Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Rusya’daki yeni federal bölge (Okrug)

19 Ocak 2010 günü, sürpriz bir kararla, ‘Güney Rusya’da bulunan ‘Güney Federal Bölgesi’ (GFB; okrug) adlı idari bölgenin 13 regionundan 7’si çıkarıldı ve yeni kurulan ’Kuzey Kafkasya Federal Bölgesi’ (KKFB; okrug) içine alındı. Bu 7 region Stavropol kray ile Karaçay-Çerkes, Kabardey-Balkar, Kuzey Osetya, İnguşetya, Çeçenya ve Dağıstan cumhuriyetleridir.

GFB, yüzölçümü yönünden Rusya’daki 7 federal bölge içinde en küçük olanı idi, şimdi en küçük olanı KKFB. 

Yeni federal bölgenin yüzölçümü 172,360 km², nüfusu 9,1 milyon, başkenti de Pyatigorsk (Psıfabe; 141 bin) kentidir. Bölgede, genel resmi dil olan Rusça dışında, ayrıca 18 yöresel resmi dil de vardır. Kabardey, Karaçay, Abaza, Nogay, Oset, İnguş, Çeçen, Avar, Dargi, Lezgi, Lak, Tabasaran, Agul, Rutul, Tsahur, Kumuk, Azeri ve Tati. 

Bir coğrafi birliktelik oluşturan Adıgey ile Krasnodar kray ise, GFB içinde kaldı. GFB’nin yüzölçümü 416,840 km², nüfusu 13,8 milyon, merkezi de Rostov na Donu (1 milyon) kentidir. Bölgede Rusça dışında iki yöresel resmi dil daha vardır. Kalmıkya’da Kalmıkça, Adıgey’de de Adıgece.

1920 öncesinde şimdiki Karaçay-Çerkesya yöresi Kuban oblastı (ili) içindeydi, yörenin üç büyük etnik topluluğundan olan Kazaklar Kuban Kazaklarıdır, yani bu Kazakların gövdesi, Terek Kazaklarının yaşadığı Stavropol krayda değil Krasnodar kraydadır.

1921 yılı başında, Kuban-Karadeniz oblastından çıkarılan Karaçaylar, ‘Karaçay okrugu’ adı altında ve kısa bir süreliğine (20 Ocak 1921-12 Ocak 1922) Terek Oblastı yerinde kurulmuş olan ‘Dağlı Özerk Sovyet Cumhuriyeti’ içine alınmışlardı, ancak Kazaklar ile şimdiki Çerkesler ise Kuban oblastı sınırları içinde kalmışlardı. Daha sonra, 12 Ocak 1922 de, Kuban Kazakları ile Çerkesleri de içine alan ‘Karaçay-Çerkes Özerk Oblastı’ kuruldu, oblast daha sonra Stavropol kray’a bağlanmıştı. 

Tabii Sovyetler döneminde kararları parti  ve üst yönetim alırdı, karşı-devrimci olarak damgalanan Kazaklar’ı sayan yoktu. Karaçaylar ise 19. yy da Çarlık rejimi ile iyi ilişkiler kurabilmiş ender topluluklardan biri idiler. İyi ilişkiler, Stalin’in Nazi işbirlikçisi suçlamasıyla 1943’te Karaçayları Kazakistan’a sürdürmesine değin ‘sürecekti’. 

Bugün RF üst yönetimi 6 yöreyi, çok uluslu Dağıstan ile bir araya getirerek, 7 yöreli yeni bir federal yönetim oluşturmuş oldu. 

Şubat 1917’de Çarlık’ın devrilmesi üzerine Terek ve Dağıstan oblastlarının birleştirilmesiyle merkezi Vladikavkaz olan Terek-Dağıstan yerel hükümeti (kısa adı-Dağlı hükümeti) kurulmuştu, aynı yerde 1920’de ‘Kuzey Kafkasya Sovyet Cumhuriyeti’  

 

Yeni federal bölgenin işlevi ne olabilir?

