Üç Kardeş ile Dev

0
589

Çerkes Masalları – Okyanus Yayınları – Yaşar Bağ

Yoksul üç kardeş varmış. En büyükleri çalışacak bir yer bulmak için gezerken bir devin yanına işçi olarak girmiş. Bir yıllığına şöyle bir sözleşme yapmışlar: Kim daha önce kızar­sa öbürünün sırtından üç kez kan alacak. Devin kuyın adın­da akıllı bir öküzü varmış. Çift sürmeye gidecekleri zaman öküze öğütlemiş:

-Çift sürmeye başlayınca, sapanın çizgisinden saparak git, kızıp vurduğu zaman bana söyle.

Çift sürmeye başlayınca, öküz çizgiyi izlemeden yürümeye başlamış, adam kızarak öküze vurmuş. Akşam dönün­ce öküz, adamın kendisine vurduğunu deve söylemiş. Dev:

-Yaptığımız sözleşmeyi yerine getirmedin, sırtından üç bardak kan alacağım, demiş ve adamın sırtından üç bardak kan almış.

Dev, parasını da vermeyince adam evine dönmüş. Adam avluya girince ortanca kardeşin karısı:

-Bize bir şey getirdi, diye sevinmiş. Kocası eve gelince ona:

-Kardeşin bir şey getirdi herhalde. Sen de bir yerlere git­sen bir şeyler getirebilirsin, demiş.

Kardeşi ağabeyine sormadan gidip devin yanında işe gir­miş. Ağabeyinin başına gelenler onun da başına gelmiş ve o da evine dönmüş. Aynı şekilde küçük kardeşin karısı onu görünce kocasına şöyle demiş:

-Büyük kaynım bir şey getirdi herhalde.

O da ağabeyine sormadan gidip devin yanında çalışmaya başlamış. Dev, öteki iki ağabeyi ile yaptığı sözleşmeyi onun­la da yapmış. Guguk kuşu ötünceye kadar çalışacakmış.

Adam, çift sürmeye gideceği zaman dev yine öküze öğütlemiş.

-Tarlanın sonuna varınca geriye dönmeden yoluna de­vam et. Kızıp da sana vurursa bana söyle, demiş.

Küçük kardeş çift sürerken öküz çizgiden saparak eğri büğrü gitmeye başlayınca öküze:

-Çifti bozma, demiş.

Öküz onu dinlemeden çifti bozmaya devam etmiş. Adam:

-Eh, canın nasıl isterse hareket et, demiş, aldırmamış. Çizginin sonuna varınca: “Geriye dön” dediği halde öküz dönmeden gitmeye devam etmiş. Adam hiç kızmadan:

-Git, istediğin yere kadar git, nasıl olsa bugün akşama kadar çift süreceğiz, demiş. Sonunda öküz geriye doğru çiz­giye girmiş. Gün boyunca güzel güzel çift sürmüşler.

Akşam eve dönülünce, dev öküze sormuş:

-Anlat bakalım neler oldu?

Öküz de gün boyu kendi yaptıklarını, adamın söyledikle­rini ve kızmadığını hiç yalan katmadan deve anlatmış. Dev, öküze:

-Öyleyse yarın odun getirmeye ormana göndereceğim. Odunu yükleyip yola çıkınca dereye in ve oradan çıkma, de­miş.

Adam ertesi gün ormana gitmiş, kağnıya odunu yükleyip yola çıkmış. Öküz dereye girip de çıkmayınca, adam kağnı­dan inerek gidip bir tepeye oturmuş.

Öküz derede kağnıya koşulu olarak bekleyip dururken ve adam da tepede sırtüstü yatarken, göğe bakınca bir kartalın uçmakta olduğunu görmüş. Adam kartala:

-Hey, koca kartal, bu sene doğacak dana öküz olunca, bu sene ekilecek kendir de ip olunca, ipi öküze bağlayıp onu dereden çekip çıkartalım. Bunu deve böyle söyle, demiş.

Öküz bu sözleri duyunca:

-Burada o kadar kalırsam ölürüm diyerek, kağnıyı dere­den çıkartmış.

Odun arabası eve gelince dev öküze sormuş:

-Sen ne yaptın, o ne söyledi?

Öküz her şeyi yalansız, olduğu gibi anlatmış. Dev: “Öy­leyse bu adamı nasıl kızdırabilirim” diye düşünmeye başla­mış. Adam da “Dev’i nasıl kızdırabilirim” diye düşünüyor­muş. Adam böyle çalışıp dururken dev “Guguk Kuşu” gibi ötmeye başlamış.

Adam evden çıkıp bu sesleri duyunca,

-Vakitsiz öten bu guguk kuşu neyin nesi acaba? Diye ağaca bir ok atınca, devin bir gözünü çıkartmış. Dev, can acısından ve kızgınlığından köpürerek ağaçtan inip adama bağırmış. Adam da:

-Ben sana ok atmadım, guguk kuşuna attım, demiş.

Dev, daha da kızınca adam:

Yaptığımız sözleşmeyi unuttun mu yoksa? diye sormuş.

Devin sırtından üç bardak kan almış. Hem kendisinin bir yıllık ücretini, hem de ağabeylerinin alacaklarını alarak evi­ne dönmüş.

 

Sayı : 2010 04