Neğaplhe Askerbiy, Fedz’de doğdu, Worenej’deki Teknik Fakülte’yi bitirdi.
Kendisi ekonomist, mühendis ve ‘Aminet’ isimli inşaat firmasının sahibi.
Askerbiy, mesleği tarihçiliğe uzaksa da yaptıkları ile kültüre ve tarihe mal olacak bir isim. Bir saat kadar süren ‘Çerkesya’ isimli ilk (Çerkes) popüler tarihi filmi çekti. Filmin senaryosunu tarihçi Hatko Samir yazdı.
Yaşı ilerlemiş olanlar bilir, Kafkas savaşı sanki bizimle yapılmamış gibi okullarda okutuldu. Her zaman halkının sorunlarını düşünen ve tarihini merak edenler olmuştur, onlardan biri Askerbiy. Filmi çekmesine neden olan düşünce de buradan geliyor.
“Çocukluğumdan beri Çerkes halkının başına gelen trajediyle ilgilendim” diye anlatmaya başlıyor.
“Yeni nesillere tarihimizi nasıl anlatabileceğimi düşünür dururdum. Bizim gençliğimizdeki gibi değil şimdi durum, bugün tarihimize ilişkin pek çok kaynak var. Ama bugün kitap okuyan gençlerin sayısı çok az! Kitap okumuyorlarsa da film izlemiyorlar mı? İzlerler! Bu düşüncelerle filme başladım. Tarihimizi içinde yaşadığımız toplum da bilmeli ki bize daha çok saygı duysun.
Kaynakları taradıkça anlıyordum, Çerkesler’in kalabalık olduklarını, geniş bir coğrafyaya yayıldıklarını. Halkın parçalanmasına neden olan Kafkas savaşlarıydı. Onca acıyı çeken halk da felaketin farkında değil. İçinde yaşadığı toplum da bunu bilmiyor.”
-Filmi çekerken karşılaştığınız zorluklar?
-Parasız film yapmak çok zor. Çıkış yolu bulamadığım, çaresiz kaldığım anlar oldu. Ama insanlar yardım etti. Onların katkılarıyla tarihimizi anlatan ilk filmi çektik. Maykop’tan Baste Hise, Nalçik’ten (ama Moskova’da yaşayan) Neğaplhe Eldar, Adigey Cumhuriyeti temsilcisi Oleg Şehov, Negoy Aslanbiy, Aule Vyaçeslav, bu isimleri katkılarından dolayı özellikle anmak isterim.Ve ayrıca devlet televizyonu başkanı Beğuşe Azamet’e teşekkür etmek istiyorum. Karşılaştığım aydınlık yüzlerden biri de; biz filme başladığımızda kültür bakanı olan Çemışo Gazi’dir. Çok değerli katkılarda bulundu.
Moskova’ya da gitsem, Nalçik’e de gitsem insanlar nasıl yardım edeceklerinin peşindeydi. Bizi utandıracak hiç kimseyle karşılaşmadık. Yaptığımız işe hep saygı duydular. Sanırım Çerkes gibi insan yok!
-Sizi en çok zorlayan ne oldu?
-Filmi kurgulamanın hiçbir sınırı yoktu. Ama film stüdyosu yoktu ve çok pahalıydı. Bu ise bizi epeyce bir zorladı. Ama sonunda tanrının izniyle istediğim tabloyu oluşturabildim. Filmi altı dilde hazırladık: Çerkesce; Adigey diyalekti ve Kabardey diyalekti, Rusça, Türkçe, Arapça, İngilizce.
-Filmi farklı mekanlarda çektiğinizi biliyorum.
-Evet. Moskova, Karadeniz kıyısı, Nalçik, Adigey.. değişik yerlerde çektik. Kalabalık sahnelerde zorlandık ama iyi insanlar bize yine yardım etti. Örneğin Çerkesler’in vatanını terk ettiği sahneyi Şapsığ bölgesinde çektik. Burada 70’e yakın insan çalıştı. Adıgey’den 40-50 kişi gitmiştik. Diğerlerini, çekim yaptığımız yerden Açumız Anatoli ayarladı. Abase Pşımaf’ın da değerli katkıları oldu. Atlı sahneler çoktu. Cins atları bize Pşımaf sağladı.
Novosvobodne de dua sahnesini çektik. Khunağo Raşid, Kul Muhammed ve başkalarının da katkıları oldu… Bu işe gönül veren, katkı sunan herkese teşekür ederim.
-Filmi izlemek isteyenler nereden edinebilecekler?
-Bu iş için Moskova’daydım bu yakınlarda. Filmi almak isteyenlerin nereden alabileceklerini yakında duyuracağız. Ücreti de yüksek olmayacak.
Teşekkür ederim bize zaman ayırdığınız için.
Sikhu Goşnağo
Çev: Çurmıt Sebahattin
Kaynak: www.adygvoice.ru/2505_2007_04.htm
Sayı : 2007 06