SaakaÅvili de öyle. DıŠgüçlere, ABD,Batı ve Türkiye’ye güvenerek, bir de, daha önce özerk Acarya’yı yutmuÅ olmasından cesaret alarak,bir oldu bitti yapabileceÄini düÅünmüÅ olmalı,ama kazın ayaÄı hiç de öyle çıkmadı. Kim ne derse desin,Abhazya ve Güney Osetya,Rusya Federasyonu (RF) için yaÅamsal önemde stratejik bölgeler. RF bu bölgelerin ABD uydusu küçük ve zayıf bir Gürcistan tarafından yutulmasına seyirci kalamazdı. O zaman RF, Kuzey Kafkasya’da kontrolü kaybedebilirdi. Büyük boyutta karÅılaÅan güçleri iyi tanımak gerekir:ABD,bütün dünya petrol ve doÄal gaz kaynaklarının büyük bölümünü,bunların daÄıtım ve satıÅını kontrol etmektedir. KarÅısında baÅlıca iki güç vardır:RF ve İran. Bu iki ülkeden RF’nun kendi aÄırlıÄı vardır. İran ise,büyük alıcı ülkeler Hindistan,Çin ve Japonya’ya ihracat yoluyla ABD ambargosunu delebilmektedir. Abhazya ve Güney Osetya’nın Gürcü denetimine geçmesi, RF ve İran’ın gerilemesi, ABD petrol Åirketlerinin Orta Asya’ya sıçraması, yani RF’nun o yerlerde gerilemesi demek olacaktı. ABD’nin İran’a bir müdahalesi olabilir. İran’nın denetime alınmaması halinde, ABD’nin petrol üstünlüÄü tamamlanmıŠolmayacaktır. Gürcistan’ın saldırısı, karÅısında zayıf Osetleri deÄil,belki de hesap edemedikleri RF’nu buldu ve baÅarısızlıkla sonuçlandı. RF Parlamentosu’nun (Duma) artık Güney Osetya ve Abhazya’nın baÄımsızlıÄını tanıması beklenebilir. Bu iki yeni devlet Kosova’ya karÅı, karÅılıklı bir uzlaÅmayla BirleÅmiÅ Milletler (BM) üyeliÄine de alınabilir. Bu da Kafkas halkları açısından, Gürcü önderlerinin ki gibi sinsiliÄin deÄil, demokratik uzlaÅmanın gereÄini güçlendirir. Peki, RF’nun tutumu nasıl yorumlanabilir? RF’nun Abazalar ya da Osetleri çok sevdiÄi için böyle yaptıÄı düÅünülemez. RF’nun politikasının bir alt yapısı vardır. RF her iki bölgede uluslararası kuruluÅlar adına barıŠgücü bulundurmaktadır, ayrıca Abhazya’da BM BarıŠGücü gözlemcileri de vardır, periyodik olarak BM Genel Sekreteri’ne rapor verir. Yani Gürcistan ile Güney Osetya ve Abhazya arasında 1992-1993’ten beri, uluslararası kuruluÅların müdahil olduÄu bir ateÅkes sürmekte, ilgili taraflar güç kullanmamayı ve sorunları görüÅmeler yoluyla çözmeyi taahhüt etmiÅ bunmaktaydılar. Ancak Gürcistan taahhütlerine sadık kalmamıÅ, zor kullanarak Abhazya’nın Yukarı Kodor bölgesini birkaç yıl önce zaptetmiÅ, burada bir kukla yönetim kurdurmuÅ bulunmaktaydı. Güney Osetya için de bir kukla yönetim oluÅturulmuÅtu. Bu da Gürcistan’ın boyuna bakmadan emperyal niyetler beslemekte olduÄunu gösteriyordu. Gürcistan Haklı Olabilir Mi?.. Gürcü yöneticilerde tarihten gelme bir Åovenizm, kendini olduÄundan büyük ve güçlü gösterme, yayılma arzusu ve Åantaj eÄilimi vardır. Bunu Åevardnadze döneminde de görmüÅtük. Oldu bittilere meraklıdırlar. Onlar, Stalinizmin bir ürünü olarak Güney Osetya ve Abhazya’nın Gürcistan’a baÄlanmıŠolmalarını, bu toprakları GürcüleÅtirmek için yeterli neden olarak görmektedirler.1990’larda Güney Osetya ve Abhazya’ya tek yanlı olarak Gürcüce’yi dayatıyor, bu iki ülkeden gelen federasyon ve görüÅme taleplerini dikkate almıyor, yüksek perdelerde geziniyorlardı. Ancak anlaÅma anlaÅmadır. Her iki bölge ile Gürcistan arasında,daha yukarıda deÄinildiÄi gibi,bir ateÅkes anlaÅması vardı. Bunu komÅu Kafkas halklarının varlıÄına yönelik olarak tek yanlı olarak ihlal eden ve bir etnik varlıÄı yutmaya,yok etmeye ve etnik temizliÄe kalkıÅan taraf Gürcistan’dır. Bu bakımdan Gürcü gericiliÄinin bu hareketinin hiçbir haklı yönü olamaz. Gürcü gericiliÄi artık hak ettiÄi yanıtı almalıdır. Gürcü yöneticilere asla güvenilemeyeceÄi, bu kiÅilerin verecekleri sözlerin hiçbir deÄer taÅımadıÄı da küçücük (100 bin nüfuslu) Güney Osetya’ya yaptıkları bu son saldırıyla da kanıtlanmıÅtır. Bu bakımdan RF’nun bu iki ülkeyi resmen tanıması,daha etkili bir biçimde koruma altına alması ve Gürcistan’la bir anlaÅmanın da bu temel üzerinden aranması, Gürcistan’ın da bu yerleri elde tutamayacaÄını anlaması ve sorunların kaynaÄı olmaktan çıkması yerinde olacaktır.
Sayı: 2008 08
Yayınlanma Tarihi: 2008-08-01 00:00:00