Anadillerin Geleceği Kaygılara Neden Oluyor

0
463

Karaçay-Çerkes Devlet Üniversitesi (KÇDÜ) Teberda’da “Kafkas ve Türk Dilleri” konulu uluslar arası bir bilimsel konferans düzenlendi. Konferansa İspanya, Abhazya, Kabardey-Balkarya (KBC), Karaçay-Çerkesya (KÇC) ve Adıgey Cumhuriyeti (AC) ile Moskova, Tumen, Stavropol, Mahaçkala, Pyatigorsk ve başka yerlerden gelen biliminsanları katıldılar. Toplantıya KBC Devlet Üniversitesi ve KBC İnsanlığı Koruma Araştırmaları Bilimsel Enstitüsü (KBCİKABE) uzmanları da katıldılar.

Konferansın açış konuşmalarını KÇC Hükümeti adına Eğitim ve Bilim Bakanı İrina Şapovalova ile KÇDÜ rektörü Prof.Dr.Burhan Tambıy yaptılar. Organizasyonu KÇDÜ’nden Prof.Dr.Sergey Şaz yönetti. Beş ayrı bölüm halinde yürütülen çalışmaları dilbilimi uzmanları (doktora ünvanlı) olan Mihail Kuzmin (Moskova), Batırbıy Bırsır (Maykop), Hangerıy Bak’uv ve Mahtı Ulahov (Nalçik) yönettiler.

Bu toplantımız KÇDÜ tarafından düzenlenen dördüncü dilbilimi üzerine çalışma toplantısı. Toplantıya katılmış olan biliminsanlarının tümü, dillerin gelişim süreci içinde karşılaşılan sorunların çözümü için kesintisiz ve yoğun çalışılması gerektiği, bu gerekliliğin zorunluluk boyutuna ulaşmış olduğu görüşünde birleşti.

Dilbilimciler, küreselleşme (globalizm) sonucu, dillerin karşılaşmakta oldukları sorunlara dikkat çektiler ve ivedi önlemler alınması gerektiğini vurguladılar. Bu konuda, İspanya’dan gelen Rafael Tirado ile Zinaide Gabuniye (Nalçik), ilginç bilgi ve açıklamalar sundular. Bu iki konuşmacının konuşma metinleri basılı olarak katılımcılara dağıtılarak bilgilenmeleri sağlandı.

Bu metinlerde, “Alaska’da konuşulmakta olan 230 dilden sadece iki tanesi öğrenim dili yapılmış durumda” açıklamasını okuyoruz. “Rusya’nın Tundra kuşağı denilen kuzey bölgelerinde konuşulan 30 dil içinden sadece 14’ü okulda okutuluyor, bu diller % 60-70 oranında yok olmuş durumda. Kanada ile ABD’nde konuşulmakta olan 187 dilden 149’u da aynı durumda. Amerika kıtası toptan ele alınacak olursa, henüz varlığını sürdürmekte olan 900 dilden 300’ü yok olmanın eşiğinde. Avustralya’da konuşulan diller de, % 90 anlamında o durumda”.

Dilbilimci Krauss, 1992’de “Dünya insanlığının yok olduğu” görüşünü öne sürmüştü. Gerçekten 21.yüzyıl sonunda Dünyamızda halen konuşulmakta olan 6.000 kadar dilin yarısının yok olma tehlikesi karşısında kaygılanmaktayız. Bu yok olma dalgasının Rusya’yı da kapsadığı kuşkusuz. Bu noktaya çarpıcı bir biçimde, Moskova’dan gelme biliminsanı Mihail Kuzmin dikkatleri çekti. “Rusya halklarının dilleri, statüleri ve bu dillerin okulda öğretilme düzeyleri” konulu konuşmasında Kuzmin, ‘Rusya’da 142 halk ile, bunların alt grupları niteliğinde 40 alt kimliğin daha bulunduğunu, toplam olarak Rusya’da 239 dilin konuşulmakta olduğunu’ dile getirmiştir.

