Kafkasya’da Khloponin taktikleri

0
485

Rusya’nın Kuzey Kafkasya Federal Dairesi özel temsilcisi olarak atadığı Aleksander Khloponin Karaçay-Çerkes Cumhuriyeti (KÇC) devlet başkanı Boris Ebzeyev’e başbakanın değiştirilmesini ‘önerdi.’ 

Khloponin’in bu tavsiyesinin ardından bir açıklama yapan Boris Ebzeyev yeni başbakan adayının isminin kısa bir süre içinde meclise sunulacağını bildirdi. Rus gazetesi Kommersant’ın haberine göre, Kafkasya Eyaleti temsilcisinin Karaçay’daki başbakanın görevden alınması talebi Çerkeslerin bölgede bir süredir düzenlediği gösteriler… Çerkesler bölge yönetiminden uzaklaştırıldıklarını gerekçe göstererek rahatsızlıklarını dile getiriyor. 

SSCB döneminde başlatılan uygulama ile bölgede devlet başkanı Karaçay, meclis başkanı Rus, başbakan ise Çerkesler arasından seçiliyordu. Ancak başbakanlık görevine Yunan kökenli Vladimir Kayşev’in getirilmesi ile bu uygulama son dönemde rafa kalkmıştı. Bu atama çok sayıda gösterinin düzenlenmesine neden oldu. 

Sonbaharda yapılan gösterilerde Çerkes gençler Karaçay’dan ayrılarak Stavropol eyaleti ile birleşmek istediklerini söylemişlerdi. Mart ayında ise Çerkes Gençler Teşkilatı Başkanı Aslan Jukov’un öldürülmesi ile siyasi durum daha da gerginleşti. 

Rusya’nın ‘Çerkes sorunu’ 

Ziyaret haberlerinden sonra konuya ilişkin bir yorum kaleme alan İsrailli aktivist ve politikacı Avraham Shmuleviç “Khloponin ve Çerkes meselesi“ başlıklı yazısında, “Keskin Batı ruhu karşıtlığıyla Khloponin’e göre, Kuzey Kafkasya problemi, ne Rus yönetiminin yetersizliklerinden, ne yıllardır çözülmeyen problemlerden, ne geçmiş sömürgenin sonuçlarından, ne de şu anki yönetimin hatalarından kaynaklanmıyor. Sorun sadece, batı istihbarat örgütlerinin entrikalarının sonucu.” şeklinde alaycı bir üslupla Khloponin’i eleştirdi. 

Söz konusu yazıda Khlopinin’in “Çerkes sorunu” üzerine söyledikleri ise şöyle aktarılıyor: 

“Yeni atanmış Kafkasya temsilcisi şöyle dedi: ‘Bu konunun nereye ulaştığını, ardında kimin durduğunu, kibriti çakmak için bu konu üzerinde hangi güçlerin çalıştığını biliyorsunuz. Şimdi Çerkes jenosidinden bahsediyorlar. Ve orada farklı cumhuriyetlerle ilgili çeşitli stratejiler üzerine çalışan bazı enstitüler var.’” 

Shmuleviç, Khloponin’in ‘genç neslin bu konularda savunmasız olduğuna’ ve bu süreçlere dahil edilmemeleri, bunun yerine onlara iş sahaları açılması tavsiyesinde bulunmasına ise yazısında şu yorumu yapıyor: 

 “Yani ‘Rusya imparatorluğunda Çerkes jenosidi’ meselesi, yani Kafkasya savaşında Çerkeslerin toplu ölümü ve zorla sürülmesi meselesi, bugün değerlendirilmesi ve olumsuzlukların giderilmesi yönünde hareket edilmesi gereken önemli bir olay değil. Bu sadece, ‘Gençlerin korunması’ gereken bir iftira propagandasının yıkıcı bir sonucu. 

Ve Rusya yönetiminin halkı kötü düşüncelerden hangi metotlarla ‘koruduğu’ da iyi biliniyor. 

Ayrıca Khloponin, jenosidin tanınması konusunu ‘siyasi istikrarsızlık’ ile bağlamlandırdı. Çünkü, Kuzey-Kafkasya Rusya Federasyonu’nun en stratejik bölgesi.” 

Yazıda, soykırımın tarihi geçmiş bir konu olmadığı ve okyanus ötesi düşmanlardan kaynaklanmadığı da ekleniyor.” 

 (ajanskafkas) 

 

Sayı : 2010 05