Abhazlar AKPM’de niye yok?

0
467

Kafkas-Abhazya Dayanışma Komitesi Başkanı İrfan Argun, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin Abhazya ve Osetya’yı dışlamasını protesto etti.

Komite Başkanı Argun’un (AKPM) Başkanı Mevlut Çavuşoğlu’na gönderdiği mektupta ?Avrupa Konseyi’nin bu tavrı Cenevre görüşmelerinin temelini oluşturan ilkeler ile ters düşmekte ve uluslararası toplumun girişimlerini yok saymaktadır” dendikten sonra şu ifadeler kullanıldı: “Başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere, bölge üzerinde yapılacak her fikir alışverişinde Avrupa Konseyi üye ülke parlamenterlerinden, Abhazya’nın karşı karşıya kaldığı ayrımcılığa son vermelerini talep ediyoruz. Abhazya’nın temsilcilerinin yer almadığı bir görüşme hukuka ve uluslararası gerçeklere aykırı olacağı gibi, gıyabımızda alınacak kararlar da tarafımızdan kabul edilmeyecektir.” Söz konusu metinde şu noktalara vurgu yapıldı:

‘Diasporali Abhazlar olarak’

17 Ocak 2011 tarihinde Paris’te düzenlenecek olan toplantıda ele alınacak gündem başlıkları arasında Abhazya Cumhuriyeti’nin de olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız. Avrupa Konseyi 60 yıldır uluslararası alanda demokrasi ve barışçı diyalogun en önemli zemini olmuştur. Nitekim böylesine önemli bir platformda, uluslararası toplumun Abhazya Cumhuriyeti’ni gündemine almış olması memnuniyet verici bir gelişme olarak görülmektedir. Ancak, Avrupa Konseyi çatısı altında yapılacak bu görüşmelerde konunun asli tarafı olan Abhazya Cumhuriyeti yönetimine herhangi bir davette bulunulmamıştır.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Abhazlar olarak dönem başkanlığını Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi bir milletvekilinin yapmakta olduğu AKPM’nce Abhazya Cumhuriyeti’ne yönelik bu tutumu protesto ediyoruz.
Asli misyonu Soğuk Savaş döneminde dahi barışçıl diyalogu sağlamak olan bir örgütün Abhazya Cumhuriyeti’nin fiili ve hukuki statüsünü görmezden gelen bu tavrı, Avrupa Konseyi’nin söz konusu misyonu ile çelişen, son derece endişe verici bir yaklaşımdır.
Bölgesel sorunların tüm tarafların katılım ile tartışılması, yapıcı bir fikir alışverişinin sağlanabilmesi açısından son derece hayati önem taşımaktadır. Uluslararası toplumun bölgenin gerçekleriyle uyuşmayan tek taraflı yaklaşımı, geçmişte olduğu gibi gelecekte de Abhazya Cumhuriyeti ve halkının, kendi kaderini tayin hakkı çerçevesinde belirlediği bağımsız devlet statüsünü değiştirmeyecektir.

‘Cenevre görüşmeleri sürerken’

Abhazya tüm kurum ve kuruluşlarıyla uluslararası toplumun bir parçası olma çabasını açıkça ortaya koymuş, tam bağımsız bir hukuk devletidir. Seçimle oluşturulmuş parlamentosu, güçlü bir siyasal parti sistemi ve etkin ve bağımsız bir Sivil Toplumu bulunmaktadır. Tarihsel, siyasi ve toplumsal geleneği, birçok Avrupa devletinin ortaya çıkmasından çok daha öncesine uzanan Abhazya devletinin uluslar arası toplum tarafından, Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nden belirtilen en temel ilkeler ihlal edilerek var olma haklarının göz ardı edilmesi bölgedeki sorunların öncelikli sebebidir.
Abhazya Cumhuriyeti hâlihazırda Cenevre Görüşmeleri çerçevesinde Gürcistan Cumhuriyeti ile ilişkilerin normalleştirilmesi hususunda müzakereler yürütmektedir. Sorunun çözümü hususunda yürütülen bu müzakereler Avrupa Birliği, AGİT ve Birleşmiş Milletler gözetiminde gerçekleşmektedir. Uluslar arası alanda tüm tarafların katılımı ile müzakereler sürdürülmekte iken AKPM’nin Abhazya ve Güney Osetya’yı dışlayıcı bir tutum sergilemesi anlaşılabilir bir durum değildir. Avrupa Konseyi çatısı altında gerçekleştirilen bir toplantıda, amaç eğer bölgedeki sorunların çözümü yönünde bilgi ve fikir alışverişi yapılması ise,
Abhazya Cumhuriyeti temsilcilerinin de söz konusu toplantıda düşüncelerini dile getirmesi sürece olumlu katkıda bulunacaktır. Oysa ki Abhazya halkı ve devletinin her türlü süreçten dışlanması ve izole edilmesi, geçmişte olduğu gibi bugün de uluslararası toplumun bölgedeki diyalog girişimlerini sekteye uğratmaktan öte bir sonuç vermeyecektir. Avrupa Konseyi’nin bu tavrı Cenevre görüşmelerinin temelini oluşturan ilkeler ile ters düşmekte ve uluslararası toplumun girişimlerini yok saymaktadır.

