Ermeni Katolik cemaati özellikle Fransız Elçisi’nin çabalarıyla 1831 yılında İstanbul’da resmen oluştu. Bu tarihten 20 yıl kadar sonra, 1853’te bu kez İngiliz Elcisi ile Amerikalı misyonerlerin çabaları sonucunda, Ermeni Protestan cemaati kuruldu.
Ermeni cemaati 15. ve 19. yüzyıllarda Osmanlı İmparatorluğuna sayısız devlet ve bilim adamı, pek çok değerli sanatçı verdi. Ermeni mimarlar başkent İstanbul’u camiler ve saraylar basta olmak üzere, birbirinden güzel yapılarla donattı. Bu yapıların pek çoğu bugün de ayakta duruyor ve kenti süslemeye devam ediyor.
Ermeni cemaatinin kendi sosyal ve kültürel meselelerine ilişkin talepleri 1840lıyıllardan başlayarak, çeşidi oluşumlarla Bab-ı Alî’den karşılık buldu. Sultan I. Abdülmecit’in emriyle, Ermeni cemaatinin yönetimi için ilk resmi Ruhanî ve Cisınanî Meclisler 1847 yılında oluşturuldu. Nizamname-i Millet-i Ermeniyân adını taşıyan cemaat tüzüğü ise 17 Mart I863’te Sultan 1. Abdülaziz tarafından onaylandı. Halkın iradesine önem veren ve toplum yöneticilerini seçimle göreve getiren Nizamname, ülkemizdeki halkçılasma sürecinin belki de ilk yazılı belgesi oldu.
19. yüzyılın sonlarına dek, İstanbul ErmeniPatrikligi’neOrta Do-gu’dan Avrupa’ya, Kuzey Afrika’dan ABD’ye çok geniş bir cemaat topluluğu bağlı bulunuyordu. Ancak, Osmanlı imparatorluğu artık çözülme sürecine girmişti. Çeşitli milleder imparatorluktan ayrılıp, bağımsızlıklarını ilan ettiler. Osmanlı Erme-ıııleri ııin büyük çoğunluğu Osmanlı Devleti’nin geleceğine olan inananı sürdürüyordu, ancak bazıları, mevcut kargaşa ortamında can ve mal güvenliğinden endişe duyduğunu ifade ederken buna kültürel otonomi gibi taleplerini de ekliyordu. Küçük bir azınlık ise bağımsızlık kazanmanın peşindeydi. Emperyalist dev-lederin çabaları sonucunda, kadim Türk-Ermeni dosdugu yavaş yavaş yerini güvensizlik ortamına bıraktı. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde Ermenilere dönük saldırılar yaşanmaya başladı. En sonunda Ermeni literatürüne Medz Yeğern (Büyük Felâket) olarak geçen 1915 Tehciri (zorla göç ettirme) yasandı. Bu Tehcir sonrasında Anadolu’da sayısı milyonlarla ifade edilen Ermeni nüfus, bugün 70 bin olarak kaydedilmektedir.
Cumhuriyet Döneminde Ermeniler
1923 te Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu yeni Türkiye Cumhuriyeti ilan edildi. Osmanlı’daki çok milletli sistem kaldırılarak ulus devlet ve vatandaşlık sistemi benimsendi. Ermeniler resmen azınlık statüsüne geçtiler, istanbul Ermeni Patrikliği 1922-27 arasında 5 yıl patriksiz kaldıktan sonra M uslu 1. Mesrob Türkiye Ermenileri’nin 80. Patriği oldu.Medeni Kanun’un kabulüyle birlikte Osmanlı döneminde uygulanan her cemaati kendi dini yasalarına göre yönetme şekli ortadan kaldırıldı. Patrikler cemaatin dini ve sosyal kurumlarının ruhani gözetmeni sayıldı.
1935’te Vakıflar Kanunu Resmi Gazete’de yayımlandı. Kilise, okul, hastane, yetimhane gibi Ermeni kurumlarının bağlı olduğu tüm vakıflar, Vakıflar Genel Müdürlü-ğü’nün denetimine geçirildi. 1942’de çıkartılan Varlık Vergisi Kanunu tüm diğer azınlıklar gibi Ermeniler üzerinde de yıkıcı etkiler yarattı.
Cumhuriyet döneminde acılan ilk ve tek ruhban okulu, Üsküdar’daki Surp Hac Tıbrevank Ruhban Okulu oldu (1954). Ancak 1969’da okulun teoloji bölümü İstanbul Milli Eğitim Müdürlü gü’nce kapatıldı.
Ermeni cemaati Kurucu Mec-lis’e olduğu gibi, daha sonraki yıllarda T.B.M.M.’ye de milletvekilleri gönderdi. Dr. ZakarTarver ve Mıgırdiç Şellefyan’dan sonra, 1960 tarihinden itibaren ise Meclis’te hiçbir Ermeni milletvekili yer almadı.
Türkiye Ermenileri Patrikli-gi’nin 500. kuruluş yılı 1961 yılında kutlandı. Yetim bir tehcir çocuğu olan Yozgatlı Patrik I. Şnorhk, yurtdışında Türk diplomatlarına yönelen saldırıların giderek tırmandığı zorlu bir dönemde görev yaptı. İlk kez bir Cumhuriyet çocuğu, istanbullu II. Karekin, Türkiye Ermenileri Patriği seçildi (1990). Cemaati 2000’li yıllara taşıyacak olan Patrik ise İstanbullu II. Mes-rob oldu (1998).
Bu topraklardaki geçmişi 2700 yılı asan Anadolu Ermenileri, bugün 70 bini askın üyesiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük azınlık nüfusunu oluşturuyor.
Büyük çoğunluğu istanbul’da olmak üzere 33 kiliseye, ilk, orta ve lise derecesinde 20 eğitim kurumuna sahip olan Türkiye Ermeni Cemaati ayrıca, hastane, vakıf, dernek gibi çeşitli cemaat kurumlarını da kendi bagışlarıyla ayakta tutuyor.
Sayı : 2007 05