Çok eskilerde, Nartlar Adıge (Çerkes) ülkesinde yaşıyorlarken, Nart Lepş adında bir demircileri varmış. Bir yıl ekinleri çok bereketli olmuş. O zamanlar, ekin biçecek aletleri henüz bilmiyorlarmış. Onun için Nartlar, büyük-küçük, gündüz-gece demeden buğday başaklarını teker teker elleriyle topluyorlarmış.
Topladıklarını durmadan evlere taşıyorlarmış ama, topladıkça sanki daha da artıyormuş, evlerde koyacak yer kalmamış.
Sonra bir akşam üstü, yorgun bir halde tarladan döndüklerinde “Nart Kurultayı” nı toplayarak konuyu görüşmüşler. İçlerinden biri şöyle demiş:
-Yemin ediyorum, Lepş bizim için bir alet yapmazsa ekinlerimizin yarısını kaybederiz. Hepsini toplayamayız.
Başkaları da bu söze katılmış. Ertesi gün Nart demircisi Lepş’ın yanına gitmişler. Demirci atölyesindeki Lepş Nartlar’ın geldiğini görünce “Nart evlatlarımın bir sorunu olmalı” diyerek takımlarını bir kenara bırakıp, gelenleri karşılamış.
Gidenler:
-Aydınlık günlerin olsun sevgili Lepş’ımız, deyip dertlerini söylemişler.
Lepş düşünmüş, taşınmış, onlara akıl vermiş.
Bu akla uyarak gençleri Nart ülkesinde yaşayanların en yaşlısı Userej’in yanına göndermişler. Userej o kadar yaşlıymış ki Nart ülkesinde onun yaşını bilen yokmuş. Userej evinin önünde güneşlenirken Nart gençleri yanına gitmişler, kendisinin toplantıya çağrıldığını söylemişler. Fakat O; “Gelemeyeceğim, adımlarımı doğru dürüst atamıyorum” demiş. Öyle deyince iki delikanlı onu kaldırıp omuzlarına almışlar ve Nart Toplantısına getirmişler.
Toplantıya gelince ihtiyarı omuzlarından indirmişler. İhtiyarcık, toplantıya giriyorum diye ayağını uzatınca ayağı yakın olan eşiğe takılıp odanın içine yuvarlanmış. Nart gençleri bunu görünce kendilerini tutamayarak gülmüşler. Zorlukla doğrulan Userej, “Bana güldüler” diye küserek oturmadan geri dönmüş.
-Ey büyüğümüz küsme, sana danışacağımız büyük bir sorunumuz var,
demişlerse de geriye çevirememişler. Bacakları titreyerek evinin yolunu tutmuş Userej.
Demirci Nart Lepş Userej’in durumunu biliyormuş. Nartlar’a demiş ki:
-O iyice ihtiyarladığı için kendi kendine konuşur. Gençleri peşinden gönderin, yolda konuştuklarını dinlesinler.
Bunun üzerine üç genci Userej’in peşine takmışlar. Userej, yolda kendi kendine şöyle mırıldanıyormuş:
Saymıyorsunuz artık yaşlıları
Beceremiyorsunuz yardımlaşmayı,
Nart bilgileri
Ne zorluğu var orak yapmanın
Bükersin horozun kuyruğu gibi
Diş açarsın
Kaz yavrusunun dişleri gibi.
Ama ben bunları
Söylemem size,
Bilemezsiniz siz de
Ekinlerinizi
Nasıl biçeceğinizi.
İhtiyarın dediklerini iyice dinleyen gençler, bunları belleklerine yerleştirince, iki genç Userej’i hemen kaldırıp omuzlarına almışlar, evine götürüp güneşlendiği kapının önüne bırakmışlar. Üçüncü genç koşarak Nart toplantısına gitmiş, Userej’in söylediklerini Nart Lepş’e anlatmış.
Lepş atelyesine gidip ince demiri kızdırmış, döve döve horoz kuyruğu gibi bükmüş, kaz yavrusu dişi gibi dişler açmış, ağaçtan bir de sap yapmış, ekinlerini biçmeleri için Nartlar’ın eline vermiş.
Böylece dünyada ilk kez orak icat edilmiş ve bütün insanların kullandığı bir alet haline gelmiş.
Çerkes Masalları – Okyanus Yayınları
Çerkesçe’den çeviren: Yaşar Bağ
Sayı : 2009 08