Yeni bölgede nüfusun % 30,1’i ya da 2 milyon 743 bini Rus, 1 milyon 485, 2 bini Çeçen, 785,3 bini de Avar’dır (2)ilan edilmiş, cumhuriyet 20 Ocak 1921’de ‘Dağlı’ ve ‘Dağıstan’ adlı iki özerk Sovyet cumhuriyetine ayrılmıştı (1). Şimdi 1920’deki gibi, yeniden bir birleştirme söz konusu. 

Nüfusun yaklaşık üçte ikisi (% 62) Müslüman, üçte birden biraz fazlası (% 36) da Ortodoks Hıristiyan’dır. 

Bölgenin 6 cumhuriyetinde ekonomi tarım ve hayvancılığa dayanır. Sanayi Stavropol krayda  -o da bir ölçüde- söz konusudur. Yeraltı kaynaklarını değerlendirmek için yeterli iç sermaye yoktur, dış yatırımcı bulmak gerekiyor. 

Etnik cumhuriyetlerde sorunlar daha fazla. Buraları daha Sovyetler döneminde bile ihmal edilmiş yörelerdi ve ekonomileri merkezin desteğine bağlı. Örneğin Çeçenya bütçesinin % 95’i, Kuzey Osetya bütçesinin de % 60’ı Federal bütçeden/Moskova’dan karşılanıyor. Yoksulluk diz boyu, buna koşut olarak politikleşmiş dini akımlar, özellikle iki cumhuriyette, Çeçenya ve Dağıstan’da güçlü. 

Bu akımlar 19. yy da Çerkesya’ya da ihraç edilmiş, Adıgelerin başına bela açmış, yok edilmeleri sonucunu getirmişti. Naib Muhammed Emin örneği hala hafızalarda tazeliğini koruyor. 

Ramzan Kadirov yönetimindeki Çeçenya, adeta bir dini devlet görünümünde, içki yok, kumar yok, açık saçık dolaşan kadınlar da yok, gelenekleri diri ama ekonomi batık. Kafkasya’nın en gösterişli camisi Çeçen başkentinde. Şafii Müslüman bir yöre olan İnguşetya’da da işsizlik diz boyu (% 55 işsiz olduğu söyleniyor), patlamaya aday bir yöre. 

Daha batıdaki üç cumhuriyette –Karaçay-Çerkes, Kabardey-Balkar ve K. Osetya’da – toprak sorunu ya da  etnik sürtüşmeler var. Çoğunluğu Rus Ortodoks kilisesine bağlı olan Osetler, İnguşetya ile toprak sorunu, G. Osetya nedeniyle de mülteci sorunu yaşıyorlar. Karaçayların Çerkeslerle, Balkarların da Kabardeylerle sorunları ve sürtüşmeleri var. 

Son söz olarak KKFB ekonomik yönden batık, politik ve sosyal yönden de sorunlu bir bölge. İçin için kaynayan, hala ve yer yer Ortaçağ koşullarını yaşayan yoksul Dağıstan’ı söz konusu bile etmiyoruz. Orada milyonlarca insan bir lokma ekmek uğruna koşuşturup durmakta. 

Birer gerçekçi lider olan Medvedev ile Putin’in bütün bu gerçekleri gördükleri ve sorunu bir paket halinde ele almaya karar verdileri anlaşılıyor. 

 

Adıgey ne olacak? 

Sivil toplum örgütleri olan Adıge Xase’ler, yeni federal bölgenin Adıgeleri böldüğünü, Adıgey’in de yeni bölgeye alınması gerektiğini söylüyorlar. Bölünme yeni değil, eskiden de vardı. 

Yeni yöreyi oluştururken RF üst yönetimi çok şeyi dikkate almış ve hesaplamış görünüyor. Krasnodar krayı ve Adıgey’i yeni bölgeye katmak isabetli olur muydu? En başta, katılma durumunda, sorunlar Krasnodar kraya ve Adıgey’e de taşınmış olurdu. Ancak kültürel bakımdan batıya bağlı olan Karaçay-Çerkesya, GFB içinde bırakılabilirdi ama coğrafi durumu ve iç sorunları dikkate alınmış olmalı. Kültürel açıdan Kazaklar ve Çerkesler Krasnodar kray ile ilişkililer. 

