İslamey İstanbul’dan Geçti!

0
420

“Adıgey Cumhuriyeti, Devlet Halk Şarkıları ve Dansları Grubu İslamey’’,  Ankara Kafkas Derneği Halk Dansları Topluluğu ‘Elbruz’ ile beraber Türkiye turnesindeydi. İslamey, on beş yıllık sanatsal birikimini Türkiye ve Çerkes diyasporasıyla paylaştı. 

Grubun  kurucusu ve müzik direktörü Nekhaye Aslan hastalığı dolayı ile gelememişti. Onun yokluğunda grubun direktörlüğünü yapan Sn. Huaj Saniyet ve grubun ilk kurulduğu günden beri vokalistliğini yapan Sn. Susana Hanım’la İstanbul’daki sunum sonrasında görüşme şansı yakalayabildik. Gecenin bir yarısı, onlar sunumun yorgunluğu, biz sarhoşluğu içinde bir parça dağınık cümlelerle başladık söyleşiye. 

İslamey geleneksel Çerkes ezgilerini, şarkılarını çok sesli ve birbirini tamamlayan vokallerin bir vadideki çınlamasını anımsataran, serbest ve ritmik bir ses dalgası yaratıyor. 

“Bir köyde ya da evde tek bir enstrumanla söylediğin şarkıyı, onca insana anlatmanın ve sevdirmenin bir yolu ve yöntemi olarak yola çıktık; bizi bilmeyen ve tanımayan insanlara da sevdirmenin arayışı var müziğimizde” diye başlıyor sözlerine Saniyet hanım. Ve ekliyor:      “İslamey’in şarkılarını, notalarını ve her enstrumanın parçasını Nekhaye Aslan yazıyor. Grubumuz 50 kişiden oluşuyor, dans ve müzik grubu olarak. Türkiye turnesine 30 kişi geldik. Rusya’nın pek çok şehrinde konserler verdik, festivallere katıldık, müziğimiz büyük bir beğeni ve ilgi görüyor” . 

İslamey 15. yılını geçen sene kutladı. Bu süre zarfında Nekhaye Aslan, Çerkes müziğine farklı bir estetik ve boyut getirdi. Adıgey’de iki yılda bir organize edilen Çerkes müziği festivaline de öncülük etti. İslamey’in önderliğinde gerçekleştirilen festivale diyaspora Çerkesleri’nden ve diğer Kafkas Cumhuriyetleri’nden müzisyen ve müzik grupları katıldı. Bu yılki festivali sorduğumuzda aldığımız yanıt üzücü oldu. Bu yıl gerçekleştirilmesi gereken festival, bütçe yetersizliğinden yapılamayacak. ‘Bunun nedeninin maddi sorun mu yoksa değişen anlayış farklılığı mı’ doğrultusundaki sorumuzu Susana hanım yanıtlıyor. 

 “Elbette değişen zihniyet, zihniyet değişmezse her türlü maddi katkıyı sunarsın, halkını seviyorsan halkının yaşaması için kaynak yaratırısın.”  

Üzülüyoruz, bu değişen yaklaşıma..Dünyanın değişik yerlerinde müzik yapan insanların birbirinin müziğini tanıma ve etkileşim fırsatını, umudunu diri tuttuğu bir festivaldi. 

İslamey, bu müzik tarzını koruyacak mı yoksa O da yükselen pop akımına kapılacak mı? Müziğinde farklı deneysel arayışlar içinde olacak mı? 

 “Müziğimizi yeni nesillere sevdirmek ve geleneksel şarkı formatımızı ve Çerkes şarkılarının özünü bozmadan bir arayışın içinde olacağız.” diyor Saniyet hanım. 

Gece uzun bir yol gibi aklımızda yer etmişti. Söz ritme uydu, ritim kulaklarımızdan ruhumuzun derinliklerine inen bir Nart gibi çınlayıp durdu. Ve İslamey İstanbul’dan geçip giderken yüreğimizi de alıp gitti!! 

 

Sayı : 2007 05 

Önceki İçerik“Aidiyet” mi bana uzak, ben mi ona?
Sonraki İçerikSeçimler ve Çağrı
Çurmit Sebahattin
Kayseri’nin Pınarbaşı ilçesine bağlı Çerkes Kuşçular Köyü’nde 1973 yılında doğdu. İlkokulu köyünde okudu. Lise 1’den sonra okul hayatını bitirip inşaatlarda çalışmaya başladı. 1990 yılında İstanbul’a gitti. Orada İstanbul Kafkas Kültür Derneği’nin gençlik kollarında ve sosyal faaliyet kollarında yer aldı. 2005 yılında yayınlanmaya başlayan Jıneps gazetesinin yakınında, okuru olarak başladığı yayın serüvenine yayın kurulu üyesi olarak devam ediyor. Şimdilerde ise köyünde organik tarım yapma gayretinde.