Eski ‘Adige Xase’lerde Toplantı Biçimleri II. Bölüm

0
530

Kajer Valera, Tarihçi

Çeviri: Erdoğan Yılmaz

31 Ekim 1753 tarihli belgede şöyle yazmaktadır: “Baksan grubunun sözcüleri Mısost Bahtı-Ceriy ile Mıhamet Mısost ve Lakue-leş Tambiy Dolatmırza ile Kundet Anzor refakatinde Kaşkatau grubunun büyüğü Ketıkue Jambolet ile kardeşleri Kurana el basarak alınan karara uyacaklarına dair yemin ettiler. Daha sonra Kaşkatau grubunun sözcüsü Tatarhan Janhot ile Kanemet Yelbızdıkue, saygı duyulan workar Kuajokue Jambore ve Şıpş Aliyin refakatinde Baksan grubunun büyüğü Kurğokue Mıhamet ve kardeşleri yine alınan karara uyacaklarına ilişkin yemin ettiler.” 

Bütün bunları değerlendirdiğimizde ilginç olan nokta şudur: Xaseye katılan pşı, work ve diğerleri önce iki gruba ayrılıp uzun süre aralarında tartışırlar; sonra bir araya gelip pşıar bir tarafta, workar bir tarafta olmak üzere tekrar iki gruba ayrılırlardı. Bu gruplaşmanın zorlaştığı, karışıklık yaşandığı zamanlar olurdu. Örneğin bir pşı, kardeşleri ve onun yönetimindeki workarla birlikte kendisine karşı olan bir grubun pşısını desteklediğinde karmaşa yaşanıyordu. 

Bu durum üç nedenden kaynaklanıyordu: Kabardeyin pşılıklara bölünmesi, grup gurup ayrışmaların olması; yöneticilerin pşı ve work şeklinde iki farklı statüye sahip olmaları; bunlara bağlı olarak da toplantıların gruplar halinde yapılması. Hiç kuşkusuz bütün bunların nedeni, pşıar arasındaki sonu gelmeyen düşmanlıklar, kavgalardı. Fakat ne olursa olsun, hiçbir anlaşma yolu bulunamasa dahi, hangi grup olursa olsun hepsinin görevi xabzeere uymak, xabzeden ayrılmamaktı. Xasede alınan kararların tümü, katılımcıların hepsini bağlardı; uymamak söz konusu olamazdı. 

16 Mayıs 1761 günü Ketıkue Jambolet ve workarından Pşı Aliy Betokue, Baksan grubunun, yaptığı xasede, Kaşkatau grubunu topraklarından kovma kararı aldığını Rus yönetici Tatarova ilettiler. Tatarov da üstlerine, “Kaşkatau grubunun txamadesi Ketıkue Jambolet ile Arslenbeç Hamırze, Work Kuajıhue Kayiti sözcü olarak bana göndererek Baksan grubunun pşıarı Mıhamet ve Kasey, Kaşkatau topraklarını terk etmemiz için bizi zorluyorlar dediler” mesajını gönderdi. Burada anlaşılmayan bir durum var; alınan bu kararda taraf olanlar sadece pşıar mıydı, yoksa workar da onlarla birlikte miydi? Nasıl bir durum söz konusu olursa olsun, pşıarın, birbirlerine düşman olmasalar da, xabzeere uyarak, xasede aldıkları bir kararı diğer gruba bildirmeleri gerekirdi. Bu durumda, bir pşı sülalesi, diğer bir pşı sülalesini yaşadığı topraklardan uzaklaştırmak gibi bir karar alamaz, bu durum bizde kuşku yaratıyor. Bahse konu yıllarda, güçlü, haksız da olsa her zaman galip geliyordu. 1763 yılından sonra, Kabardey daha çok birlik olmaya, birlikte hareket etmeye başladıktan sonra xaseerin de bir yaptırım gücü olmaya başladı. Gruplar yönetimleri altındaki kişileri kararlarında serbest bırakmaya başladılar. Örneğin Şegem topraklarındaki, “Beçmırzaların mezarlığı” denilen yerde, 1767 yılında Baksan grubu ile Kaşkatau grubunun elçileri karşılaştıklarında, 1753 yılındaki sorunlar artık ortadan kalkmıştı. 