RF yönetimi, gelişmekte olan üç kentsel yöre –yani ‘Rostov-na-Donu’ ve ‘Krasnodar’- ile Soçi/Ş’açe’yi birbirine bağlamak istiyor. Bu takdirde Ş’açe ekonomi ve nüfus yönünden canlı tutulabilecek, körelmeyecek. Plana göre Ş’açe, bu iki yörenin, Moskovalı zenginlerin ve dış ülkelerden gelecek sporcuların tatil yaptığı ve para bıraktığı bir kaplıca, dağcılık, rafting ve kış sporları yöresi, merkezi olacak. Adıgey’siz bir Ş’açe ise uzvu eksik bir bedene, bir tür  ‘nesnas’a dönüşebilir (3). 

Ancak yörenin yerli Adıge/Şapsığ topluluğunu kimsenin iplediği bile yok. Ayrıca ‘Düşenin dostu olmaz’ dememişler boşuna. 

Ş’açe 2014 Kış Olimpiyatları ekonomik, yöreyi canlandırmak amacıyla düzenleniyor. 

Düşünülmemiş olmalı, ama işin içine Adıge sorunu da girmiş bulunuyor. Ş’açe çalınmış bir Adıge toprağı. Rus yöneticiler Krasnodar Kray ya da eski ‘Çerkesya’ topraklarını soykırım ve deportasyon (yerli nüfusu ülke dışına sürme) yoluyla 1864’te ele geçirmiş olduklarını biliyorlar, ama bunu saklamaya çalışıyorlar, hiç de ahlaki değil. Çirkin bir politikadır bu ve asla da kabul edilemez. Pek az Adıge (80 bin ya da bugünkü Çerkeslerle birlikte 100 bin), o zamanki Kuban oblastına sürülerek yerleştirilmiş ve deportasyon dışı tutulmuştu. Bu Adıgelerin de çoğu, daha sonra Türkiye’ye göç etmek zorunda bırakılmışlardı. 

Şimdiki Adıgey, Karadeniz kıyısı Şapşığya, dahası Karaçay-Çerkesya Adıgeleri, 1864 soykırımı ve sürgünü olayının ve sonrasının kalıntılarıdırlar. 

Bazı Rusların kafasında Adıgey’in feshi projesi de var, bu da, yeni yeni dirilmeye başlayan diasporada şoka ve istenmeyen sonuçlara yol açabilir. 

Peki Adıgey, yeni federal bölgeye katılabilir miydi? Biz bunu olanaklı görmüyoruz. Adıgey ile Soçi coğrafi ve turizm ekonomisi yönünden ayrılmaz bir bütünlük oluşturuyor. Bu bütünlüğün bozulması da doğru olmaz. Gelişen Krasnodar kray ve Soçi dururken, böyle bir fırsat da yakalanmışken, milliyetçi duygularla, Adıgey Adıgelerinin kendileri, çokuluslu ve çok sorunlu bu yeni federal bölgeye katılmayı ve o yapı içinde etkisiz konuma düşmeyi isterler miydi? Bilemiyorum. Adıgelerin ilişkileri Pyatigorsk ile değil Krasnodar krayı ve kenti iledir… 

Belki de, ileride Çerkesler, Karaçay-Çerkesya’dan ayrılıp GFB’ye katılmayı isteyebilirler. 

Bu arada Adıgey ile Karaçay-Çerkesya arasına bir kama gibi sokulmuş olan ve bu iki kardeş yöreyi ayıran Krasnodar krayın Mostovski rayonunun Adıgey’e eklenmesi ve Adıge izolasyonunun sona erdirilmesi de düşünülebilir. Böyle bir şey olursa, bu beraberinde bir rahatlama da getirebilir. Ancak Krsanodar krayın katılmadığı bir yapılanma içine barışçı Adıgey’in alınması gerçekçi olmaz, yıkım getirebilir, ayrıca olmayan başka sorunları da  bünyeye taşıma işlevi görebilir. 

