Çığlığımı duyun

0
818

21 Mayıs 2010 

Çerkes halkının önemli dönüm noktası olan 21 mayıs yıldönümünü 2009 yılı itibarıyla geride bıraktık. Büyük olasılık 2010 yılı nisan-mayıs ayına kadar gündemimizden düşecek. Oysa ki yapılanın, olan-bitenin şeffaf bir anlayışla değerlendirilmesi, 2010 için bugünden bir komisyon hazırlığı ile organizasyon çalışmalarının başlatılması gerekir. Son bir-iki aya sığdırılan organizasyonlar, bir görevin yerine getirilmesi anlayışına hapsolabiliyor. Olanı zenginleştiren ve daha bir görkemli, daha bir ses getiren 21 Mayıs düşüncesine kimse karşı çıkmaz sanırım. Düşüncenin yoğunlaştırılabileceği, önerilerin sunulabileceği, değerlendirilebileceği bir çalışma yöntemi oluşturabiliriz. 

Ama nasıl? 

Bir arada.. Bütün dernekler, vakıflar, federasyonlar, sivil inisiyatifler, .. bir arada.. 

Deyim yerindeyse asgari müştereklerde buluşmak olasıdır. Bütün farklı düşüncelere karşın bunu yapabiliriz. Birbirimizi ötelemeden, ön yargılı davranmadan, geleceğimizin hatırına gerekirse karşılıklı tavizler vererek bir arada durabiliriz. Hemen her kesimin 21 mayısa dair yazdıkları ve yaklaşımı, birlikte organizasyonun önünde ciddi bir engel olmadığını gösteriyor. 

Özelimize yönelik tartışmayı ve eleştiriyi 21 mayıs için bir gün, bir hafta erteleyebiliriz. 365 günün 5 günü barış ilan edebiliriz -hiç değilse-, 360 günü birbirimizi yemeye devam edebiliriz. 

Beşiktaş Belediye Başkanı Beşiktaş iskelesinde, ‘neyse ki bu sene kalabalıksınız’ diyordu, geçen seneye göre tabi. Ama kalabalık değildik. İstanbul’un orta yerinde muhteşem bir kalabalıkla yapamaz mıyız bu etkinliği ve diğerlerini. 

Uzun sözün özü hiç değilse 21 mayıslarda seferberlik ilan edemez miyiz? 

Etnik kimliği ile yaşamını sürdürme kararlılığında olan her sosyal tabakadan, her düşünceden insanımızla, asgari müşterekleri oluşturup, toplumsal konsensüs sağlayıp, ayrılıkları değil aynılıkları öne çıkarıp birlikte iş yapmamız gerek. Bu bir zorunluluk ve kaçamayacağımız tarihsel bir görev. Çocuklarımıza, torunlarımıza borcumuz. Bizim dönemimizden daha iyisini onlara bırakmak bizim görevimiz. Bu koşullarda kişisel sıkıntılar, geçmiş anlaşmazlıklar, önyargılar vd. her tür olumsuzluk üzerine bir şal çekip, milat belirleyip ortak projeler oluşturmalı ve yürümeliyiz. 

Birlikte başarabiliriz. 

Birlikten güç doğar! 

Dikkati çekecek yoğunlukta kitlesel katılımlı, dağa taşa Çerkes sürgünü ve soykırımının yazıldığı, Anavatana ve Türkiye’ye dair taleplerin duyulur bir sesle dile getirildiği,..  21 mayıslar için daha fazla erteleme yapmamalıyız. 

Umudu 1864 den 2009 a taşıdık. Sürgün yüreğimizde umudu yeşertmeye devam ediyoruz. 

Gerçekçiyiz ama imkansızı istiyoruz! 

 

Sayı: 2009 06