‘Türkiye’nin tek yanlı tutumu’

Başkanlığı’nı Türkiye Cumhuriyeti milletvekili Sayın Mevlüt Çavuşoğlu’nun yaptığı AKPM’ce düzenlenen bu toplantı eğer Kafkasya’da diyalogun geliştirilmesi hususunda bir tartışma zemini hazırlayacaksa, Türkiye Cumhuriyeti’ni ve onun vatandaşlarını temsilen AKPM üyeliğini sürdüren milletvekillerinin, uluslararası toplumun sürece ilişkin girişimlerini görmezlikten gelmesi ve tek taraflı bir turum sergilemesi bölgedeki barış çabalarını zedeleyecektir. AKPM’de düzenlenecek bu toplantıya Abhazya Cumhuriyeti’nin temsilcilerinin davet edilmemesinin özel bir nedeni bulunup bulunmadığını sormak, 12 milletvekili ile temsil edilen Türkiye Cumhuriyeti’nin vatandaşları olarak bizlerin en doğal hakkıdır.
AKPM üyesi Türkiye Cumhuriyeti milletvekillerini ve Başkanlığınızı, sayıları milyonlarla ifade edilen Kafkas kökenli Türk vatandaşının haklı hassasiyetlerini dikkate almaya davet ediyoruz. Türkiye Cumhuriyeti devletinin ve O’nun milletvekillerinin, vatandaşlık bağı bulunmayan Ahıska Türklerinin sorunlarına yönelik ilgisinin, kendi topraklarından sürülerek Anadolu’ya gelmiş Abhaz ve Kafkas kökenli Türk vatandaşlarının sorunlarına aynı derecede gösterilmemesi üzüntü vericidir.
Abhazya Cumhuriyeti dışında yaşayan en geniş Abhaz nüfusu Türkiye’dedir. 1 milyon Abhaz kökenli Türk vatandaşını barındırması hasebiyle Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslar arası alanda özellikle Abhazya konusunda özel bir hassasiyet göstermesi beklenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti tüm dünya ülkelerindeki Abhaz Diasporası’ndan nüfus ve etkinlik olarak çok daha güçlü bir Diaspora’ya sahiptir. Bu sebeple Türkiye Cumhuriyeti devletinin de uluslar arası alanda özel bir sorumluluğu bulunmaktadır. Ancak Abhaz kökenli Türk vatandaşları, Türkiye Cumhuriyeti devleti tarafından yıllardır Anavatan Abhazya’ya sebepsiz yere uygulanmakta olan ambargo ve saldırgan komşu devletlerle yapılan ve bölgedeki istikrarsızlık ve çatışmaların birincil sebebi olan askeri işbirliğine devam edilerek göz ardı edilmiştir. Söz konusu politikaların sonuçları ise ortadadır. Ambargo ve izolasyon politikaları, tek taraflı ve saldırganlığı teşvik edici politikalar bölgedeki istikrarı tehlikeye atmış, en temel insan hakkı olan yaşam hakkını ihlal eden çatışmaların patlak vermesine yol açmış ve bölgedeki barış ve diyalog çabalarının ciddi anlamda aksamasına yol açmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti bölgesinde öncü rol oynamayı misyon edinmiş, inisiyatif alabilen, uluslar arası hukuk ve insan haklarına derinden bağlı bölgesel bir güç olarak kendi vatandaşlarının haklı taleplerini görmezden gelme lüksüne sahip değildir. Bu sebeple AKPM bünyesinde gerçekleştirilen toplantıda Abhazya Cumhuriyeti ve Abhaz halkının hassasiyet ve düşüncelerinin dile getirilmesi, bölgede istikrar ve barışın sağlanması, demokrasi ve insan hakları ile diyalogun arttırılması açısından bir zorunluluktur. Başta Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere, bölge üzerinde yapılacak her fikir alışverişinde Avrupa Konseyi üye ülke parlamenterlerine, Abhazya’nın karşı karşıya kaldığı ayrımcılığa son vermelerini talep ediyoruz. Abhazya’nın temsilcilerinin yer almadığı bir görüşme hukuka ve uluslararası gerçeklere aykırı olacağı gibi, gıyabımızda alınacak kararlar da tarafımızdan kabul edilmeyecektir. Meclisin bu yanlıştan bir an önce dönmesi ve Abhazya’nın temsilcileri durumundaki Abhazya Parlamentosu’nun üyelerini de geç olmadan toplantıya davet etmesi ve dinlenilmesi temel beklentimizdir. Aksi takdirde bu toplantı hiçbir olumlu amaca hizmet etmeyecek, bölgedeki anlaşmazlıklar ve istikrarsızlığın artmasına sebep olabilecektir.

 

 

Sayı : 2011 01