Sözünü ettiğimiz bu gelenekler Kaxe Adigelerinde de var mıydı? Üzüldüğümüz nokta, konuyla ilgili belgelerin çoğunluğunun 19. yüzyılın ikinci yarısına ait olmasıdır. Fakat inanıyoruz ki bu gelenekler 18. yüzyılda da aynen uygulanıyordu, çünkü o zamanlar Kaxe Adigeleri daha rahattı, xabzeerin gereklerini yerine getirmekte zorlanmıyorlardı, Rus imparatorluğunun sıkboğaz ettiği Kabardeydeki Adigelerden daha özgürce kararlar alıp uygulayabiliyorlardı. 

Adige xaseerle ilgili olarak Han-Ceriyin sözünü ettiği bölümü kısaca özetleyecek olursak: “Pşı txamadenin yönetimindeki bir grubun isteği üzerine, o grubun yaşadığı köyde xase toplanırdı. Buraya pşıar, workar gelir, gerek duyulduğunda lıhukullerin yöneticileri de davet edilirdi. Bu xaseerde halkın sorunlarına ilişkin görüşülen konular şunlardı:  

  1. a) Komşuları ile olan ilişkileri;
  2. b) Hırsızlıkların önüne geçilmesi;
  3. c) Topraklarında barışın yerleşmesi;
  4. d) Savunmaya yönelik tedbirler.

Komşularıyla yapacakları toplantıda şu yolu izliyorlardı: İki halkın büyükleri aralarında belirledikleri bir bölgede bir araya gelmeyi kararlaştırıyor, birbirlerinden uzak olmayan bir noktada konaklıyorlardı. Sonra gruplar gelene kadar birer elçi ile yardımcı ve birer sözcü seçiyorlardı. Kaxe Adigeleri sözcüleri guşıakua (гушыIакIуэ) diye adlandırırlardı. Elçiler, özellikle sözcüler, keskin zekâlı, çabuk kavrayan, konuşmasını bilen kişiler olmak zorundaydı. Grupların kararlarını elçiler sözcülere ulaştırırlardı. Gruplar birbirinden uzakta ise elçiler atla ulaşımı sağlarlardı. Elçilerden biri esas, ikincisi onun yardımcısıydı. Esas elçi alınan kararları sözcüye iletirken bir şey unutursa yardımcının görevi unutulan şeyi ona hatırlatmaktı. İki grup, elçilerin ve sözcülerin doğru kararlar almaları sayesinde anlaşmaya varırlardı.” 

Bütün bunlar Kabardey xaseerinin 18. yüzyıldaki özellikleriyle benzerlikler taşıyor. Şunu da belirtmeliyiz ki bu benzerlik yer seçim yöntemlerinde de söz konusu. “Xasenin yapılacağı yeri özellikle iki komşunun sınır çizgisi üzerinde belirliyorlar” diyor Han-Ceriy. Pşı ve workarın ayrı ayrı xase yapmaları, bunların elçilerinin bir araya geliş biçimleri, sözcü görevlendirilmesi ve benzeri konular çok fazla farklılık göstermiyor. 

Xase, acil karara bağlanması gereken bir konu olduğunda, hangi zamana rastlarsa rastlasın toplanırdı. Xasenin gündemindeki acil karara bağlanacak bir konu değilse, toplantı, çalışma zamanına, Tanrıya yakarış günlerine, hasat zamanına, halkın inancındaki kötü günlere rastlatılmazdı. 

Buna bir örnek vermek gerekirse 25 Ekim 1753de kaleme alınmış olan bir belgede şöyle denmektedir: “Pazartesi günü Baksan grubundan Kurğukue Mıhamet, Mısost Kasey, Aliy Karmırza, yanlarında birkaç worka birlikte Rus yöneticilere gelip Fırtınada çok zarara uğradık, o yüzden xaseye yetişemedik diyerek ilave ettiler: Yarın –salı-, yarından sonra da –çarşamba günü- olmasın, çünkü onlar bizim inancımıza göre iyi günler değil.” Böylece hepsi anlaşarak toplantı gününü 29 Ekime ertelediler. Bu arada Kaşkatau grubu xasenin 2 Kasımda yapılması isteğini iletti. Baksan grubu da toplantı tarihinin ertelenmesi konusunda ısrar ediyordu. 

Fakat Adige pşıar xaseyi istedikleri tarihte yapamadılar. Rus yöneticiler sadece arabulucu olmayıp aynı zamanda Rus imparatorunun emirlerini yerine getirmek üzere bulunuyorlardı. Emirlerine uyulmadığında savaş çıkarmaktan geri durmayacakları kuşkusuzdu. Bu nedenle pşıar Adige inançlarını çiğnemek zorunda kaldılar. 

