Yeni Bir Dünya Kurulur…

0
452

“Abhaz örgütlenmesi ihtiyaçtır, zorunludur, demokratik haktır” 

Rahmetli İnönü, 1964’te ABD’den Türkiye’ye yönelik ültimatomlar içeren ve Türk dış politikasında soğuk duş etkisi yaratan ‘Johnson Mektubu’na, o ünlü cümlesiyle cevap vermişti: “Yeni bir dünya kurulur, Türkiye de bu dünyada yerini alır.” 

Evet, Abhazya Bağımsızlığını ve tanınma problemini aştı, diyasporası da örgütleniyor. Abhazlar yeni bir dünya kuruyor. Diyasporada yaşayan Abhazlar tek bir çatı altında yerlerini alıyor. 

Abhazlar adı ne olursa olsun en demokratik hakları olan Ulusal Kimliklerini öne çıkararak var olan ve olmaya aday dernekleri ile bir üst çatı altında “Abhaz Dernekleri Federasyonu” nu oluşturmak istemesi demokratik haklarıdır ve onlar da bu haklarını kullanıyor. 

Ama ne yazıktır ki bu örgütlenmeye yeni cepheler oluşturarak örgütlü örgütsüz Abhaz örgütlenmesi yanlış gerekçesiyle itiraz edenler; 

Aman bir araya gelmeyin, birlik oluşturmayın, var olanla idare edin, bunun için güç lazım, para lazım, bilgi lazım tecrübe lazım, yazar-çizer lazım, nerdeyse size çoban da lazım denilecek de açık seçik olmasa da üzeri örtülü o da söyleniyor. 

Ve onlar da tarihteki yerlerini alıyor. 

Demokratlara düşen görev desteklemek katkı vermek omuz vermektir. 

Hendek Derneğince kaleme alındığı söylenen Deklarasyon incelendiğinde kendi konumlarının bile farkında olmadıkları anlaşılıyor. 

Atılan başlıktan başlayalım. 

‘Ayrı federasyona, bölünmeye hayır!.. Ortak federasyon yılların birikimidir, heba etmeyelim.’ 

Peki, bu güne kadar hangi federasyon üyesi oldular, hangisine katıldılar, katılmak için bir çabaları oldu mu? 

Üyesi olmadıkları örgütlenme biçimi doğru örgütlenme şeklidir ifadesi ciddiyetten uzaktır. 

‘Abhaz-Adige kardeşliğini koruyalım, birliği bozmayalım, bozulmasına izin vermeyelim.’  

Aksini kim söyledi ki, elbette bu kardeşlik kıyamete kadar devam edecektir. 

Düzce Abhaz Derneğimiz Bir-Kaf-Der tan ayrılıp Abhaz Federasyonu oluşumuna katkı vermek için doğru olanı yapmış, kardeş derneklerimize de örnek olmuştur. 

Söz konusu metni kaleme alan arkadaşlarımız eğri cetvelle doğru çizgi çizilemeyeceğini görmeleri gerekiyor. 

‘Bağımsız Abhazya’nın diasporadan yegâne ve öncelikli isteği nüfus, iş ve sermaye desteği iken, bu yönde hiçbir çaba göstermedikleri gibi caydırıcı rol oynadılar, çeşitli girişimleri engellemeye yeltendiler. Özellikle, Abhazya’ya gidip oraya yerleşmek, orada iş yapmak, oranın vatandaşı olmak isteyen Adigeleri engelleme çabaları, akıl tutulmasının nereye vardığını göstermesi bakımından ibret vericidir.’(Deklarasyon metninden) 

Bu ifadeleri deklarasyon diye yazıya döken her kimse Abhazya’nın konumundan durumundan bi haber olsa gerek. Bu haksızlığı ve iftirayı nasıl ifade edebildiler anlamak mümkün değil. Az merak edip Abhaz anayasasını okusalardı, zaman zaman diyaspora ziyaretleri yapan değerli katılımcıları takip etselerdi Abhaz temsilciliğini dikkate alsalardı bu haksız mesnetsiz iftira dolu satırları kaleme almazlardı. 

Bu meselenin doğrusu; 

Konuya Abhazya var olma savaşını kazanıp ‘de facto’ devlet olarak ortaya çıktığında özellikle Adige ve Kabartay entelektüellerinde ve devlet yönetimde bir panik başladı. 

