AP’de Çerkes günü

0
439
Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan Avrupa Parlamentosu (AP), 5. Çerkes Günü’ne ev sahipliği yaptı. Başta Türkiye olmak üzere farklı ülkelerden gelen Çerkesler, AP’de ‘Entegrasyon mu Asimilasyon mu’ konulu bir panel düzenledi

AP 5. Çerkes Günü’ne Ev Sahipliği Yaptı
Belçika’nın başkenti Brüksel’de bulunan Avrupa Parlamentosu (AP), 5. Çerkes Günü’ne ev sahipliği yaptı. Başta Türkiye olmak üzere farklı ülkelerden gelen Çerkesler, AP’de ‘Entegrasyon mu Asimilasyon mu’ konulu bir panel düzenledi.
AP Almanya Milletvekili İsmail Ertuğ’un ev sahipliğinde düzenlenen 5. Çerkes Günü’ne daha önceki dört bir araya gelişin öncülüğünü yapmış olan Alman Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir, Anayasa Eski Raportörü Osman Can, Londra Üniversitesi’nden Zeynel Besleney gibi isimler katıldı.
 Bundan beş yıl önce düzenlenmeye başlayan AP’deki Çerkes Günü, daha önceki yıllarda çeşitli renkli gösterilere sahne olurken bu yıl sade bir tören ve düzenlenen bir panelle kutlandı.
Çerkes Günleri’nin düzenlenmesinde önayak olan ve Avrupa Parlamentosu’ndaki toplantıyı da himaye eden Alman Yeşiller Eş Başkanı Cem Özdemir, "Çok mutluyum, Çerkes Günü benim AP’den ayrılmamla bitmedi, devam ediyor. Bir gelenek haline geldi artık. Çerkeslerin kendi aralarında ortak bir tartışma platformu yaratmış olduk. Çerkesleri tanıtmanın dışında Çerkeslerin kendi aralarında da belli konuların tartışılmasına ihtiyaç vardı." şeklinde konuştu.
Cem Özdemir’den sonra AP Milletvekili seçilen ve AP’deki Çerkes Günü’ne ev sahipliği rolünü üstlenen İsmail Ertuğ ise bunun kendisi için bir tecrübe olduğunu ve burada edindiği izlenimlerin kendisine katkı sağladığını vurguladı.
 Anayasa Eski Raportörü Osman Can ise Avrupa Parlamentosu’ndaki bir araya gelişin temelinde demokratikleşme sürecinde Çerkeslerin katkısı ya da beklentisinin belirlenmesi olduğunu kaydetti. Can, "Demokratikleşme sürecine destek anlamına gelen bir toplantı bu. Yeni anayasa Çerkeslerin etnik, kültürel, dilsel vesaire konularındaki sıkıntılarının karşılanması için de imkan sağlıyor. Bu toplantı yeni anayasa sürecini destekliyor, yeni anayasa da tüm Türkiye’deki farklılarla birlikte Çerkeslerin sorunlarına da bir çözüm imkanı yaratıyor." dedi.
 Belçika’da yaşayan Çerkes asıllı vatandaşlardan Salih Karakuş ise AP’de düzenlenen Çerkes Günü etkinliklerin tamamına katıldığını kaydetti ve kendilerinin bu tür programlarla ifade edilmesini çok önemsediklerini ifade etti. (aktifhaber.com)
AP Çerkes taleplerini dinledi
Demokratik Çerkes Girişimi (DİÇEG) adına AP 5. Çerkes Günü’nde konuşan Yalçın Karadaş, Türkiye’deki demokratikleşme sürecini değerlendirmenin yanı sıra Çerkes diasporasının taleplerini de sıralayarak “Ülkenin tüm kesimlerinin sahip çıkacağı ve onur duyacakları; eşitlikten, birlikten, barıştan ve özgürlükten, kültürel, dilsel çeşitlilik ve zenginlikten, demokrasiden yana olan tavrımızı; gerçek demokratik sosyal hukuk devleti içinde yaşama isteğimizi açıkça beyan ediyoruz” dedi.
Demokratikleşme sürecinin, ülkede kendini farklı hisseden kimlikleri kapsadığı ve bütün kimlikleri özgürleştirdiği oranda hedefine ulaşacağına dikkat çeken Karadaş, “Bazı kimlikleri yok sayarak, inkâr ederek, görmezden gelerek yapılacak girişimler ise sonuçsuz kalmaya mahkum olacaktır” uyarısı da yaptı.
 Çerkes halkına yönelik eleştirilerini de dile getiren Yalçın Karadaş şunları söyledi: “Çerkesler sürgün bir halk ve özellikle Adığe-Abaza grubu anavatandan katbekat fazla nüfusuyla dünyanın en büyük diyasporasını oluşturuyor. Bu aynı zamanda kendine yabancılaşma ve varlığını kişi olarak koruma adına olmadık abartılara düşme tehlikesini barındıran bir olgu. Bu tür büyük travmalarda bazıları kafatasçılık düzeyinde Çerkesçi olurken bazıları da kraldan daha kralcı, hâkim ulusun borazancıbaşısı ve silahşoru olabiliyor. Her şeyin müsebbibini karşısındaki olarak gören, ezberletilmiş resmi tarih tezlerine, başka bir ırkçı tez üreterek karşı çıkanlar demokrasiyi yaratamazlar ve sürdüremezler.”
Taleplerimiz
Yalçın Karadaş’ın “sadece Çerkesler için değil, tüm ülke halkları için önemli olduğunu” vurgulayarak sıraladığı talepler şunlar:
1- 1980 darbesinin ürünü olan anayasa baştan aşağı yenilenmeli ve vatandaşlık hiçbir etnik adla tanımlanmamalıdır.
2- Ülkenin tüm insanları eşit olmalı ve buna uygun olarak, talep edilecek dillerde yayın ve eğitim için devlet koşulsuz destek vermelidir.
3- Herkes istediği adı ve soyadı kullanabilmeli, yaşadıkları yerin asıl adını alabilmeli ve buna engel olabilecek her tür kanun değiştirilmelidir.
4- Okul kitaplarında halkları küçümseyen ve hedef gösteren kısımlar müfredattan çıkarılmalıdır.
5- Cumhuriyetin kuruluş tarihi tüm yalan ve gizliliklerden arındırılmalıdır.
6- Devlet ve tüm kesimler hızla silahsızlandırılmalıdır.
7- Hakları gasp edilmiş kesimlere karşı pozitif ayırımcılık, eşit düzeye gelinine kadar sürdürülmelidir.
8- Hangi görüş iktidar olursa olsun, Kemalist bir devlet politikasına uymak zorunda olduğu yanlışı terk edilmelidir. “Devlet için insan” değil, “insan için devlet” kavramı geçerli olmalıdır.
9- Üniversitelerde Kafkas, Balkan ve Ortadoğu Enstitüleri açılmalı ve ülkemizde her şeye karşın yaşamını sürdürebilen ve yok olmuş tüm diller araştırılmalıdır.
10- Herkesin ve her kesimin ülkenin gerçek sahibi olduğu psikolojisi yerleştirilmelidir.
11- Asker siyasetten elini çekmeli, yargı sadece kendi işini yapmalı, güçler ayrılığı ilkesi olması gerektiği hale getirilmelidir.
12- İnsan hak ve özgürlükleri ve kültürel çoğulculuk, devletin yeni temel taşları olmalıdır.

Sayı : 2010 11

Yayınlanma Tarihi: 2010-12-01 00:00:00