Abhazya’yı Tanıyan Avrupa Devletleri!

0
608

Beş bin yıllık kapı komşusu ile beş bin yıl daha yan yana yaşamak için, dünya üzerinde Abhazya’nın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke kayıtsız şartsız Gürcistan olmalıdır

 

1783 tarihinde Gürcistan Kralı Irakli II., Osmanlı ve İran devletlerine karşı Rusya’dan yardım istemiş ve yapılan anlaşma ile Rusya’ya iltica ve himayesini kabul etmişti. 1802 de Çar Pavel I. zamanında da Gürcistan, ebediyen Rusya İmparatorluğu’na dahil edildi.[1]

Bu tarih Kafkasyalılar açısından sonun başlangıcını içeriyordu. Çünkü çok geçmeden 1810 tarihinde Rusya güneyden, Gürcistan üzerinden Sohum’u işgal ederek Abhazya’nın bir bölümün ele geçirdi. Kıyı boyu Çerkesleri artık hem kuzeyden, hem güneyden, hem de denizden Rus baskısı altında kalmışlar, 1864 yılında Kbada savaşı sonucu da vatanlarından sürülmüşlerdi. Kafkasyalılar’ın vatanlarını kaybetmelerinin baş etkenlerinden biri de Gürcistan yönetiminin Ruslar’ı Güney Kafkasya’ya davet etmeleridir. Abhazya 1810 tarihinden sonra Rus çarlarının, asillerinin dinlenme yeri haline geldi. Onlar tatillerini Abhazya’da geçirirken Avrupalı dostlarını da orada ağırlıyorlardı.

Artık biz konuşmayalım belgeler (Başbakanlık Osmanlı Arşivi) konuşsun diyoruz ve belge özetlerini aşağıda sunuyoruz;[2]

* Sırbistan Kralı’nın Babasıyla görüşmek üzere Abazya’ya gittiği (Y.A.HUS.281 / 22 / 1311. Ra.18).

* Sırbistan Kralı’nın Abazya’ya muvasalat ettiği (Y.A.HUS.281 / 27 / 1311. Ra 20).

* Abazya’da bulunan Sırp Kralı’nın Belgrad’a muvasalat ederek manevralarda hazır bulunmak üzere Kraguyevaç’a gittiği (Y.A.HUS.281 / 67/ 1311. Ra. 25).

* Almanya İmparatorunun Abazya’ya giderek Avusturya ve Rusya imparatorlarıyla mülakat edeceği rivayetinin asılsız olduğu (Y.A.HUS.291 / 28 / 1311. Ş. 20).

* Almanya İmparatorunun, Abazya’ya giderek Rusya ve Avusturya imparatorlarıyla mülakat edeceği rivayetine dâir Berlin ve Viyana sefaretlerinden cevaben gelen telgrafnâmeler ve imparatorların İtalya’da seyahat arzusunda olduğuna dair (Y.A.HUS.291 / 37 / 1311. Ş. 21).

* Rus İmparatorunun, Almanya ve Avusturya imparatorlarıyla mülakat etmek üzere Abazya’ya gideceği haberinin asılsız olduğunun anlaşıldığı (Y.A.HUS.291 /48 / 1311. Ş. 23).

* Almanya, Rusya ve Avusturya imparatorlarının Abazya’da görüşecekleri yolunda haber alındığı (Y.PARK. HR.19 /6 /1311. N. 08).

* Almanya İmparatoriçesi’nin Abazya’ya muvasalat ettiği, İmparator’un yakında kendisiyle mülâki olacağı ve Avusturya İmparatoru’nun da ziyaretlerde bulunacağı(Y.A.HUS.292 / 36 / 1311. N. 09).

* Almanya İmparatorunun, Abazya’ya müteveccihen Viyana’dan geçtiği (Y.A.HUS.292 /66 / 1311. N. 09).

* Avusturya İmparatoru’nun, Alman İmparator ve İmparatoriçesini ziyaret etmek üzere Abazya’ya gittiği (Y.A.HUS.292 / 110 / 1311. N. 24).

* Almanya İmparatoru’nun İtalya Kralını ziyaret etmek üzere Venedik’e müteveccihen Roma’dan ayrıldığı ve oradan Abazya’ya azimet edeceği(Y.A.HUS.293 / 8 / 1311. L. 03).

* Almanya imparatoruyla imparatoriçesinin Abazya’da ikâmetlerine dâir Viyana Sefâreti’nden gelen tahrîrâta dair (Y.A.HUS.293 / 62 / 1311. L. 09).

* Abazya’dan avdetinde Viyana’ya uğrayan Almanya imparatoriçesinin, istasyonda Avusturya İmparatoru ile hanedan azası tarafından karşılandığı(Y.A.HUS.293 / 60 / 1311. L. 09).

* İmparatorluk hanedanıyla beraber Abazya’da bulunan Almanya imparatorunun, yakında Venedik’te İtalya kralıyla mülakat edeceği(Y.A.HUS.294 / 8 / 1311. L.11).

* Rusya imparator ve imparatoriçesinin Kafkasya’ya ne zaman seyahat edeceklerinin takarrür etmediği ve büyük oğullan Grandük Aleksandr Mihaliloviçin izdivacının Teşrinievvel’de veya Temmuz’da yapılacağının rivayet edildiği (Y.A.HUS.297 / 6 / 1311. Za. 11).

