Bursa Kafkas Derneği 17 Ekim 2010 Pazar günü gerçekleştirdiği olağanüstü kongre ile adını ‘Çerkes Kültür Derneği’ olarak değiştirdi. Derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Filiz Çelik, bu değişikliğin nedenini “Bugün artık kendimizi ifade ettiğimiz kimlikle örgütlenmemizin önünde hiçbir engel yokken ‘Kafkas’ adı devam etmek etmeyi uygun bulmuyoruz. Bu siyasi bir karar ve tavırdır. Kimlik stratejisi açısından Çerkes isminin alınması bir gerekliliktir” sözleriyle açıkladı. Filiz Çelik konuya ilişkin sorularımıza şu yanıtları verdi:
Ad değişikliğine neden gereksinim duydunuz?
Aslında kendimize neden ‘Kafkas’ adında örgütlerimiz var, diye sormalıyız. Kafkasya çok büyük bir coğrafyanın adı. Geçmişte bazı zorunluluklar nedeniyle aldığımız adlar bizi tanımlamıyor. Bugün artık kendimizi ifade ettiğimiz kimlikle örgütlenmemizin önünde hiçbir engel yokken ‘Kafkas’ adı ile devam etmeyi uygun bulmuyoruz. Bu siyasi bir karar ve tavırdır. Kimlik stratejisi açısından Çerkes isminin alınması bir gerekliliktir. Bursa’da bu eğilim, demokratik açılım döneminde ortaya çıktı. Türkiye’de herkes kendini kimliği ile ifade ederken ve üstelik bizden ‘Çerkes’ diye bahsedilirken ‘Kafkas’ adıyla kalmamız doğru değildi. Kararı değerlendirirken yaşanılan bölgenin özeline de iyi bilmek gerekiyor. Bursa çok büyük bir kent, sürekli iç göçle nüfusu büyüyor. Adında Kafkas geçen 36 adet dernek var. Bunlar ‘Kafkas’ile başlayıp Azeri, Kırım, Özbek, Tatar, Ahıska, Karapapak, Avşar, vs.. gibi adlarla devam ediyor. Ve genel algıları da Türk Dünyasının bir parçası olmaları. Bizim derneğimiz de yerel yönetimlerde Hemşehri Dernekleri Kafkas grubunda yer alıyor. Bu durumun değişmesini, yerel gündeme kendi kimliğimizle dahil olmayı istedik.
Marmara Bölgesinde Çerkes adının özel bir önemi var. Ethem Bey’in ‘Hain Çerkes’ olmasıyla birlikte, bu bölgedeki Çerkes köyleri bir sürgün daha yaşadı. Mehmet Fetgeri Şoenu’nun Çerkes Meselesi Hakkında Türk Vicdan-ı Umumisine ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Ariza adlı yazısında bu konu ayrıntısı ile anlatılıyor. Bizim Çerkes adını geri almamızı ben bir görev olarak da kabul ediyorum.
Çerkes adına ilişkin tanımlama sürekli karşımıza çıkıyor ve en çok eleştirildiğimiz nokta da burası. Ancak Bursa Derneği Genel Kurulu, Çerkes adına bilimsel tanımlamayı getirmekle yükümlü değil, sadece kendine uygun gördüğü adı aldı. Anavatanda Çerkes adı Adıgey ile eş anlamlı olarak kullanılıyor, Cumhuriyetin genel kimlik tanımlaması açısından bu doğrudur. Ama diasporayı kendi tarihsel süreci ile değerlendirmek gerekir. Öncelikle sürgün trajedisini birlikte yaşamış, yabancı topraklarda birbirine tutunmuş ve kader birliği etmiş hakların aynı örgüt adı altında olmalarında nasıl bir sakınca olabilir ki?
Kaffed üyesi olduğunuza göre Federasyonun onayı alındı mı?
Evet biz Kaffed üyesi bir derneğiz. Ayrıca Türkiye’deki merkezi örgütlenme sürecine önemli katkılar koymuş ve buna inanmış bir üyeyiz. Yazılı bir onay başvurusu olmadı. Ancak Federasyon yönetim kurulu üyesi ve teşkilatlanma sekreteri Şamil Jane derneğimizin üyesidir. Kongre sürecindeki hazırlıklarımızda kendisiyle mutabık kalarak çalıştık. Federatif örgütlenme yapısında, bağımsız ve farklı tüzüklere sahip olan dernekler bir federasyonu oluşturuyor. Bana göre her dernek genel kurulu özgür ve özgün iradesiyle karar alarak yürüyebilir. Ayrıca biz Güney Marmara’da üçüncü derneğiz. İlk olarak Yalova Çerkes Birliği kuruldu. Daha sonra adı İnegöl Kafkas Adıge Kültür Derneği, ‘Kafkas’ı kaldırdı ve Çerkes Adıge Kültür Derneği olarak kongre kararı aldı. Her iki dernek de Federasyon üyesi derneklerdir.
Sayı : 2010 10
Yayınlanma Tarihi: 2010-10-01 00:00:00