Dünya ABHAZ-ABAZİN Halkları Birliği’nin 5. Kongresi

0
463

Notlar-Gözlemler 

Dünyanın değişik bölgelerinden 36 Cumhuriyet ve STK’nın, yaklaşık 300 delege ile temsil edildiği kongreden, ‘ABHAZYA’nın BAĞIMSIZLIĞIna Tam Destek’ kararı çıktı. Katılan Delegeler’in OYBİRLİĞİ ile kabul ettiği ‘BAĞIMSIZLIK DEKLERASYON’u, delegasyonun yoğun alkışları arasında basın mensupları ve Dünya Kamuoyu’na sunuldu. 

Kongrede ağırlıklı olarak ortak diller, Türkçe ve Rusça idi. Suriye Delegasyon sözcüsünün konuşmasını Türkçe olarak yapması, dikkatleri çeken diğer bir husus oldu. Bu nokta anadil öğrenilmesinin gerekliliğini bir kez daha ortaya çıkarırken, Kafkasya Halkları’nın anadillerinin yanında ortak bir dil kullanmalarının zorunlu olduğunu da ortaya çıkarması bakımından dikkate değerdi.  

Kongre başlamadan önce Abhazya Devlet yetkilileri ve tüm Delegasyon’un katıldığı ‘Şehitler  Parkı’ndaki anma ziyareti, duygulu dakikaların yaşanmasının yanı sıra, bağımsızlık için ödenen insani bedelleri öne çıkarması bakımından çok önemli bir göstergeydi, savaşsız ve insan haklarına saygılı bir Dünya özleyenlerin ne denli haklı olduklarını bir kez daha kanıtladı. 

Kongre’nin tüm Dünya’ya canlı olarak yayınlanamamış olması, önemli bir eksilik olarak göze çarparken, Adıgey delegasyonundan Necdet HATAM’ın, konunun ivedilikle çözümü yolundaki önerisi not edildi. 

Abhazya Televizyonu Kongre’yi gün boyu canlı yayınlarken, RF televizyonu kongreye çok ilgiliydi, özellikle Avrupa’dan katılan delegelerin görüşlerinin alınması çabaları dikkate değer bir diğer husustu. Delegelere sürekli olarak geleceğe ilişkin düşünce, beklenti ve duruşlarının nasıl olduğu yolunda sorular yöneltildi. 

Kongre sonrasında Devlet sanatçıları tarafından sunulan solo-koro ve halk oyunları aktiviteleri Delegeler’i adeta büyüledi. Özellikle çocuklar tarafından gerçekleştirilen halk dansları gösterileri dakikalarca süren alkışlara neden oldu. 

Kongre’nin ikinci gününde ekonomik ve demografik konuların görüşülebilmesi için, iki değişik toplantı gerçekleştirildi. 

Ekonomik konulardaki toplantı, Abhazya Hükümet yetkililerinden üç Bakan’ın bilgilendirme konuşmalarıyla başladı. Devlet gelirlerinin arttırılması gereği üzerinde durulan konuşmalarda, 1462 Tesis ve İşletmenin özelleştirme kapsamında olduğu ( 22 si büyük ölçekli) Diasporanın özelleştirmelere iştirak ederek, ekonomiye katkı vermeleri gereği üzerinde duruldu. Yapılacak yatırımları teşvik amacıyla vergi muafiyeti uygulaması yapılacağı bilgisini sunan Ekonomi Bakanı (örneğin 100.000 usd’lik bir yatırım için üç yıllık bir vergi muafiyeti öngörülüyor), destek talebinde bulundu. 

Abhazya’da uygulanan vergilerin, gerçek manada düşük olduğu ise ortaya çıkan bir başka realite idi. (Gelir vergisi…% 10- Kurumlar vergisi..% 18 oranında ).  Toplantılarda sadece sözlü açıklamalarla yetinilmesi, bu konularda profesyonel desteklere ihtiyaçları oldukları yolundaki kanaatleri güçlendirdi. 

Kongre sonrasında yapılan şehir gezilerinde, savaş sırasında yıkılan binaların büyük çoğunluğunun hala harabe durumda oldukları, çöp toplama noktalarındaki dağınık durum, 

ülkeye uygulanan ekonomik ambargonun somut ve acı göstergeleri olarak belleklere yerleşti. 

Engelli yurttaşları temsilen, bir engellinin parlementoda yer alması, katılımcı demokrasi uygulaması açısından not edilmesi gereken bir diğer husus olarak dikkatleri çekti. Savaş Gazileri ve Engelliler için tahsis edilen binanın malzeme ve donanım açısından son derece yetersiz durumda olması, insanlık açısından düşündürücü bir durumdu. 

Savaş zamanında Çeçen kardeşlerinden gelen yardım ve desteklerin, mücadelenin kazanılmasında önemli rol oynadığı, ikili görüşmelerde sürekli dillendirilen bir husustu, bir ‘Kardeş Dayanışması’ ve kadir bilirlik örneği olarak  notlarımıza yansıdı. 

Doğrudan ulaşımın olmaması, Abhazya’nın Dünya’ya ulaşması ve gelişmesi önündeki en büyük engeldir, bu durumun ortadan kaldırılması, düzeltilmesi, Abhazya’yı hızlı bir kalkınma  ve yapılanma sürecine sokabilir. 

Savaşın hemen sonrasında,  Abhazya’ya göç ederek yerleşen 40 aileden, ekonomik ambargo ve işsizlik nedeniyle 34 ailenin büyük zorluklarla, geldikleri yerlere geriye dönmüş olmaları, üzücü de olsa belirlediğimiz bir başka gerçeklikti. 

Vatandaşlık konusundaki duyarlılıkları dikkate değer bir noktadaydı doğrusu, işlemleri hızlı biçimde yapma noktasında, tüm görevliler sözbirliği etmişcesine ilgili ve sevecendiler. Bu hususta memnuniyetimizi artıran, bir başka olumlu gelişmeydi. 

Ekonomik sorunlara rağmen misafirperverliklerinden hiçbirşeyin eksilmediğini, sevgili Hayri ERSOY’la katıldığımız bir ev davetinde doyasıya yaşadık. 

Daha detaylı gözlem ve incelemeler yapmaya zamanımız yeterli olmadığından, elde ettiğimiz verilere ilişkin değerlendirmeler şimdilik bu kadar olup, Abhazya özeline ilişkin tesbitlerimin sonucu, aşağıdaki cümleyle özetlenmiştir. 

Sonsöz:  Anavatan’da yaşayanları bir vücudun iç organları vs. olarak, bölgedeki ve muhacerette yaşayan kardeşlerini de dış organları olarak tanımlarsak, birlik ve beraberlik içerisinde olmadıkça kendileri olarak yaşamaları olanaksızdır..Bu durumda ancak başka  vücutlarda, şimdiki gibi yaşayabilirler. Birlik ve beraberlik içerisinde olmaları halinde, kendi  kimlikleriyle ve kendileri olarak sonsuza dek yaşayabileceklerdir. 

Bunu sağlamanın tek yolu da ekonomik ve sosyal olarak birbirlerini tamamlamaları, planlı ve programlı olarak, göç dahil, bütün olanakları kullanmaktan geçmektedir diye değerlendiriyorum. 

azmiberberoglu@yahoo.de 

  

Sayı : 2007 02