* Yunan kraliçesi ile bazı zevatın Kafkasya’nın yüzüncü sene-i devriye-i istilası münasebetiyle Tiflis’e geleceği (Y.A.HUS.421 / 3 / 1319. B. 01).

* Yunan Kralı’nın Romanya Kralı ile Abazya’da mülakat edeceği(Y.A.HUS.415 / 69 /1319. M. 21).

* Romanya ve Yunan kralları arasında Abazya’da vukubulan mülakatın Peşt siyasi mahfillerinde ne suretle telakki edildiği (Y.A.HUS.415 / 116 / 1319. M.29).

* Romanya ve Yunan krallarının Abazya’da vaki mülakatları hakkında Preporç Gazetesi’nde münderiç bendin tercümesinin Bulgaristan Komiserliği’nce takdimi (Y.MYV.214 / 220 / 1319. M. 29).

* Yunan kralı ile Romanya kralı arasında Abazya’da vuku bulan mülakat (Y.A.HUS.417 / 11 / 1319. Ra. 03).

* 1-28 Şubat tarihleri arasında Viyana basınında yeralan Avusturya delegasyonunda değiştirilmeden onaylanan Bahriye, Harbiye ve Hariciye bütçeleri Kont Aehrenthal başarısı ve Abazya’ya gideceği, hükümetin durumu, Sırp kralının Roma ziyareti ve Potsdam görüşmeleri gibi önemli haberle papazların çıkardığı gazetelerde Osmanlı aleyhine çıkan düşmanca haberler (HR. SYS.170 / 41 / 1911. 03. 09).

Görüldüğü üzere, Almanya, Avusturya, Sırbistan, Romanya, Yunanistan kralları çarla görüşmek ve tatillerini geçirmek vb. nedenler ile Abhazya’ya gitmişler. Bilmediğimiz daha hangi yöneticiler gelip geçti Abhazya’dan! Miladi takvimle 1895’ e denk gelen tarihlerde, Abhazya’yı Rusya’nın bir parçası olarak görenler, bugün Stalin ve Beria’nın (ki ikisi de Gürcü kökenli) mirasına sahip çıkarak, Gürcistan’ın toprak bütünlüğü içinde görmek istiyorlar. Bunu yaparken iki şeyi; Güney Kafkasya’ya Ruslar’ı Gürcüler’in çağırdığını, Stalin ve Beria gibi iki halk düşmanının yaptıklarını unutmak ve unutturmak istiyorlar.

Geçmişten ders almayan Gürcü yönetimi, çağımızda Ruslar’dan kurtulmak için ABD’yi çağırıyor. Peki yarın ABD’den kurtulmak için kimi çağıracak? Çin’i mi? İran’ı mı? Yoksa tekrar Ruslar’ı mı?

Bizim bildiğimiz ve inancımız şu; Beş bin yıldan bu yana, yan yana yaşamış iki halk, iki devlet olarak, beş bin yıl daha yan yana yaşayabilmeyi becerebilmek!

Bunun için tek gereken şey Gürcistan yönetiminin emperyalist duygulardan vazgeçmesidir. Gürcistan yönetiminin ABD ile yaptığı işbirliğine saygılıyız. Onlar da Abhazya’nın Rusya Federasyonu ile yaptığı işbirliğine saygılı olmak durumundadırlar. Nasıl ki iki kardeşin farklı arkadaş ve dostları olabiliyorsa komşu devletlerin de farklı dost devletleri olabilir. Abhazya tarihten gelen sorumluluklarının bilincinde olarak öncelikle Rusya, Türkiye ve Gürcistan olmak üzere, tüm dünya ülkeleri ile uluslar arası hukuk kuraları çerçevesinde hepsine aynı mesafede, eşit ve dost olarak, barış içinde yaşamak istiyor, çaba harcıyor. Yeter ki bu iradesini gösterebilmesi için ona bu fırsat verilsin.

Gürcistan yönetiminin ikide bir şımarık çocuk gibi “Bak Rusya, Rusya!” diyerek, iki yüzyıldır ebedi dost olarak onları bağırlarına bastıklarını unutarak, Abhazya’yı Rusya’ya katılacak diye suçlayıp Nato’yu, ABD, AB, AGİK ve BM’ i ayağa kaldırmasına hiç gerek yok. Yapması gereken tek şey var; Beş bin yıllık kapı komşusu ile beş bin yıl daha yan yana yaşamak için, dünya üzerinde Abhazya’nın bağımsızlığını ilk tanıyan ülke kayıtsız şartsız Gürcistan olmalıdır.

Bu cesaret, dostluk ve tarih bilinci isteyen, insani bir iradedir.

Gerçekten demokrat, insan haklarına saygılı bir Gürcistan bu iradeyi gösterecektir.

….

[1] Türkiye İstiklal ve Hürriyet Mücadeleleri Tarihi – C.Kutay C.I, sayfa: 846

2 Başbakanlık Osmanlı Arşiv özetinde olduğu gibidir, düzeltmeler yapılmamıştır.

Açıklama: Yazı, Gürcistan’ın G.Osetya’ya saldırısından önce Ağustos ayında yazılmış ve gazeteye ulaştırılmış, ancak teknik bir hata sonucu Ağustos sayımızda yayınlanamamıştı. Yazardan özür dileriz. Jineps YK

 

Sayı : 2008 09