Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Medvedev’e Tepki Yağdı

Avrasya, dini ve etnik sorunlar alanında uzman, yazar Paul Goble, Rusya Federasyonu’nun yaptığı son idari düzenleme ile ilgili olarak, Window on Eurasia’da yaptığı analizde ilginç saptamalarda bulundu. Bölge uzmanı farklı gazeteci ve yazarlardan alıntıların da olduğu yazısında Goble şu satırları kaleme aldı: 

Yezhednevny Zhurnal’daki yazısında Yulia Latynina şunlara dikkat çekiyor: ‘Bu girişimler Moskova’nın Kafkasya’yı yönetmediğini gösteriyor. 

Bu çok hastalıklı sistem şimdi ne yapıyor? Cevabı çok basit. Yönetiyormuş gibi yapıyor. Eğer olayları yönetemiyorlarsa oradaki başkanları değiştirmek gerekecektir. Eğer Güney Federal Bölgesi’nde Ustinov iyi çalışıyorsa ayrı bir Kuzey Kafkasya bölgesine gerek yok. Eğer başarısızsa devlet yararına Ustinov azledilmelidir.’ 

Bir çok analist yeni düzenlemenin hedefinin sadece şiddeti azaltmak olmadığını, ayrıca geniş hareket özgürlüğü olan Çeçenya Devlet Başkanı Kadirov’u dizginlemeyi amaçladığını belirtiyorlar. 

Ancak yeni başkan temsilcisi, Putin’e de bağlı olacak ve Putin Kadirov’un en önemli koruyucusu. Moskova’yla böylesi özel bağı ve üstelik kendi silahlı birlikleri olan ve merkezi görmezden gelmeye oldukça hazır olan birini Khloponin’in nasıl idare edebileceğini anlamak çok zor. 

Medvedev ve Putin olası yatırımcı ve ziyaretçilere “Soçi, problemli Kuzey Kafkasya (KK) bölgesinde değil, huzurlu Güney Kafkasya’da” izlenimini yaratarak Soçi Olimpiyatları’na giden yolu temizlemek için bu adımı atmış gibi görünseler de bu strateji işe yarayacağa benzemiyor. 

İsrail kökenli uzman Avraam Shmulyevich iki federal bölgenin Çerkes ulusunu ikiye ayırdığını görünce hayrete düştüğünü söylüyor. 

Çerkes haklarının büyük bölümü yeni KK bölgesinde, ancak Adigeler Güney Rusya’nın parçası. Shmulyevich, Moskova’nın Adigey Cumhuriyeti’ni Krasnodar Kray’a katmakla ilgili 2006’daki çalışmasını tekrar başlatacağını düşünüyor. 

Yeni bölgenin Adigeler’le KK bölgesindeki soydaşları Çerkesler arasındaki iletişimin azalmasına neden olabileceğini ileri sürüyor. İki taraf öfkeyle, Çerkeslerin 140 yıl önce Çarlık tarafından sınır dışı edildikleri yerde gerçekleştirilmesi planlanan Soçi Olimpiyatları’nı engelleme çabalarını genişletebilirler. 

Shmulyevich’e göre Medvedev’in icraatı, KK’nın politik kavramını coğrafi olanından ayırıyor, KK ile Güney Rusya arasındaki sınırı özünde farklı ve kaçınılmaz derecede rahatsız edici bir temelde tanımlıyor. (Window on Eurasia – circassianworld.com) 

  

“Amaç, kontrolün güçlendirilmesi”

Le Figaro yazarı Pierre Avril, Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’nin kurulması ve tam yetkili temsilci olarak atanmasını değerlendirirken Alexandr Khloponin’i “Soğuk biri sayılan, komutanlığından çok yönetim kabiliyetiyle tanınan bebek yüzlü adam” sözleriyle tanımladı. 

Avril, Kuzey Bölgesi’nde yer alan Çeçenya, İnguşetya, Dağıstan, Kabardey-Balkar, Karaçay-Çerkes ve Güney Osetya’yı ise “Hemen hemen her gün terör olaylarının görüldüğü, yolsuzluğun kol gezdiği ayrışık cumhuriyetler” olarak niteleyen yazar, Khloponin’in önceki görevinde kazandığı deneyim nedeniyle Kafkasya’daki ayaklanmaları bastırmak üzere atandığını savundu. 

Avril yazısında, bölgede öncelikle kontrol altına alınması gereken oluşumun; Çeçenya Başkanı Kadirov’un eli altında faaliyet gösteren, hiç tereddüt göstermeden sınırları aşıp Dağıstan ve İnguşetya’da çatışmaya giren “haydutlar” olduğunu ileri sürdü. Avril, Kadirov tarafından beslenen yolsuzluk ve suçların Kremlin’i rahatsız ettiğini ve artık Kadirov’dan desteğini çektiğini iddia etti. “Diğer bir deyişle, Kremlin tarafından kayırılan adamı gerçek bir kaos bekliyor” değerlendirmesi yapan yazar, bu atamayla Moskova’nın, tüm ülke için tehlike oluşturduğunu düşündüğü Kafkasya bölgesindeki durumu kontrol altına almayı amaçladığını da yazdı. (Rusya.ru) Çeviriler: Serap Canbek 

  

Sayı : 2010 02 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Anadilde Jineps Gazetesi Eylül 2024 Sayısı Yayında

Değerli Jineps okurları, Anavatanda yayımlanan Adige Mak (АДЫГЭ МАКЪ), Adige Psale (АДЫГЭ ПСАЛЪЭ), Çerkes Heku (ЧЕРКЕС ХЭКУ) gazeteleriyle ortak hazırladığımız eylül sayımızı sizlerle paylaşıyoruz. İyi okumalar,

1 Eylül Dünya Barış Günü

1 Eylül, “Dünya Barış Günü” olarak sadece Türkiye ve KKTC’de, Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen “Dünya Barış Günü” ise 21 Eylül’de tüm dünyada kutlanıyor.

Sancılı ve fırtınalı yaşamlar

Dr. Şerafettin Dönmez’in yazdığı, sancılı ve fırtınalı bir hayat hikâyesini anlatan “Denef” kitabı, Papirüs Yayınevi etiketiyle raflarda yerini aldı. Yayınevinin tanıtım yazısından... Benim kimliğimle kim, neden...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img