Her şeyin ötesinde cumhuriyetler varlıklarını yine koruyacaklardır. En önemlisi de budur. 

Ruslara düşen asıl görev yeni federal bölge ekonomisini canlandırmak, kalıcı barışı tesis etmek, yerel halklara insanca yaklaşmak, yerel halklar ve dilleri üzerindeki anlamsız politik kısıtlamaları bütünüyle kaldırmak olabilir. 

Ciddi yöneticiler olan Medvedev ve Putin, bu gibi işlerin altından kalkacak yetenekte kişilerdir ve gerekli kadrolara da sahiptirler. 

Bilgi notu:(1)-Daha çok bilgi için Bkz.Hapi Cevdet Yıldız, ‘Kafkasya’da ne oluyor?’, internet.(2)-Yeni bölgede, Kabardey-516,6 bin, Dargi-498,6 bin, İnguş-483,1 bin, Kumuk-401 bin, Lezgi-359,5 bin, Ermeni-260 bin, Karaçay-187,5 bin, Lak-149,9 bin, Tabasaran 117,7 bin, Balkar-106,7 bin, Azeri-105,4 bin. Ayrıca Nogay, Çerkes, Abaza, Agul, Rutul, Tsahur ve Tati gibi resmi dil sahibi daha küçük topluluklar da vardır.(3)- ‘Nesnas’-1.Yarısı insan, tek elli ve tek ayaklı olup sıçrayarak yürüyen efsanevi bir hayvan. 2.Goril, şempanze, orangutan gibi büyük maymun cinslerinin adı. -Ferit Develioğlu, ‘Osmanlıca-Türkçe ansiklopedik Lugat’. 

  

  

Sayı : 2010 02 

Yazarın Diğer Yazıları

Bir anı – Libya Adıgeleri

Düzce’deki köyümüz (şimdi Düzce’nin bir mahallesi) Sarayyeri’nde Hacı Mahmud adlı Suriye Lazkiyeli yaşlı bir Çerkes yaşıyordu. Kendisini tanırdım. Köyümüzden Refiye adlı çocuksuz bir kadınla evliydi....

Bu festival ‘yaşam ve barış’ üzerineydi

“Güney Marmara Kafkas Festivali”, Bursa M.Kemalpaşa Karaorman köyünde 12-13 Haziran günleri yapıldı.  Karaorman, 1878 sonrası Kafkasya ve Balkanlar’dan sürülen Adığe/Çerkesler, özellikle Abzahlar ve Şapsığlar tarafından kurulmuş bir köy. 160 haneli ve 450 nüfuslu....

Adıgey köyünde kitap günü

УсэкIошхоу Хьаткъо Ахьмэд ыцIэкIэ щыт Хьатыгъужъыкъое гурыт еджапIэу N 6-м ныдэлъфыбзэм иIэшIугъэ еджакIо пэпчъ лъыгъэIэсыгъэным Iофыбэ щыдашIэ.  Büyük Adıge şairi Hatko Ahmed’in adını taşıyan Hatığujıkoye köyü N 6 okulunda anadilinin güzelliğini her bir öğrenciye ulaştırmak için değişik çalışmalar yürütülüyor.  БэмышIэу, адыгабзэм имэфэкI хиубытэу, якъуаджэ къыщыхъугъэу, щапIугъэу, джы илъэ­сыбэ хъугъэу унагъо иIэу Мамхыгъэ щыпсэурэ бзылъфыгъэу Хьагъундэкъо Щамсэт ищыIэныгъэ ыкIи итхэн гъогу, усэн Iофым зэрэфежьагъэр, къыдэхъугъэр, къыдэмыхъугъэр зыфэпIощтхэм афэгъэхьыгъэ литературнэ урок щызэхащэгъагъ. Ащ анахьэу зыщытегущы­Iагъэхэр Щамсэт иятIонэрэ тхылъыкIэу «Къытферэпс ренэу Тыгъэр» зыфиIорэр ары.  Bir süre önce, Adıgece günü kutlamaları kapsamında, aynı köyde doğmuş olan, şimdi Mamhığ köyünde...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img