Önceliklerimiz ve Temel Prensiplerimiz Ne Olmalıdır?

0
818

Yazışmalar birbirimizi anlamamızı sağlamıyor. Nerede hata yaptığımızı sorguluyorken, kendimizi doğru anlatamadığımız kararına vardık. Birileri bir türlü ne olduğumuzu ve ne yapmaya çalıştığımızı hala anlayamadılar. 

Kabahati kendimizde buluyor ve kendimizi anlatamadığımızı düşünerek, böyle bir garip yazıyı kaleme alıyoruz. 

Biz buyuz işte ve bizim gibi olanlarla bir aradayız. Sizinle de bir araya gelmek için her konuda aynı düşünmemiz gerekmediğine inanıyoruz. 30 yıldır beraber olduğumuz herkesle aynı düşüncede olmadığımızı da tahmin edersiniz. 

Böylece kendi adımıza aşağıdaki öncelik sıralı listeyi yaptık ve Çerkes (ya da Kafkas) kamuoyuna açtık; tüm tehlikeleri göz önüne alarak hem de. Bunu değiştirebilir, zaman zaman önceliklerimizi farklılaştırabiliriz. 

Yanlış ve eksiklerimizi, uygarca eleştirildiğimizde, her zaman düzeltebiliriz. 

-Ulusal kimliğe sahip çıkmak. 

-Başka kimliklere saygı göstermek. 

-Irkçı-şoven olmamak. 

-Doğru yapılanmış ve planlanmış, doğru liderlik ve örgütlenmedeki bir “dönüş hareketi”nin, özellikle Adıge-Abhaz halkı için önemine ve gerekliliğine inanmak. Ancak, yıllardır yapılan “körü körüne dönüş” propogandası ve liderliğinin yanlışlarını ve eksiklerini görmesi ve değiştirmesi için mücadele etmek. 

-Dönüş hareketinin Rus ya da diğer Çerkes olmayan halklar için tehlike oluşturacağı imajını veren bir söylemi reddetmek. 

-Dinlere saygılı olmak ve hiçbir dine saldırmamak. 

-Kafkas gerçeğinde dini örgütlerin -eğer şiddet yanlısı iseler- ve dini devletlerin, özellikle Adıge-Abhaz kültürüne uygun olmadığına; dinsel ayırımın halkların birlikteliğine ve Kafkas kültürüne zarar getireceğine inanmak. 

-Başka görüşleri öğrenmek ve onları anlamaya gayret etmek. 

-Savaş kışkırtıcılığı yapmamak. 

-Önyargı ve dedikodularla değerlendirme yapmamak, karar almamak. 

-Kafkas halklarının kimlikleri ve varlıkları ile ilgili yaptıkları mücadelede; demokrasi, uygarlık, sosyal ve ekonomik olarak insanca yaşam taleplerinde kendilerini anlamaya çalışmak; doğru yöntemlerle doğru mücadelelerine katkı koymak; yanlışları varsa medenice eleştirmek. 

-Diyaspora ya da Anavatan’da ulusal kimliği savunmak, kazanımları geliştirmek; Anavatan-diyaspora arasında saygılı, yapıcı bir diyalog içinde olmak. 

-Üç Adıge cumhuriyeti ve Şapsığ bölgesinin tek bir cumhuriyet olabilmesi, Adıgeler’in tek bir yazılı dili olması, demokratik bir cumhuriyet oluşturulması için, öncelikle eşit statüdeki Karaçay-Balkar halkıyla işbirliği yapmak. 

-Adıge-Abhaz ve aynı şekilde Karaçay-Malkar birliğini yukarıdaki mantık dahilinde desteklemek. 

-19.yy.daki Çerkes soykırımı ve sürgününü gerçekleştiren Rus ya da işbirlikçisi asker ve devlet adamlarının adını alan mevcut kent, kasaba, köy, cadde vb. isimleri ile; bunlardan bazılarının heykellerinin Anavatanımıza dikilmesine engel olmak, mevcutları demokratik yollarla kaldırtmak. 

-Orta vadede Kuzey Kafkas halklarının oluşturacağı “federasyon” ve uzun vadede Güney Kafkas halklarının da bir araya geleceği bir “konfederasyon” için, bugünden doğru eylem ve söylemler geliştirmek ve halklarımız arasında yaratılması muhtemel provokatif durumlara dikkat etmek; aynı dikkati tüm Kafkas halklarının aydın ve yönetimlerinin göstermesi için gayret sarf etmek. 

