21 Mayıs 1993, yani 16 yıl önce, yani sürgünün 129. yıldönümü..
1993 yılı mart ayında bir grup arkadaşın girişimi ile 21 mayıs çalışmaları başladı. Sonra giderek genişleyen bir katılımla çalışmalar sürdürüldü.
Yaklaşık 12 toplantı yapılmış. Daha başlangıçta gerekçeler oluşturulmuş. Abhazya savaşı konuşulmuş, 21 mayısın artık dört duvarın dışına taşması ve kamuyla paylaşılması gereği üzerinde yoğunlaşılmış.
Toplantılarda öne çıkan düşüncelerden biri, derneğin dört duvarı dışına çıkmak olunca alternatifler konuşulmuş. Kafkasya’da denize çelenk bırakıldığı duyumundan hareketle, aynı günlerde ‘Karadeniz’in iki yakasından denize çelenk’ gibi bir slogan yakalanmış, sürgünde yoğun bir şekilde Karadeniz sahillerine çıkıldığı için Karadeniz’e çelenk bırakmak kararı alınmış. İstanbul’un Karadeniz tarafı önerilmiş, Samsun vb. yerlerle diyalog ve aynı gün Karadeniz’in çeşitli sahil kentlerinde aynı uygulama önerisi konuşulmuş. Sonra Kefken civarındaki mezarlık gündeme gelmiş. Ön tesbitler için bir otomobile sığacak kadar insan yola koyulup Karaağaç Köyü’ne ulaşmış, köylülerle ve muhtarla görüşülmüş, mezarlar görülmüş. Düşünülen organizasyon anlatılıp prensipte köyden onay alınmış. İstanbul dışı bilgilendirmelerle başlangıç için geniş sayılabilecek bir katılım sağlanmış. Bireysel inisiyatiflerle oluşan Çalışma Grubu, bütün çalışmaları yürütmekle birlikte, derneklerin organizasyonu altında programın gerçekleşmesini de sağlamış. (İstanbul Kafkas Kültür Derneği – Kafkas Abhazya Kültür Derneği – Kuzey Kafkasya Kültür Derneği (İstanbul) – Sakarya Kafkas Kültür Derneği)
3 güne yayılan bir program gerçekleştirilmiş. 21-22-23 mayıs. 21-22 mayıs tarihlerinde Selimiye ve Bağlarbaşı’ndaki derneklerin evsahipliğinde, müzik-şiir-şarkı dinletileri sunulmuş ve Panel düzenlenmiş. Panel konuları: Sürgün ve günümüz Kafkasyasına etkileri – Yeni Dünya Düzeni ve Kafkasya – Sürgünden günümüze Abhazya-Diaspora-Kafkasya ilişki modeli.
23 mayıs, araba konvoyu, Karaağaç köyü mezar ziyareti, anma konuşması ve de Karadeniz’in kıyıcığında “unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız” sloganı ile çiçekler denizle buluşmuş.
Karaağaç Köyü mezarlığında saygı duruşu yapılmış, Çalışma Grubu’nun bildirisi okunmuştu. (Bildiri arşivimizdedir). Daha önce planlanmamış bir çıkışı da , o anın heyecanından- duygusallığından olsa gerek, bir arkadaş yapmıştı;
“Buraya bir anıt yapacağız!”
1993’ ün Çalışma Grubu bunu beceremedi, beceren arkadaşlara 93 yılı çalışanları adına teşekkür etmeli.
Çalışma Grubu toplantılarında konuşulmuş ama programa alınmamış-alınamamış konular da var: Fotoğraf sergisi – Konsolosluk önüne (İstanbul-Ankara) siyah çelenk – Paralı ilan – Yerel Basına ulaşma ve yazı yayınlatma gibi.
(15 Mayıs 1993 tarihli toplantıdan notlar;
*Çelenk : 150.000,-TL
*Çeyrek sayfa gazete ilanı; siyah-beyaz, üç büyük tirajlı gazete Türkiye baskısı, %10 indirim alınabilir, 85 milyon, Cumhuriyet 50 milyon olabiliyor.)
Yıllar sonra, 1997’de Yeni Yüzyıl gazetesinde Okur Mektupları köşesinde bir yazı yayınlandı. ‘21 Mayıs 1864’ ün anısına’. Ayrılan bölümün sınırlı oluşundan kaynaklı olmalı, yazının kesilen giriş bölümü şöyleydi;
“Denizden gelmişler, buraya yerleşmişler. Bir süre sonra sıtma salgını başlamış. Ölenlerini gömmüşler ve burayı terketmişler. Biz atalarınız olan o insanları -Çerkesleri- hiç tanımadık. Kendi atalarımızın anlattığı kadarıyla biliyoruz. İyi komşu olmuşlar, mert insanlarmış…”.
Tarih; 23 Mayıs 1993, yer; Kefken Karaağaç Köyü. Köyün muhtarı söylüyor bunları. Mezar başında, o gün 21 Mayısı anmak için köyü ziyarete gelen Çerkeslere; Düzce’den, İstanbul’dan, Sakarya’dan, Bursa’dan, İnegöl’den…
Yaşar Güven
Sayı : 2009 05