Kısaca toparlayacak olursak xasenin yapılış şekli ve sürecini şöyle özetleyebiliriz:  

1) Gündem belirleniyor,  

2) Gündemle ilgili alt konular tespit ediliyor,  

3) Kararlar alınıyor,  

4) Alınan kararlara uyulacağına dair yemin ediliyor.  

Bu durumda xase üç-dört gün sürüyor; fakat süre her zaman yetmiyor, uzuyordu. Grupların konuşup anlaşmaları uzun zaman alıyordu. Elçilerin ve sözcülerin işleri hiç de kolay değildi. Bu nedenle xaseer kimi zaman dokuz-on gün, hatta daha uzun sürebiliyordu. 

(Oshamahue – Adige edebiyat dergisi, 1992 yılı, 4. sayı – 2008 yılı, 1-2. sayı.) 

  

Xase: Adıge meclis toplantısı 

Xabze: Çerkeslerin yazısız anayasası 

Pşı: Prens 

Pşım yapş: Pşıların pşısı, yani kral 

Work: Asil 

Lıhukuel: Özgür köylü sınıfı 

Mezdegu: Bugün Mozdok olarak anılan, Hıristiyan Adıgelerin yaşadığı Osetyadaki bölge. 

Thamade: Seçilmiş delege, toplantı yöneticisi 

Kaxe Adigeleri: Batı Adıgeleri 

Han-Ceriy: Adıge tarihçi ve yazarı 

1753 гъэм октябрым и 31-м зэхалъхьа тхыгъэм мыпхуэдэу итщ: «Къэщкъэтау гупым я нэхъыжь Къетыкъуэ Жамболэт и къуэшхэри щIыгъуу, Бахъсэн гупым я лIыкIуэу Мысостхэ Бахъты-Джэрийрэ Мыхьэмэтхэ Мысострэ, лIакъуэ-лIэшхэу Тамбийхэ Долэтмырзэрэ Къундетхэ Анзоррэ щыту, къурIэным теIэбэурэ псоми тхьэ ирагъэIуащ. Абы иужькIэ Бахъсэн гупым я нэхъыжь Кургъуокъуэ Мыхьэмэт и къуэшхэми, Къэщкъэтау гупым я лIыкIуэ Тэтэрхъанхэ Жанхъуэтрэ Къанэмэтхэ Елбэздыкъуэрэ, пщIэ зыхуащI уэркъхэу Къуэжьокъуэхэ Жамборэрэ Шыпшхэ Алийрэ щыту тхьэ ирагъэIуащ». 

Мы псоми лъэныкъуэкIэ уакъыщеплъмэ, гъэщIэгъуэныр мыращ. Зы Хасэм къекIуэлIа пщыхэмрэ уэркъхэмрэ япэ щIыкIэ гупитIу загуэшырти, щхьэж езым и зэIущIэ иригъэкIуэкIыжырт. Ауэ щхьэхуэ-щхьэхуэ зызыщIа а гупхэр аргуэру гуп тIурытIу зэхэкIыжырт: пщыхэр щхьэхуэу, уэркъхэр зэгъусэу. А гуэшыкIэр гугъу щыхъу, щызэхэзэрыхьыпэ щыIэт. Псалъэм папщIэ, пщы гуэр, и къуэшхэмрэ и уэркъхэмрэ щIыгъуу, езым къапэщIэт гупым ящыщ пщы гуэрым щыкъуэувэм деж. 

Ар Iуэхугъуищым къашэрт: Къэбэрдейр пщыгъуэ-пщыгъуэу, гуп-гупу зэрыгуэшам; тепщэхэр пщырэ уэркъыу зэрызэхэтым; абы ехьэлIауи зэIущIэхэр щхьэхуэ-щхьэхуэу зэрырагъэкIуэкIым. ИкIи, шэч хэлъкъым, а псори къызыхэкIыу щытар кIэ имыIэу пщыхэр зэбийуэ, зэижу, зэпэщIэту зэрекIуэкIырт. Ауэ, дауэ хъуми, сыт хуэдэ зэгурыIуэныгъэ, ерыщыгъэ я зэхуаку дэмылъами, дэтхэнэ зы гупми и къалэнт хабзэр игъэзэщIэну, хабзэм тетыну. 

