Gürcü gözüyle Abhazya

0
476

Rusya’nın Abhazya’ya sergilediği özenli tutuma karşın ilişkilerinde ciddi sorunlar olacağa benziyor. Abaza halkı arasında Kremlin politikalarından dolayı hoşnutsuzluğun artacağı söylenebilir… 

 Abazaların “Muhaceret”in sonuçlarını unutmadığı, Adığe haber ajansı Nat Press tarafından yayınlanan Abhazya’dan gönderilmiş bir mesajda ispatlanmaktadır. Mesaj, Kabardey-Balkar Hasesi’nden İbrahim Yağan ve Adıgey “Çerkes Kongresi”nden Murat Berzeg’in görüşlerine cevaben, Çerkes soykırımının tanınmasını hedefleyen Adığe hareketini desteklediğini ifade etmektedir. Çerkes soykırımının tanınmasına dair mücadelelerinde Adığe hareketinin, “aynı acıyı çeken Abaza kardeşlerini” unuttuğunu da belirtmektedir. “Soykırımın tek kurbanı sadece siz olsaydınız bile bu mücadelede yer almak isterdik.” 

“İçimizde … Rus yanlısı olanlar var, bu gerçek bir dağlı için kabul edilebilir değildir. Bu konuda tartışmayı reddedenler, Adığe ve Abaza halklarının onurunun korunması ve Abhazyamızın gerçek bağımsızlığından çok kendi refahlarıyla ilgilenenlerdir. Ben sizinleyim kardeşlerim.” 

Abhazya’da halkın belirli bir bölümü Rusya Federasyonu (RF) tarafından bahşedilmiş bir bağımsızlığı kesinlikle kabullenilemez olarak addetmektedir. RF’nun amacı Abhazya’da gerçek bir devletin kurulması değildir, belli bir sürenin sonunda bölgeyi kendi topraklarına katmasını ve ayrıca nüfus ikamesini sağlayacak düzeyde sınırlı bir bağımsızlığı arzulamaktadır. İkame yöntemi Rus imparatorluğu tarafından çeşitli bölgelerde birçok kez uygulanmıştır… 

Yukarıdaki mesaja verilen yanıt bu düşüncelerimizin doğruluğunu pekiştirmektedir. 

“Abhazya zor zamanlar geçiriyor. Abaza halkı yok olmanın eşiğinde. Bahsettiğiniz .. sadakatliler mevkileri benzerleriyle dolduruyorlar. Haysiyet ve şuur artık demode oldu. Özgürlük için savaşmaktansa küçücük bir çıkar için kendimizi satmamızın daha iyi olduğunu öneren, yaşam tarzımızın dışındaki teoriler dikte ettiriliyor. İktidarda olsalar da sayıları az, bunu unutmayın. Biz daha kalabalığız ve haklıyız. Zafer için tek çıkar yol birleşmektir.” 

… Vubıhların bir zamanlar Krasnodar Kray bölgesindeki topraklarda yaşadıklarından söz etmekte yarar var. RF, tam da orada 2014 Olimpiyatlarını gerçekleştirmeyi planlamaktadır. 

Çerkes halklarının son dönemdeki hareketlenmelerinin temelinde yatan özellikle Olimpiyat konusuna muhalif oluşlarıdır. Soçi Olimpiyatları öncesinde Çerkes Soykırımı sorununun ortaya atılması tesadüf değildir. Dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan Çerkesler böyle yaparak soykırımın tanınması konusunda RF üzerinde etkili olabileceklerine inanmaktadır. Diaspora Çerkesleri uluslararası topluluğa “Çerkes Soykırımı”nı tanımaları konusunda çağrıda bulunurken RF’nda yaşayan Çerkesler de taleplerini Kremlin’e yöneltmektedir. RF’nun soykırımı tanımayacağı ortadadır. .. RF kendi suçunu asla kabul etmez. Bu nedenle Çerkesler Kremlin’e gönderdikleri mektuplardan bir sonuç almayı ummamalıdır. 

Nat Press’e mesaj yazan Abaza bile Olimpiyat konusunu açmadan geçememiş: “Üzerinde kanlı Olimpiyatları düzenlemek istedikleri topraklar bizimdir, Adığelerin ve Abazalarındır. 

Ve Tanrı’nın yardımıyla yine bizim olacaktır. Savaşı kim yönetirse yönetsin, hedefimiz sonuca varmaktır. Sevgili İbrahim (Yağan) şunu bil ki, Abaza halkı yani ‘vatansever Apsınılılar’ Adığe kardeşleriyle birlikte kötülüğe karşı savaşacaklardır. Uzun ve yorucu bir mücadeleyle karşı karşıyayız. Ama bu bizim için bir ilk değil. 19. yüzyılda da aynı düşmanla savaşmıştık, şimdi yine yaparız.” 

Çerkes soykırımından bahsederken Çarlık Rusyasının Abazalara uyguladığı ve tarihte “Muhaceret” olarak bilinen soykırımı unutmamamız gerekir. Her ikisi de RF’nun Kafkasya üzerinde uyguladığı politikaların parçalarıdır. Devamında Çeçen soykırımı ve şimdi de İnguşetya’yı İnguşlardan temizleme girişimi. RF asırlardan beri farklı bir metot geliştirememiştir. 

