UNPO önergeleri kabul etti

0
430

Roma’da gerçekleştirilen UNPO Temsil Edilmeyen Milletler ve Halklar Organizasyonu 10. Genel Kurul Toplantısı’nda Çerkesya ve Abhazya için verilen önergeler kabul edildi. 27-30 Mayıs 2010 tarihleri arasında yapılan toplantının sonunda, bir sonraki Genel Kurul toplantısına kadar görev yapmak üzere Tibet’ten Ngawang Choephel Başkan, Abhazya’dan Lana Agırba ise Başkan Yardımcısı seçildi. 

Toplantıya katılan Kaf-Fed yetkililerinin UNPO’ya sunduğu önergede, Gürcistan’dan ‘Abhazya’ya uygulanan ablukanın kaldırılmasını, müeyyidelerin durdurulmasını, kısıtlayıcı mevzuatın kaldırılması yoluyla özgürlüğün temel ilkeleri üzerindeki yaygın ihlallere son verilmesini’ talep etti. Türkiye’ye de çağrıda bulunan yetkililer, Abhazya’ya güvenli ve direkt seyahat olanağının sağlanması için gerekli tedbirleri almasını istediler. 

Kaf-Fed’in ‘Çerkesya’ için verdiği önergede ise Rusya Federasyonu’ndan ‘gerek tarihi topraklarında gerekse diasporada yaşayan Çerkeslerin tümünü anavatanları Çerkesya’nın yerleşik halkları olarak tanımalarını, Birleşmiş Milletler Yerli Halklar Hakları Bildirgesi’nin 46. maddesinde ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde kutsal kabul edilmiş hakların kendilerine verilmesini, bu konudaki sorumlulukların yerine getirilmesi’ istendi. 

Önergede şu ifadelere yer verildi: “Çerkeslerin ‘özel durum’ olarak kabul edilerek; anavatanları Çerkesya’ya kayıtsız şartsız geri dönüş, Çerkesya’dan ya da Çerkesya’ya engelsiz seyahat, talep halinde çifte vatandaşlık haklarının teminat altına alınması yönünde yürürlükteki geri dönüş yasalarında değişiklik yapılmasını, yanı sıra göçmen kotasının, dil bilme zorunluluğunun, ikamet şartının ve tarihi anavatanları Çerkesya’da daimi ikamet ve vatandaşlık elde etmelerini engelleyen diğer şartların kaldırılmasını Rusya Federasyonu’ndan talep eder.” 

Ayrıca, Çerkes diasporasının yaşadığı Türkiye, Ürdün, Suriye gibi ülkelerden de, Çerkeslere çifte vatandaşlık verilmesi, Çerkes diasporasının kültürlerini korumaları ve anavatandaki hemşerileriyle yakın ilişkiler kurmaları için çare bulunması istendi. 

Genel Kurul’da alınan kararlar UNPO Sözleşmesi de dahil olmak üzere birçok uluslararası bildiri ve anlaşmalarda kabul edildiği gibi, üyelerinin demokrasiye, barışçıl çözümlere ve kendi kaderini tayin etme hakkına bağlılıklarını teyit eder. 

Haklarını ve temel özgürlüklerini koruma ve muhafaza etme konusundaki barışçıl mücadelelerinde, UNPO üyelerinin yanı sıra diğer zulüm kurbanlarıyla da destek ve dayanışma içinde olduğunu yineler. 

Uluslararası toplulukla sürekli ilişki halinde olduğunu beyan eder, dışlanan ve temsil edilmeyen halkların seslerini duyurması için imkanların kısıtlı olması konusunda ciddi endişelerini ifade eder. 

Birleşmiş Milletler ve uluslararası topluluk nezdindeki yükümlülük ve taahhütlerine rağmen devletlerin ciddi insan hakları ihlalleri uygulamalarına devam ettiklerini ve cezasız kaldığını, ayrıca ulusal toplulukları ve yerli halkları dışlamaya devam ettiklerini ve suçlanmadıklarını üzülerek bildirir. 

Kültür, kimlik ve dilin korunmasının azınlık ve yerli halkların varlıklarını devam ettirebilmeleri için önemini vurgular. 

Bu sebeplerden dolayı UNPO Genel Kurulu:        2011 de UNPO’nun 20. yıldönümünün, Gandhi’nin şiddet unsuru içermeyen direniş modelini temel alan girişimlerle anılmasını, böylece özgürlük, barış, hakikat ve demokrasi ilkelerine bağlılığı arttırmayı ve daha iyi kavranmasını sağlamayı tasarlar. 

İltica edenlerin zulüm, işkence ve infazla yüz yüze geldikleri baskıcı ülkelere geri gönderilmesini kınar. 

Üyelerinin lokal çevrelerinin bozulması, doğal kaynaklarının sürekli sömürülmesi ve karar verme süreçlerinden dışlanmaları konusunda özellikle endişe duyarak tüm devletlerin Birleşmiş Milletler Yerli Halklar Hakları Deklerasyonunu uygulamaya sokması ve Uluslararası Çalışma Örgütü’nün Yerli ve Kabile Halklarla ilgili 169. Sözleşmesi’ni onaylaması konusunda ısrar eder. 

Demokrasinin desteklenip geliştirilmesi için güç paylaşımının alternatif araçlarının yararlarını değerlendirerek, politik çatışmalara barışçıl çözümler bulunması konusunda yaratıcılığı savunur ve kendi kaderini tayin hakkını tekrar teyid eder. 

UNPO Üyelerinin gizli gözaltı, yargısız infaz, hareket özgürlüğünün kısıtlanması, zorunlu sürgün ve yer değiştirme, gayri meşru ve illegal askeri eylemler, gayrimenkullere el konulması, anayasal hakların ihlali, bilgi ve ekonomik ambargo, işkence ve diğer insanlık dışı ve zalim davranışların kurbanı durumuna düştüğü egemen kültürün cezasız kalmasının sona ermesini talep eder. 

Tüm devletlerin “Kişilerin Gözaltında Kayıptan Korunmalarıyla İlgili Uluslararası Sözleşme” yi (2006) onaylayarak gözaltındaki kayıplarla mücadele kararlılıklarını göstermeleri konusunda ısrar eder.                                                                              Çeviri: Serap Canbek 

 

Sayı : 2010 06