Bu Kez Seçimlerde “Solduyu” Var

0
929

Cumhurbaşkanlığı krizi yapay bir çözümle; genel seçimlerin 22 Temmuz’a çekilmesiyle aşılmaya çalışılırken, kendi koydukları barajın altında kalacaklarından korkan partiler çözümü ittifakta buldu. Merkez sağda DYP ve ANAP birleşip DP olurken, DSP ile CHP de seçim ittifakı yapma kararı verdi. 

AKP’nin cumhurbaşkanlığı koltuğuna ilişkin talebi, önce sanal alemden gelen askeri muhtırayla, hemen ardından da Anayasa Mahkemesi kararıyla “reddedildi”. Militarizmin siyasetteki sesi CHP’nin de bastırmasıyla çare erken seçimde bulundu. Ancak AKP, rövanş için bu kez sandıkları gösterdi ve cumhurbaşkanını da “halk seçsin” dedi. Yeni bir tartışmanın önü açılırken, cumhurbaşkanını halkın seçmesine olanak sağlayacak Anayasal değişim için start verildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, hazırlanan yeni Anayasa paketinin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilmesi üzerine “aynen geri göndeririz” diyerek bir yandan gerilimi tırmandırırken, diğer yandan tasarıyı TBMM Genel Kurulu’na getirdi ve yasa kabul edildi. 

Gerek cumhurbaşkanlığına gerek genel seçimlere ilişkin krizli günler sürecek gibi görünürken, din ya da ırk ekseninde kamplaştırılan kesimlerin dışında kalanlar ise ilk kez bu seçimlerde “sol duyu”yu harekete geçirdi. Meclis’te temsil edilmeyenlerin sesi olarak, solda ortak aday çıkarma fikri benimsendi ve ilk olarak Prof. Dr. Baskın Oran’ın aday olduğu açıklandı. Başta STK’lar olmak üzere tüm demokratik kurum ve kuruluşlardan ve bireylerden destek istenen adayların ve seçim bölgelerinin de önümüzdeki günlerde açıklanması bekleniyor. 

Baskın Oran, ise 27 Mayıs’ta adaylığını açıklarken şu noktaların altını çizdi: 

 “Solda bağımsız, ortak aday fikrinde “sol, bağımsız ve ortak” kelimelerinin altını çiziyorum. Yapacağımız iş sol adına ortaya çıkan partilerin solu iğfaline karşı olacak. Kimlerin temsilcisi olacağız? 

1) Kısıtlanmışların: Başörtüsüyle okuluna gidemeyenler, Aleviler, Kürtler, Ermeniler, sakatlar, kadınlar, … 

2) Yıpratılmışların: Özgüven duygusu yıpratılmış herkes; Sevr paranoyası ile korkutulmuş insanlar, her türlü çevresi tahrip edilenler 

3) *Dışlanmışlar:* Ekonomik, sosyal ve kültürel olarak dışlananlar; işçiler, sendikasızlar, işsizler, işsizlik yüzünden fuhuşa itilenler, sosyal güvenliği elinden alınmışlar, travestiler, eşcinseller, yine Kürtler, gayrımüslümler, sosyalistler, çingeneler,… LAHASÜMÜT olmayan herkes. ‘ Yani, Laik-hanefi-sünni-müslüman-Türk manasında) Amacımız 12 Eylül’ün üzerimize attığı ölü toprağını üfürmek. 

Neden İstanbul? 

Çünkü İstanbul bu yukarıda saydığım insan tiplerinin hepsinin birden bulunduğu koca bir laboratuardır. 

Sesimizi nasıl duyuracağız? 

Ben bugüne kadar sadece hocalık yaptım. Bu işlerden anlamam. Onu siz halledeceksiniz. 

Örgütlenme nasıl olacak? 

Hem aşağıdan yukarı hem de yukarıdan aşağı interaktif bir örgütlenme ve çalışma tarzı olmalı. Tabandan gelecek talep ve bilgiler bir merkezde bilgisayarda hızla toplanacak. Yukarıdan aşağıya ise izleme ve 

yanıtlama faaliyeti olacak. Toplanan taleplere derhal cevap yazılacak. Talep sahibi mağdur edilmeyecek, mutlaka yanıtlanacak. 

Dayatılana Değil Tercihine Oy Ver! 

 “Toplumdaki farklı görüş ve kesimlerin Parlamentoda temsilini engelleyen 

antidemokratik seçim sistemini aşmak için; 

Sol etiket altında şoven milliyetçi, çatışmacı ve otoriter bir siyasal 

anlayışı dayatan çevrelere karşı özgürlükçü, barışçı, demokrat solun sesini 

duyurmak için; 

Siyasal, ekonomik, kültürel sistemden dışlanmışların, kısıtlanmışların, sol 

kamu vicdanının seslerinin parlamentoya yansıyabilmesi için; 

İstanbul’dan bağımsız adaylığını koyan Prof. Dr. Baskın Oran’ı 

destekliyorum. 

İmza…. “ 

Bir Kez Daha 367 Tartışması 

Cumhurbaşkanının halk tarafından 5 artı 5 sistemiyle seçilmesi ve genel seçimlerin 4 yılda bir yapılmasını da içeren anayasa değişikliğine ilişkin yasanınoylanması sırasındaCHP, 367 tartışmasını bir kez daha gündeme soktu. 

CHP, hem paketin tamamına hem de tek tek maddelere en az 367 milletvekilinin oy vermesi gerektiğini iddia etti. Seçimlerin 4 yılda bir yapılmasını öngören ilk madde 366 oy alınca, CHP’liler, maddenin reddedildiğini savundu. CHP’liler, her maddenin tek tek 367’yi aşması gerektiğini savundu. 

22 Temmuz’da, çift sandık koymayı planlayan AK P, referandum süresini 120 günden 40 güne indiren teklifi hazırladı. AKP yöneticileri, teklifi hafta sonu Meclis’ten geçirmeyi planlıyor. Anlaşılan o ki; önümüzdeki günler yeni ve yapay krizlerle geçecek.”Yapay” çünkü, cumhurbaşkanı nasıl seçilirse seçilsin, aslında halkın yani “cumhur”un tamamını değil, sadece bir bölümünü temsil edecek. Cumhurbaşkanının temsil etmediği kesimler en azından Meclis’te yer alırken, güç savaşlarının dışında kalan, her iki kesimden de olmayanların ise ne Meclis’te ne cumhurbaşkanlığı makamında temsil edilmesi, her zamanki gibi mümkün olamayacak. 

Prof. Oran için imzaya açılan destek metnini imzalamak isteyenler, ob@doruk.net.tr ye   ve ae@doruk.net.tr ye gönderebilirler. 

 

Sayı: 2007 06