Diasporamızdaki Çerkesler Abhazya vatandaşı olursa biz ne oluruz. Bilindiği gibi biz muhacir değiliz biz yurtlarından zorla koparılıp sürgün edilmiş bir halkız Adige de ve Kabartay’da da nüfus problemimiz var anavatandan daha fazla insanımız diasporada yaşıyor. 

Adige ve Kabartay yönetimi ve kanaat önderlerinin bu hissiyatı dikkate alınarak Abhazya yönetimi Adigelere pasaport vermeme kararı almıştır. Elbette bu karar alınırken Rusya Federasyonu faktörü de göz önüne alınmıştır. Özellikle Adige kardeşlerimizin bunun bu şekilde olduğunu bilmeleri gerekir. (Erol Kılıç Kutalıya) 

Abhazya’ya gidip yerleşmek, oradan vatandaşlık almak isteyen Adigelere zorluk çıkarıldığı yönünde bu platformda da sık sık yazılar yer aldı. Kişisel olarak, bu zorlukların Abhazya ile Rusya, Abhazya ile Kuzey Kafkasya Cumhuriyetleri arasındaki ilişki dengesi açısından ya da hukuki sıkıntılardan kaynaklandığını varsayıyorum. Öyle olduğunu düşünüyorum ve gözlemliyorum. Ya da öyle olduğunu ümit ediyorum. Aksi ise, yani Abhazya’da Adigeleri dışlayıcı bir anlayış gelişiyorsa bunu doğru bulmam. (S.B) 

Bundan sonra söylenecek söz temennidir. 

Yarın Hendek de bir Abhaz Derneği kurulursa hiç kimse şaşırmasın. Bu sadece Hendek’le de kalmaz. Sakarya ve Kocaeli de peşinden gelir. Nerede ihtiyaç varsa orada kurulur. 

Kafkas diyasporası yeni bir oluşum içerisinde. Yeni bir dünya kuruluyor her kes yerini alıyor. Ben demokratım, aydınım, Abhazya için varım diyenler Ulusal kimlikleri ile örgütleşen Abhazları desteklemek, onlara güç vermek gibi görevleri vardır. 

Tarih önünde herkes sorumludur.

6. Kafkas ŞurasıAbhazBayrağı asılsın asılmasın tartışmaları yüzünden iptal edildi, yapılamadı. Bu deklarasyoncular o zaman nerede idiler. Bayrağımıza neden sahip çıkmadılar, çıkamadılar. 

Abhaz örgütlenmesi ihtiyaçtır, zorunludur, demokratik haktır. 

Bu yazıyı (deklarasyonu) hazırlayanların da üslup konusunda bir sıkıntıları var herhalde. Bir insan kendisine yapılmasını istemediği bir şeyi başkasına yapamaz. 

‘Ayrı federasyon kurulması, buna önayak olan üç-beş kişiye ‘kazanç’ sağlayabilir.’ Deklarasyon metninden) 

El insaf. Aynı lafız bu yazıyı kaleme alana söylense cümlenin manası mı? Değişir. 

Ne gibi bir kazanç söz konusu olabilir. Eğer iddia edildiği gibi bir kazanç varsa ve bunun ne olduğunu biliyorsa açıklamak mecburiyetindedir. Bu deklarasyonu imzalayanlarda, kaleme alanlarda bu iddianın cevabını vermek zorundalar. Kim ne biliyorsa söylesin, insanları töhmet altında bırakmasın. Aksi halde kazanç meselesi kendi üstlerine kalır. 

Kurum olarak biz destekliyoruz diye isim belirtenler isimlerini geri almalılar. Zira kurumlar içinde bu metine imza etmeyecek üyelerine haksızlık etmiş olurlar. 

Bu gün Kaf-Fed yönetimi, Abhazya’nın Dostları oluşumu ve diğer isimleri geçen derneklerimiz içerisinde Abhaz Örgütlenmesini savunan çok değerli insanlarımız var. Ve bunların sayısı hiç de küçümsenmeyecek sayıdadır. Sayın Cihan Candemir’in “Mevcut örgütlenme biçimimizi gözden geçirmeliyiz” ifadesi bile buna en güzel örnektir. 

“Balın olduğu yeri arılar bilir.” Abhaz Atasözü 

(19/12/2009) 

Kaynak: ozensanbay@hotmail.com – www.abhazyam.com 

  

Sayı : 2010 01