Uluslar için dilleri, en önemli zenginliklerinden biridir. Günümüz insanı için önemli bir iletişim aracı olan dil, aynı zamanda tek başına, bir ulusun tarihini, kültürünü ve dünya görüşünü temsil eden yegane varlıktır.
Dünya tarihindeki en eski halklardan biri olan Adıgeler ise, dile verdikleri önemi her fırsatta dile getirmekle kalmayıp, her yıl 14 Mart günü kutladıkları “Adıge Dil Günü” ile bunu taçlandırmışlardır.
Bundan 154 yıl önce 14 Mart 1853 günü, ünlü Adıge yazarı Bersey Vumar ilk Adıge alfabesini yayımlatmış ve Adıgecenin gelişmesi de bu tarih itibarıyla başlamıştı. O günden beri değerli dil bilimcilerimiz yaptıkları bilimsel çalışmalarla Adıgeceyi geliştirirlerken, yüzlerce edebiyatçımız, araştırmacımız, folklor uzmanımız, müzikoloğumuz da Adıgece pek çok eserler vermişler, kültürel değerlerimize paha biçilmez katkılarda bulunmuşlar ve Adıgecenin günümüze kadar ulaşmasını sağlamışlardır.
Bir ulusun varlığının, ancak dili ile mümkün olacağına inanan biz diaspora Çerkesleri de, Adıgeceyi yaşatma sorumluluğunun bilincinde olarak, ana dilimizi bizden sonraki nesillere aktarmak için çeşitli çalışmalar yapmaktayız. Bunun son örneği ise geçtiğimiz yıl başlattığımız ana dil projesi kapsamında, bu yıl Türkiye’nin 20 ayrı merkezinde açtığımız 35 kurstur. Bu kurslar önümüzdeki aylarda da açılmaya devam edecektir.
Hepimiz için nihai hedef, kültürel değerlerimize ve kimliğimize sahip çıkmak, başta anadilimiz olmak üzere tüm toplumsal değerlerimizi yok olmaya karşı korumak olmalıdır. Hızla değişen dünya dengeleri ve doğal olarak kirlenen, zedelenen değer yargıları karşısında bunu yapmanın güçlüğünü hepimiz biliyoruz. Bu nedenle “Adıge Dil Günü” gibi özel günlerin önemi ve üstlendiği misyon oldukça anlamlıdır.
Adıge diline emek veren tüm dilbilimci ve edebiyatçılar ile birlikte, dilini konuşabilen, konuşmaya ısrarla devam eden tüm insanlarımıza gönülden teşekkür ediyor, dünya var oldukça Adıgece’nin ve diğer tüm Çerkes dillerinin yaşamasını diliyoruz.
Kafkas Dernekleri Federasyonu
Sayı : 2007 04