Âdemoğlu yaratılışının gereği duyduğu toplu halde yaşama ihtiyacından dolayı var olduğundan bu yana sosyal bir olgu içerisinde yaşaya gelmiştir. Toplu yaşamın gereği olarak da; öne çıkardığı liderleri, önderleri olmuştur. Olmaya da devam edecektir. Aksi takdirde toplumsal hayatta arzu edilen huzur, güven, işbirliği ve toplumsal başarı sağlanamaz.
Geçmişte, Çerkesler kırsal kesimlerde yaşarken hiçbir zaman öndersiz kalmamışlardı. Her köyün bir önderi olduğu gibi, aynı zamanda o bölgenin önderleri de olagelmiştir. Ancak son 40- 50 yıl içerisinde şehirleşmenin getirdiği dağınıklık, özellikle son yıllarda Çerkeslerde önderlik sorununun yaşanmasına yol açmış durumdadır. Her ne kadar Çerkeslerin yoğun olarak bulunduğu mahallelerde köylerdeki gelenekler devam ettirilmeye gayret gösterilmiş ve büyük şehirlerde de bir veya birden çok değişik adlarda Kafkas Kültür Dernekleri kurulmuş ise de, gelinen son durum itibariyle “Toplum Önderliği” konusunda yetersiz kalındığı görülmektedir.
Önderlik konusundaki bu zafiyet dolayısıyla bugün kültürde, eğitimde, ekonomide, siyasette vb. alanlarda olması gereken seviyede bir toplumsal güç oluşturulamamış, bireysel başarıların ötesine geçilememiştir. Bütün imkânsızlıklara rağmen Kafkas Kültür Derneklerinin topluma sundukları hizmetler ve bireysel başarılar azımsanmayacak nitelikte ise de hâlihazırdaki başarı seviyesi; Çerkes toplumunun özellikleri, yetenekleri ve olması gereken hedefleriyle mukayese edilemeyecek kadar az ve yetersiz olduğunu düşündürmektedir.
Nasıl ki başsız vücut da, vücutsuz baş da bir işe yaramıyorsa; öndersiz toplum ve toplumun desteğini alamayan önder de çok bir işe yaramamaktadır. Toplumda birilerinin kalkıp da, “Ben önderim!” demeleriyle Toplum Önderi olunmuyor, olunamaz da. Bilinçli toplumlar bizatihi kendileri önderlerini çıkarırlar. Gelinen bu son durumda; o güzelim evrensel değere sahip kültürümüzü korumak, geliştirmek ve yaygınlaştırmak; bulunduğumuz her ortamda her alanda daha etkili ve daha yararlı olmak; her biri ayrı ayrı tellerden çalan, birilerinin birilerini dışladığı bir görünümden kurtulup birlik ve beraberlik içerisinde yararlı ve önemli işler başarmak istiyorsak, daha fazla geç kalmadan “Toplum Önderimizi” bir an önce öne çıkarıp, onun etrafında kenetlenmemiz gerektiğine inanıyorum.
Bu konuda mevcut olan Kafkas Derneklerinin toplum tarafından tanınan ve sevilen bazı şahsiyetlerin desteklerini de alarak, hiç vakit kaybetmeden bir plan ve program çerçevesinde geniş kapsamlı toplantılar düzenlemek suretiyle, toplumumuzun tamamını kapsayacak ve kucaklayacak bir Danışma Kurulu oluşturularak önümüzü ve ufkumuzu açacak nitelikli bir Toplum Önderinin seçilmesine öncülük etmeleri halkımıza yapacakları en büyük hizmet olmasının yanı sıra, aynı zamanda da sorumluluklarının da bir gereğidir. İyi niyetle başlatılacak olan böyle bir adımın hayırlara vesile olacağına ve başarıyla sonuçlanacağına gönülden inanıyorum.
İnşallah gerekli girişimler neticesinde Çerkes toplumu:
Kendisini aşabilen, BEN!’inden kurtulmuş, hizipçilikten uzak, toparlayıcı, inançlı, geniş ufuklu, yüksek idealleri olan; derleyici, toparlayıcı ve hoşgörülü; herkesi kucaklayabilecek kapasitede sevgiyle dolu toplum önderini çıkaracak ve onun etrafında kenetlenecektir.
Toplumsal birlikteliğimizi “Bencillikten uzak Biz merkezli” olarak devam ettirme kararlılığını gösterip; hak, adalet, sevgi, saygı ve hoşgörü ekseninde toplanıp; nitelikli ve yetenekli önderlerin öncülüğünde samimiyetle ve elbirliğiyle işlerimizi yapma erdemliliğini gösterebildiğimiz ölçüde huzur, güven, mutluluk ve başarıya daha çok layık olacağımızı, hedeflerimize ancak o zaman daha kolay ulaşabileceğimizi düşünüyorum.
Sanırım buna her zamankinden daha çok ihtiyacımız var!
Siz ne dersiniz?
Sayı : 2007 09