzerinden girerek dağlıların sert direnişini ezmiştir. Bu istila yerli halkın sosyo-ekonomik ve kültürel açılardan gerilemesine neden olmuştur.  

1395’de büyük bir ordunun başında Azerbaycan ve Derbent geçidi yoluyla Dağıstan topraklarına giren Timur’un barbarca katliamları, Dağıstan halklarına felaket getirmiş ama özgürlük düşkünü dağlılar diz çökmemiştir.  

1. yy’daİran ve Osmanlı İmparatorluğu Dağıstan’a egemen olabilmek için birbirleriyle çatışmaya başlamıştır. 1582’de Lak, Avar ve Dargiler’den oluşan birleşik kuvvetler Osmanlı yeniçerilerini yenmiştir. Bunu İran Şahı Nadir’e karşı yürütülen savaşlar izlemiştir. Dağlıların birleşik ordusu, İranlılar’ı önce Canik’te (1738), ardından Dağıstan’da (1741) yenmiştir.  

19 .yy’da dağlıların Çar sömürgeciliğine karşı özgürlük savaşı, hem Dağıstan’ın, hem de bütün Kafkasya’nın tarihinde en canlı sayfa olmuştur. Yürütülen bu savaş, Dağıstan ve diğer Kuzey Kafkas halklarının, üç İmam’ın önderliğindeki bir kahramanlık destanıdır: Gazi Muhammed, Hamzat Bek ve Şamil. Bu savaş sırasında bir de devlet -Şamil’in İmamat’ı- kurulmuştur. Bu devlet, 1834-1859 arasında varolmuştur. Dağlıların bu savaşı 25 Ağustos 1859’da Çar kuvvetlerinin Şamil’in son kalesi olan Gunip’i ele geçirmesi ile son bulmuştur. Dağıstan, Rus İmparatorluğu tarafından fiilen işgal edilmiştir. Ancak bu dağlıların özgürlük ve bağımsızlık savaşının sonu olmamış, 1877’de Dağıstan, Çeçenya ve Adıgey’de yeni bir isyan olmuş, kaba kuvvetle bastırılmıştır.  

Şubat Devrimi, 1917 darbesi ve bunu izleyen iç savaş halka eziyetler yüklerken, Dağıstan açısından politik ve sosyal sonuçlar getirmiştir. 13 Kasım 1920’de yalnızca yerli halkların katıldığı Dağıstan Halkları 1. Kongresinde Dağıstan Sovyet Otonomu ilan edilmiştir. 20 Ocak 1921’de tümüyle Ruslardan oluşan Merkez İcra Komitesi Dağıstan Otonom Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin kurulması kararını almış ve Aralık 1921’de yalnızca Dağıstanlılar’dan oluşan Kurucular Kongresi cumhuriyetin Anayasasını yürürlüğe koymuştur. 1937’de, SSCB Anayasası çerçevesinde yeni Dağıstan Anayasası kabul edilmiştir.   

1941-45 Yurtseverlik Savaşı tüm ülke için büyük bir trajedi olmuştur. Dağıstan’da akrabalarını yitirmeyen tek bir aile kalmamıştır. Ancak Dağıstan halkları SSCB halkları ile birlikte faşizme karşı zafer kazanmış ve 52 Dağıstanlı, Sovyetler Birliği Kahramanı ünvanını almıştır.  

 

Dağıstan’ın Halkları  

Dağıstan, etnik açıdan en karışık bölgelerden biridir; burada 30’u yerli olan İber-Kafkas, Türk, İran, Hint-Avrupa ve diğerleri olmak üzere 100’ü aşkın milliyet ve halk yerleşmiştir. Yerel dillerin önemli bir bölümünde lehçe ve patois ayrışımları vardır.  

Dünyanın diğer hiçbir yerinde bu kadar küçük bir alanda bu kadar çok halkı bir arada bulma olanağı yoktur. 1996 başlarında Dağıstan’ın nüfusu 2.1 milyonu aşmıştır. Bu Rusya’nın toplam nüfusunun %1.2’sidir. Nüfusun %58’i kırsal alanda yaşar. Nüfus artışı hızlıdır; doğum oranı % 2, ölüm oranı % 0.71’dir. Nüfus yoğunluğu kilometre kareye 42.5 kişidir. Nüfusun büyük çoğunluğu Sünni Müslümandır. Şii Müslüman olan Dağıstan Azerileri azınlıktadır. Rus, Gürcü ve Ermeniler Hristiyan’dır. Dağlı halklar arasında Yahudiler de bulunmaktadır. 1989 sayımına göre cumhuriyetin etnik bileşimi şöyleydi:  

Avarlar (496 bin); Sulak nehrinin kollarını oluşturan vadiler boyunca orta ve batı Dağıstan’da yerleşmişlerdir. Avarlar ile tarihsel birlikteliği olan Andiyan (Andi, Akhvakh, Bagulal, Botlikh, Godoberin, Karatin, Tindal, Çamalal) ve Didoyan (Beztin, Ginuk, Gunzib, Hvarşin, Tzez-Dido) halkları ile Arçinler, kültür ve dil açısından farklılık gösterirler. Toplam 60 bin kişi olan bu halklar hem kendi dillerini hem de Avar dilini konuşur; büyük bir bölümü Rusça da bilir. Bu halklar Avar özbilincini paylaşır.  

