Meme Kanserinde en Önemlisi Erken Teşhis

0
454

Meme kanseri kadınların korkulu rüyası olan hastalıklardan biri. Her doğan 15 kız çocuktan biri meme kanserine yakalanıyor. Her hastalıkta olduğu gibi meme kanserinde de önemli olan erken teşhis. Erken teşhis edilen meme kanseri hastanın yaşamına önemli etkiler yapmadan tedavi edilebiliyor.  

Meme kanseri kadınların korkulu rüyası olan bir hastalıktır. Her doğan 15 kız çocuktan birisi mutlaka meme kanseri olur. Burada önemli olan kanserin erken yakalanması ve tedavi edilmesidir. Meme kanserine aday olan ya da kansere yakalanma ihtimali yüksek olan hanımların öncelikle tetkiki önemlidir. Risk altındaki hanımları şöylece sıralayabiliriz. 

  • Evlenmemiş ve çocuk doğurmamış olanlar,
  • Emzirme süresinin kısa olması,
  •  Adet görmeye erken yaşta başlaması ve ileri yaşa kadar devam etmesi,
  •  Anne, teyze ya da kız kardeşlerde meme kanseri görülmesi,
  • Hormon tedavisi görmek,
  • Guatr, rahim hastalıkları ve şeker hastalığı bulunması.

Burada gördüğümüz gibi çok çocuk doğurmak ve emzirme süresinin uzun olması meme kanserinden koruyucu iki önemli faktördür. 

Meme kanserinden şüphelenilen hastaların doktora müracaat etme sebepleri aşağıdaki durumlardan bir ya da birkaçı olabilir; 

  • Sancı ya da acıma şeklinde tarif edilen ağrı,
  • Sertlik ya da kitle fark edilmesi,
  • Meme başında kendiliğinden ya da sıkmayla akıntı olması,
  • Meme başının içeriye çekilmesi, ciltte çöküntü ya da portakal kabuğu görünümünde olması,
  • Meme ucunda egzamaya benzer erozyon ve ıslaklık olması
  • Meme cildinde kızarıklık, damarlanmanın artması,
  • Memede ve kolda ödem.

Yukarıda saydığımız ağrı, kitle, meme başındaki çatlaklar, meme başı akıntısı gibi kanser şüphesi uyandıran tüm lezyonlarda mutlaka biyopsi yapılmalıdır. Tüm radyolojik ve laboratuar tetkikler memedeki bir lezyonun kanser olup olmadığını ayıramaz. Meme kanserinde biyopsiden başka kesin tanı yöntemi yoktur diyebiliriz. Hanımların memelerini kendi kendilerine kontrol etmeleri, erken meme kanseri tanısında çok önemlidir. Bunun için öneriler şunlardır: 

  • Her ay belden yukarı tamamen çıplak olacak şekilde bir aynanın karşısında memelere bakılması, meme uçlarından birinin dışa veya yukarıya bakması uyarıcı olmalıdır.
  • Memelerdeki damarlanma, kızarıklık olup olmadığı ve ödem dediğimiz şişkinlikler kontrol edilmelidir.
  • Her iki koltuk altındaki lenf bezlerinin parmaklarla kontrol edilmesi
  • Her banyoda özellikle sabunlu iken memeler elle muayene edilmelidir. Devamlı yapılan bu muayene ile her hanım kendi memesinin yapısını öğrenir ve farklı oluşumları erkenden fark eder.
  • Anne, kız kardeş gibi akrabalıklarında kanser olanlar mutlaka doktor kontrolüne gitmelidir.
  • 40 yaş üstündeki hanımların her altı ayda bir doktor muayenesi ve mamografi ile tetkiki gelişmiş ülkelerde uygulanan, meme kanserini erken teşhis etmeye yönelik bir uygulamadır.

Şurasını unutmamak gerekir ki; meme kanseri erken teşhis edildiğinde ve uygun tedavi edildiğinde kesinlikle korkulacak bir hastalık değildir. Önemli olan lezyonun erken yakalanmasıdır. Uygun tedavi edilen hastalar normal ömürlerini yaşarlar. 

 

Sayı : 2007 08