-Özellikle Gürcistan yönetimi ve bazı aydınlarının bizi yok sayan politikalarını, asimilasyoncu tutumlarını, savaş çığırtkanlıklarını yok edecek; tarihsel yanlışlarından dolayı özür dileyecekleri “demokratik Gürcistan” için sivil toplum kuruluşlarıyla iletişim kurup onlara destek olmak. 

-Dünyanın her bölgesinde ulusal, kültürel azınlıkların haklarını korumak ve çatışma yerine ortak zenginlikler yaratmaya hizmet etmek. 

-Her tür emperyalizme ve savaşa karşı olmak. 

-Çeçen halkının ne istediğini iyi anlayıp, barış ve adalet için yapılması gerekenleri organize etmek ya da organizasyonlara destek olmak. 

-Gerek 19.yy.daki Çerkes soykırımı, gerek 21.yy.daki Çeçen soykırımının sorumlularının cezalandırılması için, uluslararası girişimler başlatmak ve başlatılan girişimlere destek olmak. 

-Çerkes sürgünü nedeni ile diyasporada yaşamak zorunda bırakılan insanlarımızın, içinde yaşadıkları ülkeler ve anavatanlarındaki devlet yapılanmalarında “çifte pasaport” haklarını uluslararası kamuoyu ve kurumlara kabul ettirmek. 

-Kadın ve çocuk sömürüsüne karşı olmak. Savaşlarda kadın ve çocuklara, sivillere yönelik tüm girişimleri, yapan kim olursa olsun “terör”olarak kabul etmek. 

-“Devlet terörü” başta olmak üzere, her tür teröre karşı olmak. Ancak teröre kadar giden bir çaresizliğin -devletlerin terörü çaresizlikten değildir- nedenlerini araştırıp, sorunların çözümüne odaklanıp; haksızlık ve adaletsizlikler ile, her tür “çifte standart”a karşı ezilenlerin yanında olmak. 

-Doğu-batı, kuzey-güney, Müslüman-Hıristiyan, otokton-sonradan gelme vb. Kafkas halklarını ayrıştırarak çatışmaya götürecek, ilkel ve zararlı politik oyunlara karşı hep birlikte uygulanabilir bir yol ve yöntem bulmak. 

-Rusya, Gürcistan ya da diyasporada içinde yaşadığımız, örneğin Türkiye gibi ülkelerde demokrasi, insan hakları, eğitim, bilim ve ekonomik gelişim için doğru yapılanmış sivil güçlerle dayanışmayı yükseltmek. 

-İçinde yaşadığımız devletlerin halkımıza hiçbir şey vermeden, kötü amaçları için bizi kullanmalarına artık izin vermemek. 

-Diyasporada oluşmuş ve tüm Kuzey Kafkas halklarını kapsayan “Çerkes üstkimliği” nin içinin boşaltılmasına ve yok edilmesine, gücünün ve kapsamının daraltılmasına göz yummamak. 

-“Bizden” olmasa da, ”biz” olmasak da dünyadaki tüm halkların ve insanların onur ve varlıklarına saygı gösterip, bunları yok etmek isteyenlerle mücadele etmek. 

-Hayatın her alanında “insan ve meslek onuru”na sahip çıkmak. 

Bunlar bizim önce “insan” ve sonra “Çerkes” olmamızın gerekleri. Bu kadar şeyi gerçekleştirmek tabii ki zor; ama imkansız değil. Unuttuklarımız varsa siz ekleyin ve yanlışlarımızı düzeltmemiz için lütfen yardımcı olun. 

Şu an bunların çok azını yapabildiğimiz için zaman zaman oldukça sert; zaman zaman da mutsuzuz. Çocuklarımızın bizim gibi olmasını istemiyoruz. 

Sizin çocuklarınızın da; tüm dünya çocuklarının da mutlu olmasını isteyen belki tam anlamıyla hayalperestleriz. 

Dünyanın bu adaletsiz ve çitfe standartçı, vahşi halini kendimize, insan olmaya yakıştıramadığımız için de, kendimizi bildik bileli mücadele ediyoruz. 

İstiyoruz ki mücadelemizi “örgütlü” yapalım ve yalnız kalmayalım. 

Kafanızı şişirme nedenlerimiz işte bunlar. 

 

Sayı : 2007 04