Darginler (Kaytak ve Kubaçiler dahil 280.4 bin) Dağıstan’ın merkezi kısmında; Kumuklar (231.8 bin) alçak bölgelerde ve ovalarda; Lezginler (204.4 bin) Güney Dağıstan’ın her yerinde; Laklar (91.7 bin) çoğunluğu Dağıstan’ın dağlık orta kesiminde, bir bölümü ise Çeçenya sınırı boyunca; Tabasaranlar (73.2 bin) Güney Dağıstan’ın dağ yamaçları ile ovalarında; Nogaylar (28.3 bin) özellikle cumhuriyetin kuzeyindeki Nogay steplerinde; Rutullar (15 bin) Güney Dağıstan’da Samur havzasının yukarılarında; Agullar (13.8 bin) Güney Dağıstan’da Çırakçay nehri havzasında; Tsakurlar (5.2 bin) Güney Dağıstan’da Çırakçay nehrinin sağ kolları boyunca; Azeriler (75.4 bin) Derbent kenti ile Derbent ve Tabasaran ilçelerinde; Çeçenler (60 bin) Hasavyurt ve Novolak ilçelerinde; Ruslar (300 bin) kentlerde ve Kızılyar ile Tarumov bölgelerinde yaşarlar.  

Dağ Yahudileri ve Tatlar (17-18 bin); esas olarak kentlerde yaşayan bu halkların dil ortaklığı vardır. Ancak dinsel inançları farklıdır (Şii Müslüman, Yahudi ve Monofizit Hristiyan).  

Dağıstan dışında özellikle Rusya, Azerbaycan ve Orta Asya Cumhuriyetleri’nde önemli sayıda Dağıstanlı yaşar.  

 

Diaspora  

Çeşitli tarihsel olaylar nedeniyle, binlerce Dağıstanlı Orta Doğu ülkelerine (Türkiye, Suriye, Ürdün, Irak, Mısır, Suudi Arabistan, vb)  göçmüştür. Amerika, Avrupa ve diğer bazı ülkelerde de Dağıstan diasporası vardır. Osmanlı İmparatorluğu topraklarına 1860’lar ve 1870’lerin sonlarında yapılan göçlerin temel nedeni, Kafkas Savaşı’nın sonucu ve 1877’deki dağlı isyanıdır. Bu zorunluluktan kaynaklanan bir  göç süreci idi. Daha sonraları 1905-1907 yıllarında ve iç savaş sırasındaki olaylardan sonra da göç hareketleri izlenmiştir.   

Dağıstan diasporası konusunda sayısal bilgi vermek oldukça zordur. Araştırmacılar halen Orta Doğu ülkelerinde oturan Dağıstan kökenlilerin sayısını yaklaşık 100 bin olarak kabul etmektedirler. Bunların 2/3’ünün yaşadıkları ülkede kültürel ve dilsel olarak asimile oldukları düşünülmektedir. Burada kaydetmek gerekir ki, Dağıstan diasporası milliyet (dil) esasına göre farklılaşmaz, tümü kendilerini “Dağıstanlı” olarak kabul eder.  

Son yıllarda Dağıstanlılar yurtdışındaki soydaşları ile aktif ve kalıcı ilişkiler kurmaya başlamıştır. Ekonomik ve kültürel işbirliği gelişmeye devam etmektedir. Dağıstan göçmenlerinin yeni nesil çoçukları, Dağıstan’da yüksek öğrenim görmektedir. Tarihi atavatanlarında yaşamak ve vatandaş olmak isteyenlerin sayısı artmaktadır.  

KAYNAK- www.etnik.gen.tr  

Echo of the Caucasus Magazine-Special İssue (Kafkas Yankısı Dergisi Özel Sayı)-No.1 (11), 1997  

İngilizce’den Türkçe’ye Çeviri: Gökhan Menteş  

Proje Yöneticisi: R.A. Abakarov, DC Onursal Ekonomisti-DC Ekonomi Bakanlığı  

Baş Editör: Şapi Kaziev  

Editörler Kurulu: G. Omarov,V. Biguaa,V. Korşunov,N. Lapşin,V. Markov,G. Usahova, O. Aksionova  

Not: Kısaltılarak alıntılanmıştır-Jineps  

 

Sayı : 2006 07  

Yazarın Diğer Yazıları

Aidiyet yolculuğu ve ikilemler

Papirüs Yayınevi’nin “2 ağaç arasında...” kitabının yazarı Can Karakaş için düzenlediği tanıtım etkinliği 19 Ekim’de Şamil Eğitim ve Kültür Vakfı’nda gerçekleştirildi. Atalarının kökenini ileri yaşlarında...

Judoda gümüş madalya

19-20 Ekim’de Kosova’da yapılan U23 Balkan Judo Şampiyonası’nda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) adına mücadele eden Çkippa Gökçe Güneş, gümüş madalyanın sahibi oldu. Sakarya Mesudiye Köyü’nden...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img