“Günümüzde Kabardey-Çerkes dili” başlıklı konuşmamda, ben de Kuzmin gibi, aynı konu üzerinde durdum. Diller kendi konuşma alanlarında (coğrafyalarında-ç.n.) hangi düzey ve ölçülerde kullanılıyorlar? Anadillere ilişkin sorunlar, aslında, bu dillerin yaşatılmalarının zorlaşmış olmasından kaynaklanıyor! Rusya’da Rusça dışında resmi dil statüsü almış 18 dil daha var. Bu dillerden bize en yakın yerde bulunan ve ilişki sürdürdüğümüz diller Adıgece (AC), Karaçay-Balkarca ve Kabardey-Çerkesçedir*. Bu dillerin resmi dillerden sayıldığı söyleniyor, ama sıra uygulamaya geldiğinde iş değişiyor, resmilik seviyesi düşüyor ya da ortadan kalkıyor, çünkü bu dillerin resmiliği kağıt üstünde, yani bir süs, bu dillere ilköğretimde, birkaç gazete ile radyo-televizyonda birkaç dakika zaman ayrılmakla yetiniliyor. Bu diller devlet dairelerinde, kamu yaşamında, cumhuriyetlerimiz başkentleri olan Maykop, Çerkessk ve Nalçik’te “kullanılmıyorlar”. Anadil, toplumsal alanlarda (spor karşılaşmaları, toplantı, miting, vb. gibi yerlerde-ç.n.), mağaza ve dükkanların levha ve etiketlerinde ve sokakta kullanılmıyor. Sokakta farklı bir ses duyulursa, bu ses turistlere ve çevirmenlerine ait sesler düzeyine düşmüş. Adıgece ve Karaçay-Balkarca üzerine yazılmış yapıtlar bile, tıpkı öteki Kuzey Kafkas dilleri için olduğu gibi, genellikle Rusça. Çok ilginç olan şey, Adıgece ya da Karaçay-Balkarcayı bile Rusça üzerinden, Rusça açıklayarak okutmaya çalışıyoruz! Halk olarak çekinmeden söyleyebilirim, % 90 oranında, kendimizi globalizm rüzgarına kaptırmış sürükleniyoruz. KBC’nde terminolojik çalışma yapan bir bilim kurulumuz bile yok. Örneğin okullarda okutulan anadil ve edebiyat üzerinde kitaplarda, neredeyse yüzde elli oranında Rusça ya da başka dilden gelme sözcükler (terimler) var. Bu durumla karşılaşan çocuk, doğal olarak anadilinden soğuyor ve uzaklaşıyor. Sosyal ve politik terminoloji bir yana, bilim adamları bile, bu biçimde yazılmış sayfa ve resim alt yazılarıyla karşılaştıkça, okumaktan ve incelemekten sıkılıyor ve soğuyor.

Resmi kimliği olmasa da, geniş bir çalışma özgürlüğü olacak ve sorunları gidermeye çalışacak bir terminoloji grupu oluşturulması görüşünü öne sürdüm. Tüm katılımcıların desteğini aldım ve bu desteği karara dönüştürdük.

Bu arada sözkonusu çalışma grupunun, uzman ve cumhuriyetler yöneticilerinin katkılarıyla bir yeni dil politikası oluşturulması gerektiği de karara bağlandı. Bu yolla Nalçik kenti de kendine yakışan bir “ulusal kimlik, görünüm” edinir, diğer kentler de kendilerine özgü değişik güzellikler oluşturabilirler. Ulusal kimlik yalnızca kentliler için değil, konuklarımız için de önemli, dinlenme yerlerimiz ve termal tesislerimiz açısından da ulusallığa gerek vardır.

Toplantı boyunca Kuzey Kafkasya halklarının dillerinin korunması ve geliştirilmesi üzerine çok sayıda sorun ele alınıp görüşüldü. Hepsi 72 konuşma biçiminde özetlendi. Oluşturulan beş bölüm, ilginç çalışma ve öneriler getirdi: İki dilde eğitim (anadili ve Rusça-ç.n.), imla sorunu, iki dilin ilköğretim ve daha üst düzeylerde nasıl okutulması gerektiği üzerine görüşler, vb. konular dile getirildi.

Karaçay-Balkarca eğitim sorunu da ele alındı. KB İnsanlık Enstitüsü (KBCİKABE) dilbilimcileri Boris Musakov ile Burhan Berberov Karaçay-Balkarca’nın sorunları üzerinde açıklama ve önerilerde bulundular.

Toplantıya katılan genç eğitimcilere yeterli bilgi (öz bilgi) içermeyen basit yazılarla sorunlara çözüm bulunamayacağı açıklandı. Toplantı, genel olarak, güncel ve ilginç konulara dikkat çekmeyi başarmıştır kanısındayım. Yayınlanan konferans kitabında 105 konuşma yer aldı. Konuşmalar uzman yazarlara ve onu aşkın bölge ve yerden gelen 32 dilbilimi doktoruna (uzmana), 55 doktora çalışanına ve 18 genç eğitimciye aittir. Bu arada dilbilimciler tanışma ve görüş alışverişi olanağı da yakalamış oldular.

Hangerıy BAK’UV (Хъанджэрий Бак1уу). KBCİKABE Adıge Edebiyatı Bölüm Başkanı, Dilbilimleri doktoru, Profesör.

Kaynak: Adıge psatle (Adyghepsale), 17.11.2007

Çev: Cevdet Yıldız (Hapi)

*Burada evrensel dilbilimi terminolojileri (deyimleri) kullanılmaktadır-ç.n.

Not: JİNEPS gazetesi için çeviri yapılmıştır, Jineps’ten olur alınmadıkça yayınlanamaz ve kullanılamaz.

 

Sayı : 2008 01