Federasyonumuz tarafından 07.06.2008 tarihinde Kafkas Abhazya Dayanışma Komitesine gönderilen yazı ekte bilginize sunulmuştur.
Sayın İrfan Argun,
Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi Başkanı,
İstanbul,
Sayın İrfan Argun ve Komitenin değerli üyeleri,
Abhazya’nın bağımsızlığının tanınması için önemli gelişmelerin olduğu şu günlerde Türkiye’de kendi toplumumuz içinde oluşan gelişmeleri üzüntü içinde dikkatle izlemekteyiz. “Abhazya’nın Dostları” adlı insiyatif platformunun ortaya çıkması ve daha sonraki gelişmeler, internet ortamında yapılan suçlamalar bizi kaygılandırmaktadır. Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımızın olduğu şu günlerde izlediğimiz gelişmeler, kanımızca dostlarımızdan çok düşmanları mutlu etmektedir. Tartışmalara taraf olan tüm kişi ve kurumların, itidal içinde olgun bir hoşgörü ile sorunları tartışması ve çözüm üretmesi gerektiğine inanarak, bir uzlaşı diyalogu sürecine ihtiyacımız olduğuna inanıyoruz. Bu konuda tabanımızın ve derneklerimizin yoğun talepleri de göz önüne alınarak, Kafkas Dernekleri Federasyonu yönetim kurulu adına diyalog çağrımızı size iletiyoruz.
Sayın Başkan, ve Komite üyeleri, öncelikle bazı tespitleri yapmamızda yarar olduğunu düşünüyoruz. Kurum olarak 3 Şubat’ta İstanbul’da insiyatifinizle yapılan toplantıya tüm yönetim kurulu üyelerimizle katılmış idik. O toplantı, bir barışma toplantısı olarak, toplumumuzca çok olumlu algılanmıştı. Söz konusu toplantıda, hatırlanacağı üzere, ayrıca bir çok dilekler dile getirilmiş, KAFFED olarak kurumumuz da görüşlerini yapıcı ve yön gösterici bir deklerasyon ile duyurmuştu. Bu tür toplantıların toplumda yüksek beklentiler yaratması son derece doğaldır. Bizce bu günkü sorunların kaynağı o gün yaratılan beklentilerin yeterince karşılanıp karşılanmadığı algılamasında yatmaktadır. O günkü toplantıda KAFFED olarak görüşlerimizi şu şekilde özetlemiştik:
“Şimdi yeni dönemde, yani “diplomatik savaş” sürecinde, Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi’nin yeni bir misyon ile daha güçlü bir temsil yapısına kavuşturulması gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bu süreç daha çetin geçecektir ve ne kadar süreceği de belli değildir.
Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi’nin, Abhazya’nın bağımsızlığı yolunda Abhazya’daki devletimizin yöneticilerine daha etkin lobi desteği verecek , güçlü bir yapıya kavuşması için önerilerimiz şunlardır:
1- Komitenin artık, tüzüğüyle, net şekilde belirlenmiş misyonuyla, somut hedefleri ile resmi kurumsal bir yapısı olmalıdır. Bu yapı içinde Abhaz halkının ve derneklerinin öncü rol oynaması doğaldır.
2- Kurumsal yapı en geniş temsil gücünü sağlamalıdır. Bunun için Kuzey Kafkasyalı kardeşleriyle sözde değil özde bütünleşmeli, Türkiye’deki en büyük örgütümüz Kafkas Dernekleri Federasyonu ile ilişkilerini daha yapıcı bir iş birliğine dönüştürmelidir.
3- Komite’nin yeniden yapılanması sırasında mevcut uluslar arası kurumlarımız olan Dünya Abhaz Abazin Halkları Kongresi, Dünya Çerkes Birliği gibi kurumlarımızın varlığı göz önüne alınarak, en geniş desteği alacak, ancak çok sesli yapıyı da engelleyecek yapılanma oluşmalıdır.”
Kurum olarak o gün ifade ettiğimiz bu önerilerin ve olumlu beklentilerin aksi yönünde oluşan gelişmelerin Federasyonumuzu endişelendirmesi kadar tabii bir sonuç olamayacağını takdir edeceğinize inanıyoruz.
Bizim gördüğümüz kadarıyla 3 Şubat toplantısının organizasyonunda aktif rol oynayan bir çok arkadaşımız da Komite’ye küserek ayrılmıştır. Ardından da “Abhazya’nın Dostları” adlı platform bir insiyatif grubu olarak ortaya çıkmıştır. “Abhazya’nın Dostları” adlı platformu oluşturan isimlere baktığımızda, burada yer alan insanları, Abhazya’nın bağımsızlığı gibi ulusal sorunlarda samimiyetlerinden şüphe etmeyecek kadar uzun süredir tanımaktayız. Platformun öncüleri ve katılımcıları Çerkes Ulusal sorunlarında omuz omuza yıllardır mücadele ettiğimiz arkadaşlarımızdır. Abhazya davasında samimiyetlerinden şüphe edilmeyecek bu insanlarımızı da, komitede görev yapan arkadaşlarımızı da yıpratmanın, ve karalamanın Abhazya davasına yararı olmadığı açıktır. Aksi davranışlar, sorunlara doğru teşhis koyup, akılcı çözümler üretmek yerine, toplumsal bölünmeyle, Abhazya’nın Bağımsızlığının tanınması yönünde zafiyet yaratmaktan öte bir fayda sağlamamaktadır.