1761 гъэм майм и 16-м Къетыкъуэ Жамболэт и уэркъ пщы гъусэ Алий Бэтокъуэ майор Татаровым хъыбар иригъэщIащ бахъсэн гупым иригъэкIуэкIа зэIущIэм къэщкъэтау гупыр я жылэхэм дахуну унафэ къызэращтамкIэ. Езы майор Татаровми и унафэщIхэм мыпхуэдэ хъыбар яIэригъэхьащ: «Къэщкъэтау гупым я тхьэмадэ Къетыкъуэ Жамболэтрэ Араслъэнбэч Хьэмырзэрэ уэркъ Къуэжыхъуэ Къэит къысхуагъэкIуащ сэ къызжрагъэIэну: «Бахъсэн гупым япщхэу Мыхьэмэтрэ Къэсейрэ къэщкъэтау гупыр ди жылэхэм дыдэкIыну къытпаубыд». Мы бы мыгурыIуэгъуэу зы хэлъщ. А зэIущIэм кърихьэлIар пщыхэм я закъуэу щыта, хьэмэрэ уэркъхэри я гъуса. Дауэ щымытами, пщыхэр сыт хуэдизкIэ зэмыбиями, хабзэм тету, зы гупым и хасэ унафэмкIэ адрейм хъыбар иригъащIэрт. Апхуэдэу щыщыткIэ, зы пщы лъэпкъым адрей лъэпкъыр и жылэм дихун Iуэхум уащхъуэдэмыщхъуагъэ хэлъакъым. ЛIыгъэкIэ, къарукIэ зыхьым ихьырт. 1763 гъэм и ужькIэ Къэбэрдейр нэхъ зэкъуэувэн, зэрыIыгъын гъуэгум зэрытеувам ижь хасэхэми ящIихуащ. Гуп щхьэхуэхэм я гъунапкъэхэр нэхъ къагъэтIэсхъащ, нэхъ хуит, зэIуха ящIащ. Къапщтэмэ, Шэджэм щIыналъэм хыхьэ «Бэчмырзэхэ я кхъащхьэ» жыхуаIэм деж 1767 гъэм бахъсэн гупымрэ къэщкъэтау гупымрэ я лIыкIуэхэр щызэхуэзам щыгъуэ 1753 гъэм яхэлъа гуемыIугъэр яхэлъыжтэкъым. 

Мы зи гугъу тщIы хабзэхэр кIахэ адыгэхэм дауэ яхэлъа? Ди жагъуэ зэрыхъущи, абы ехьэлIауэ щыIэ тхыгъэхэр нэхъыбэу зытеухуар XIX лIэщIыгъуэм и щэщI гъэхэрщ. Ауэ къытщохъу абы къагъэлъагъуэ Iуэхугъуэхэр XVIII лIэщIыгъуэми епхьэлIэ хъуну, сыту жыпIэмэ а лъэхъэнэм кIахэ адыгэхэр нехъ кызэтенауэ я хабзэм тетт, урыс пащтыхьым имыгъэбауэу итхьэлэ къэбэрдей адыгэхэм нэхърэ. 

Адыгэ зэхуэсхэм ятеухуауэ Хъан-Джэрий зи гугъу ищI зы щапхъэ закъуэ къэтхьынщ. «Пщы тхьэмадэм езым и жылэхэм ящыщ зым къызэригъэувым теухуауэ а къуажэм хасэ щызэхуешэс. Абы къокIуалIэ пщыхэмрэ уэркъхэмрэ, хуей хъумэ, лъхукъуэлIхэм я старшинэхэри кърагъэблагъэ. Лъэпкъыми псэукIэм теухуауэ нэхъ зытепсэлъыхьыр мыхэрщ: а) я гъунэгъухэм хуаIэ щытыкIэр; б) дыгъуэгъуакIуэхэр гъэкIуэдыныр; в) я щIыналъэм зэгурыIуэныгъэ илъыныр; г) сакъыныгъэм теухуа Iуэхугъуэхэр. 

Я гъунэгъухэм щепсалъэкIэ псалъэмакъыр мыпхуэдэу екIуэкIырт. ЛъэпкъитIым я нэхъыжьхэр щIыпIэ пыухыкIа гуэрым екIуэлIэну зэгурыIуэрт. Ахэр зэпэмыжыжьэу къэувыIэхэрт. ИтIанэ гуп къэсыхункIэ нэхъ жьакIуэу лIыкIуэ зырызрэ жыIакIуэ зырызрэ хахырт. ЖыIакIуэм щхьэкIэ кIахэ адыгэхэм гушыIакIуэ жаIэ. ЛIыкIуэхэр, псом хуэмыдэу жыIакIуэхэр, акъыл жану, гурыхуэу, псэлъэкIэ ящIэу щытын хуейщ. Гупхэм я унафэр лIыкIуэхэм жыIакIуэм и деж нагъэс. Гупхэр зэпэжыжьэмэ, лIыкIуэхэр абы я зэхуакум шууэ дэтщ. ЛIыкIуитIым зыр нэхъыщхьэщ, адрейр абы и къуэдзэщ. Къуэдзэм и къалэнщ нэхъыщхьэм зыгуэр IэщIэгъупщыкIамэ, ар абы игу къигъэкIыжыну. Арыххэщи, гупитIыр лIыкIуэхэмрэ жыIакIуэхэмрэ я фIыщIэкIэ зэрыщIэурэ зэгуроIуэ». 

