Ufuk Uras, Başbakan’a Çeçenleri sordu

0
555
Meclis Başkanlığına soru önergesi veren BDP İstanbul milletvekili Ufuk Uras, Çeçen sığınmacıların yaşadıkları ağır sorunları gündeme getirdi ve yasal haklarını hatırlatarak, ‘mülteci’ statüsünün neden verilmediğini sordu .

Ufuk Uras, Çeçen sığınmacıları Meclis’e taşıdı
Başbakan’ın yanıtlaması talebiyle Meclis Başkanlığına soru önergesi veren
BDP İstanbul milletvekili Ufuk Uras, Çeçen sığınmacıların yaşadıkları ağır sorunları
gündeme getirdi ve yasal haklarını hatırlatarak, ‘mülteci’ statüsünün neden verilmediğini sordu. Uras’ın en çarpıcı sorusu ise ‘Çeçen sığınmacıların mülteci statüsüne alınmamasında
Rusya’yla hükümet arasındaki ilişkinin etkisi’ne ilişkin olanıydı
İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, Çeçen sığınmacıların durumunu Meclis’e taşıyan ilk milletvekili oldu. Meclis’teki Çerkes kökenli vekillere rağmen Çerkes olmayan Uras’ın Çeçen sığınmacıların yaşam koşulları ve yasal haklarına ilişkin 25 Kasım’da Meclis Başkanlığına verdiği önergede yer alan soruların Başbakan Erdoğan tarafından yanıtlanması istendi. 
Avrupa Parlamentosu’ndan iki milletvekili ile Çeçenlerin kaldıkları İstanbul’daki Ümraniye kampı incelemesine katılan BDP’li Ufuk Uras, “Burnumuzun dibinde böyle bir yer olduğunu bilmiyordum. Sağlıksız koşullar yüzünden bebek ve çocuklar tüberküloz olma riski ile karşı karşıya” dedi. Avrupa Parlamentosu’nun Fransız ve Alman milletvekilleri Helen Flautre, Franziska Keller, ile birlikte Çeçen kampını ziyaret eden Uras, ziyaretin hemen ardından konuyu Meclis’e taşıdı.
Ufuk Uras, soru önergesinde şu tespitleri yaptı: “Rusya Federasyonu vatandaşı Çeçen sığınmacılara Türkiye’de 1951 Cenevre Sözleşmesi çerçevesinde koruma sağlanması gerektiği açıktır. Oysa bu grup Türkiye’de sığınma prosedürüne alınmamakta, kendilerine 1951 Sözleşmesi kapsamında ‘mülteci’ statüsü verilmemekte ve Sözleşme kapsamında sağlanması gereken haklardan yararlandırılmamaktadır. Türkiye’deki Çeçen sığınmacıların bir kısmına ‘misafir’ statüsüyle 6 aydan 6 aya uzatılması gereken ikamet tezkereleri verilirken, bir kısmının da gerek prosedürü bilmedikleri gerekse hak aramada gösterdikleri çekingenlik ve korku gibi sebeplerle ikamet tezkeresi bulunmamaktadır. Kaldı ki, bilindiği üzere ‘ikamet tezkeresi’ yalnızca, yabancı ülke vatandaşlarının Türkiye’de yasal olarak ikametine izin veren bir belge olup, sağlık, iş piyasasına erişim, sosyal yardımlar gibi alanlarda herhangi bir hak sağlamamakta, ayrıca kişinin ülkeden sınır dışı edilmesinin önünde herhangi bir güvence teşkil etmemektedir.”
Uras, 5543 Sayılı İskan Kanunu göre, “Türk soyundan gelen” göçmen statüsüyle Türkiye’de yerleşmelerine imkan veren ikinci bir mevzuat çerçevesi bulunmasına rağmen, Çeçen sığınmacılara bu kapının da kapalı tutulduğuna dikkat çekti.
Çeçen sığınmacıların, idari makamları küstürmemek ve durumlarının daha da kötü hale getirilmemesi endişesiyle Türkiye’deki durumlarının netleştirilmesine yönelik herhangi bir yasal girişimde bulunmaktan geri durduklarına da vurgu yapan Uras, önergede “Statü, Çalışma Hakkı, Sağlık, Sosyal Yardım, Eğitim, Barınma, Adaptasyon” başlıklı soruların yanı sıra şu soruyu da sordu: “ özetle şu sorulara yer verdi: “RUSYA İLE İLİŞKİLER: Çeçen sığınmacılar ile ilgili olarak Rusya ile hükümetiniz arasında resmi/gayri resmi görüşmeler yapılmış mıdır? Bu kişilerin Türkiye’de sığınma prosedürüne girmelerinin engellenmesi politikasında Rusya ile ikili ilişkilerle ilgili hassasiyet bir faktör müdür?”

Sayı : 2010 11

Yayınlanma Tarihi: 2010-12-01 00:00:00