“Tam bağımsızlık” ideolojisine sahip Abazaların şu an içinde bulundukları durum şaşırtıcıdır. 

Gürcistan’la savaşlarındaki itici güç bu ideolojiydi. Ancak kendilerini beklenen tuzağın içinde buldular. Hem politik hem de ekonomik anlamda RF’na bağımlı olmaları hayallerini yıkmaktadır… Abazalara uygulanan politikaların aynısı şu anda Gürcü, İnguş, Çeçen ve Dağıstanlılara da uygulanmaktadır. Gerçek bağımsızlığı arzu edenler, sadece rüyalarını yıkmakla kalmayıp tüm Abaza nüfusunu yok etme tehdidinde bulunan Rus işgaline karşı eline silahı alıp savaşmalıdır. ..  

RF Abhazya’nın bağımsızlığını tanıyınca Abazalar, Avrupa ülkeleri tarafından da tanınacaklarını düşündüler… Putin, Abhazya’nın başka bir ülke tarafından tanınıp tanınmamasının RF için önemli olmadığını, asıl konunun RF’nun tanıması olduğunu söylüyordu. RF, Abhazya’yı başka ülkelerin tanımasını gerçekte istemez, çünkü o zaman bölgenin iç ve dış işlerine karışma şansı kalmayacaktır. Abhazya’nın tanınması ülkeyi Türkiye ile daha yakın ilişkiler kurma yoluna götürecektir ki bu durum RF’nun uzun vadeli politik planlarına terstir. 

RF’nun ekonomik açılımı bile Abhazya’nın yararına değildir. .. Bankacılık, altyapı gibi diğer RF tabanlı iş kollarının artması ilgili personelin de istihdamını gerektirecektir. Abazaların içinde bu konularda yetişmiş yeterli eleman olmadığı için ekonomik büyüme ile birlikte Ruslar ülkeye yerleşecek ve yönetim kadrolarını ellerine geçireceklerdir. En sonunda Rus ideolog Vladimir Zirinovski’nin dediği gerçekleşecek: “Oraya geleceğiz ve Abazalar bize hizmet edecek.” … 

Rus siyaset bilimciler Abazaları yatırım istedikleri halde gayrimenkul satmamaları yüzünden şimdiden eleştirmeye başladı. .. Rus siyaset bilimcilere göre Abhazya anayasası ‘ırk’ odaklıdır. Çünkü 49. maddede, sadece Abaza asıllı birinin Cumhurbaşkanı olabileceği belirtilmiştir. Diğer eleştiriler şöyle sıralanmaktadır: ‘RF ile iyi ilişkiler kurmak isterken Rusça’nın resmi dil olmasını yasaklıyorlar. RF bütçesinden mali yardım beklerken projelerine Rusların katılımını istemiyorlar. .. Olabildiğince çok turist istiyorlar ama şehirde şort giyen turistlerden hoşlanmıyorlar…’ 

Rus tarafının bu bahaneleri çok enteresan. Gayrimenkul satışı RF vatandaşlarının bölgeyi ele geçirmesi demek olacaktır. Anayasanın 49. maddesinin iptaliyle bir Rus vatandaşının ileride cumhurbaşkanı olması amaçlanmaktadır ki bu, böylesi küçük etnik topluluklar için felaket demektir. Ruslar, bağımsızlığını tanıdıkları ülkenin “yabancı” bir dili resmi dil olarak kullanmasını istemektedir. Öyleyse Rusya’nın tanıdığı bağımsızlık ne tür bir bağımsızlıktır? Rus siyaset bilimciler Ruslar için öncelik talep etmektedir.. Türkiye’den gelen Abazalardan hoşlanmamaktadırlar çünkü Rus turistler nereye giderlerse gitsinler şort giymek isterler ve bu Abaza geleneklerine uymamaktadır. Ruslar, gelenek ve yaşam tarzlarına uymayan davranışları empoze ederek Abazaları tam anlamda değiştirmek istemektedirler. RF, Abhazya’nın dünya çapında bir tatil yeri olmasını arzulamayacaktır, çünkü Soçi’nin altyapısı için milyarlar harcamışken bir rekabet istemez. .. 

Abazalar kendi yarattıkları bu zor durum içindeyken bir seçim yapmak zorundadır. Rus oligarklarına hizmet etmeye devam etmek veya Çerkes kardeşleriyle birleşerek yeni bir “Muhaceret” dalgasına katılmak. Ya da asırlardır kendilerini koruyan, dillerini ve geleneklerini devam ettirmelerini sağlayan ve şimdi de medeni ve demokratik gelişme öneren Gürcistan’a geri dönmek. İlk seçeneği tercih etmeleri halinde tek yapmaları gereken “arkalarına uzanıp keyiflerine bakmak” olacaktır, çünkü eninde sonunda yok olacaklardır. İkinci seçenekte ise tekrar savaşmak zorunda kalacaklardır. Tercih kendilerine kalmıştır. (www.expertclub.ge) 

Çeviri: Serap Canbek 

 

Sayı : 2010 07