Гу лъыптэ зэрыхъунущи, мыр къэбэрдей хасэр XVIII лIэщIыгъуэм зэрекIуэкIыу щытам ещхьщ. Мыри жыIапхъэщ: щIыпIэр къызэрыхах щIыкIэри зэтохуэ. «Хасэ щекIуэкIынур, — етх Хъан-Джэрий, — щIы зэпылъыпIэм хуагъазэ». ЗэщхьэщыкIыныгъэшхуэ яIэкъым пщыхэмрэ уэркъхэмрэ щхьэхуэ-щхьэхуэу хасэ щрагъэкIуэкIым, абы я лIыкIуэхэр щызэхуэзэм дежи. 

Хасэ щIызэхуашэсыр блэкIыпIэ зимыIэ Iуэхуу щыщыткIэ, ар, дауи, сыт хуэдэ зэманми хуэзэнкIэ хъурт. Ауэ Iуэху блэкI щымыIэмэ, хасэр лэжьэгъуэ зэманым, тхьэлъэIу махуэхэм, щэкIуэгъуэм, лъэпкъхэм яхуэмыфI махуэхэм ирырагъэхьэлIэртэкъым. 

Абы ехьэлIауэ 1753 гъэм октябрым и 25-м зэхалъхьауэ щыта мыпхуэдэ тхыгъэ щыIэщ: «Блыщхьэ махуэм майорхэм я деж Бахъсэн гупым щыщу Кургъуокъуэ Мыхьэмэт, Мысост Къэсей, Алий Къэрэмырзэ сымэ уэркъ зыбжанэ я гъусэу къакIуэхэри жаIащ ахэр тхьэрыIуэм къыщIримыхьэлIар уэлбанэр зэран къазэрыхуэхъуар арауэ. АдэкIи къыщIагъуащ ар пщэдеи -гъубжым, пщэдеймыщкIи — бэрэжьейм зэрымыхъунур — ахэр зэрымымахуэфIым щхьэкIэ». Арати, псори зэакъылэгъу хъури, зэIущIэр октябрым и 29-м ядзащ. Ауэ ноябрым и 2-м Къэщкъэтау гупри къэлъэIуащ а махуэм хасэр зэхамыгъэхьэну. Бахъсэн гупри лъаIуэрт зэIущIэр ягъэIэпхъуэну. 

Aуэ мыбы щыгъуэ адыгэпщхэм къайхъулIакъым зэIущIэр адэкIэ ядзыну. Майорхэр ауэ сытми дэлэл къудейтэкъым. Абыхэм я пащтыхьым и унафэр ягъэзащIэрт икIи, я жыIэм уемыдэIуамэ, зауэ къуащIэкIынкIэ зэфIэнэнутэкъым. Абы къыхэкIыу, пщыхэр адыгэ нэщэнэм ебэкъуэн хуей хъуащ. 

Хасэм и екIуэкIыкIэмрэ къищта унафэмрэ я гугъу пщIымэ, ахэр мыпхуэдэщ: 1) зытепсэлъыхьынур яубзыху; 2) ахэр зэпкърах; 3) унафэ къащтэ; 4) тхьэ зэхуаIуэ. Апхуэдэ хасэр махуищ-плIыкIэ екIуэкIын хуейт, ауэ ар яхуримыкъуу щыпащэр мащIэтэкъым. Гупхэм я зэгурыIуэныгъэм псалъэмакъ куэдрэ зэманышхуэрэ текIуадэрт, мащIэ пыщIатэкъым лIыкIуэхэм, жыIакIуэхэм, шэсыпIэ ихьэхэм я Iуэхуми. Арати, хасэр махуиблкIи, пщIыкIи, нэхъыбэкIи щекIуэкI къэхъурт. 

  

Sayı : 2009 07