Sayın Başkan bu konuda size büyük sorumluluk düşmektedir. Bu sorumluluklar KAFFED Başkanı’nın şahsınıza ve Komitenize ilettiği samimi mektupta açıkça ifade bulmuştur. Başkanımızın aşağıdaki ifadelerine katıldığımızı belirterek bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyoruz.
“a- KADK başkanı, kim olursa olsun, Abhazya ile ilgili tüm kişisel ilişkilerdeki belirleyici konumdadır. Komite başkanlığı makamı, Abhazya davasında Türkiye diasporasının önderliğini temsil etmektedir. KADK başkanı kişisel veya toplumsal ilişkilerin olumlu veya olumsuz olmasının sorumluluğunu taşımak durumundadır. Dolayısıyla bu sorumluluk altında ve toplum önderi konumuyla, kişi ve kurumlarla ilişkilerinin yapıcı düzeyde olması, davaya olan inancı, katılımı ve desteği arttıracaktır. Sonuç olarak KADK Başkanları duygusallıktan uzak, eleştirilere açık, kucaklayıcı bir önder tavrı sergilemek durumundadır.
b- KADK’nın diğer kurumlarla ilişkilerini kurumları yöneten kişiler ile yürütmesi doğaldır. Dolayısıyla kurumsal sağlıklı ilişkilerin sağlıklı kişisel ilişkiler ile oluşması da kaçınılmazdır. Bunun sağlanması için kurumsal sorumluluk bilinciyle, güvene dayalı diyalog kurulması şarttır. Toplum önderleri olarak kurumların başına geçen kişiler de bu bilinç ile davranmak zorundadır. Zaman zaman yanlış anlamalar olabilir, yanlış aktarımlar olabilir, hatta farkında olmadan yanlışlıklar da yapılabilir. Doğru olan konuları ilgili kişilerle açık şekilde konuşmak ve tartışmak, sonuca bağlamaktır. Yanlışların düzeltilmesi ve asgariye indirilmesinde bu pozitif yaklaşım olmazsa olmazdır. Bunun için de karşılıklı güven ve hoşgörü şarttır.
c- Toplumumuzda çok farklı düşünen, eleştiren ancak diğer taraftan da kapasiteli insanlar vardır. Onlarında kapasitelerinden toplum adına yararlanmak için gerekli hoşgörü ve yönetim maharetini göstermek önderin ve yardımcılarının görevi olmaktadır.”
Sayın Başkan, ve değerli komite üyeleri, Türkiye’de Adige-Abhaz diyasporasını temsil eden en büyük kurum olarak toplumumuzun bizden beklentileri de doğal olarak çok yüksektir. Halen Komitenizin insiyatifi ile Ankara’da oluşturulan “Çalışma Grubu” içinde ve oluşturulan komisyonlarda tüm gayretimizle çalışmaktayız. Kuruluşundan bu güne kadar doğru bir kurum olduğuna inandığımız KADK’nin de güçlü ve toplumu kucaklayıcı yapıya sahip olmasını çok önemli görüyoruz. Diğer taraftan, Komite çalışmalarının dışında yapılan ve Abhazya’nın yararına olduğuna inandığımız etkinlikleri de dikkatle izlemek zorundayız. Bizim insiyatifimiz dışında gelişen tüm gruplarca yapılan çalışmaların da bir yandan Abhazya’nın yararına olmasını sağlamak, diğer yandan dışarıya karşı bir bölünmüşlük görüntüsü vermemek için, mevcut durum Federasyonumuza büyük sorumluluk yüklemektedir. İstesek te istemesek te yapılan her etkinliğe yapıcı destek vermek, Abhazya için yapılan diğer çalışmaların doğrultusunda sonuçlandırılmasını sağlamak gibi çok zor bir görev Federasyonumuza düşmektedir. Bu görev anlayışımız, ve toplumumuzun beklentileri doğrultusunda yaptığımız çalışmaların da yanlış değerlendirildiğini işitiyor ve üzülüyoruz.
Sonuç olarak Komite’nin, 3 Şubat toplantısından sonraki süreci yeniden değerlendirerek, mevcut durumu daha yapıcı yaklaşarak, diyalog kapılarını açık tutması gerektiğine inanıyoruz. Belki en kısa zamanda yeni bir arama toplantısı yaparak, çözüm üretmeye çalışmak yararlı olacaktır. KAFFED olarak her zaman olduğu gibi, tavrımız kurumsal yapılarımızı korumaktan, güçlendirmekten ve toplumsal uzlayışa katkıda bulunmaktan yana olacaktır.
Tüm Komite çalışanlarına sağlık ve esenlikler diliyorum.
Saygılarımızla.
Kafkas Dernekleri Federasyonu
Yönetim Kurulu adına Cihan Candemir
Sayı : 2008 07