Geyik Zamanı

0
1652
İmdat Kip; “Son yazımda Kabardey-Balkar’da son bir ay içinde 60 kişinin öldürüldüğünden bahsetmiştim, ondan bu güne de bir 20 kişi daha öldürüldü” dedi, endişeli bir şekilde. Elbruz dağında mağaralara sığınmış ve silahlanmış, sosyalist dönemin epey sekülerleşmiş anne babaların çocukları, İslam esaslarına uygun görünmeyen mekânları, aykırı isimleri, yerel liderleri bombalıyor öldürüyor. Küçücük bir ülkede devlet ve hukuk, neyin ne olduğunu bir türlü kavrayamıyor!!
Uzaktan bakınca Kabardeyler, Kabardeyleri öldürüyor. Nasıl yani şimdi?
Muhtemel ki halk şaşkın, meseleyi anlamakta zorlanıyor, ne oluyoruz diye. Haklılar ve durum bir felaket. Üstelik Kabardey-Balkar’la sınırlı kalmayacak bir şey. Bu, bütün Çerkesya’yı sarabilir ve kuvvetle muhtemeldir. Muhtemeldir çünkü bu biraz Hizbullah örgütlenme biçimine benziyor. Eğer öyle ise her yere, özellikle potansiyel ayrılıkçı bölgelere sirayet edebilir.
Çeçenya felaketi olmasa, dönüş meselesi ile ilgili istatiski rakamlar, Prof. Erol Taymaz’ın Koru otel toplantısında belirttiği sayılarla sınırlı olmazdı herhalde anlamında, bir fikir birliği içinde olurduk diye düşünüyorum.
Yoksa Gürcülerle işbirliği içindeki Amerika mı var işin içinde? Bana pek olası gelmiyor.
Sovyetleri yıkmak Batı için çok önemliydi. Yeryüzü çapında ideolojik bir mücadele idi o zamanlar bu. Dünyanın çeşitli köşelerinde silahlı olarak karşı karşıya gelen iki süper devlettiler. Vietnam-Kore-Yemen ve Afganistan da dolaylı-direkt savaştılar. Küba ve Afrika’da sürtüştüler, füze başlıkları ile hem bütün insanlığı hem de birbirlerini ürküttüler. Onun için Afganistan merkezli ‘yeşil kuşak’ projesi uçuk bir şey değildi. Bu günün Rusya’sı yıkılsa ne olur yıkılmasa ne olur ABD için. Belki de istikrarlı bir bütünlük çok daha işine gelebilir onun, özgürlük diye bir derdi mi var? Gerçi Gondoleezza Rise Kahire konuşmasında ‘Bölgede, eskiden tek derdimiz istikrardı güvenlik için, artık yeni misyonumuz demokrasidir’ demiş eklemişti, ‘çünkü eski stratejimizle ne istikrarı tesis edebildik ne de güvenlik sağlayabildik’.
Bu işin altında Rus Ergenekon’un parmağı var diye düşünüyorum ben, referansım ise Türk derin devleti. İslam referanslı Çeçenya başkaldırısının dünyada nasıl yalnız bırakıldığını çok iyi gören Rusya, Kabardey muhalefetinin bu çukura düşmesine ses çıkarmıyor hatta daha ileri gidelim, belki de bizzat örgütlüyor. İslam görüntülü silahlı muhalefet, şimdilik Kabardeyleri (polis veya sivil ) öldürmekle meşgul. Hizbullah’ın öldürdüğü insanların büyük çoğunluğu Kürt ve dindardı ama rakip tarikatlardandı. Derin devlet o örgütü PKK ya karşı kurdurmuştu, oysa. Gerçi PKK da aynı haltları karıştırdı. Öldürdüğü Kürtlerin sayısı, öldürdüğü Türklerden çok daha fazla.
Rusya başına yeni bir bela mı yaratmak istiyor diye sorabiliriz ve haklı bir soru olur bu.
Elbette böyle bir bela istemeyebilir ama nihayetinde Çeçenya gibi hizaya getirilmiş bir Kabardey-Balkar da çok işine gelir. Bu, bütün ‘Güney Rusya’yı hizaya getirmek anlamına da gelebilir çünkü.
Diğer yandan böyle radikal bir muhalefetin nasıl ortaya çıktığı konusunda yerel yönetimlerin de katkısı var. Özellikle Kabardey-Balkar’ı bir polis devleti şeklinde yöneten Kokov döneminin. En ufak bir muhalefete göz açtırmayan ama kendisi sürekli zenginleşen bir iktidar döneminin bu iklimi yaratmadaki katkıları yadsınamaz. Tabii ki tek neden bu değil, Çeçenya dramının en çok hissedildiği yer herhalde Nalçik’ti. Maykop      bölgeye epeyce uzak sayılır.
Berlin duvarı yıkılalı yirmi yılı aşkın bir süreden beri Çerkesler (buna diaspora da dâhil) Rusya’ya umutla ve mümkün olduğunca incitmemeye özen gösteren bir tavır içinde baktılar.
Böyle devam etmeye hazırlar belki ama gelişmeler Çerkeslerin umudunu kırıyor. Rusya bölgeye iyi gözle bakmıyor. Hatta Moskova, Rus Milliyetçiliğini, Kafkasya üzerinden hortlatıyor veya buna göz yumuyor. Moskova’da genç Rus holiganlar Kafkasyalı avındalar.
Sosyalist dönemde de pek öyle özgür değildiler tabi ama artık sokağa düşmüş durumda bu saldırılar. Sanki Rusya’nın mutsuzluğunun sebebi Çerkeslermiş gibi.
Rusya’nın mutsuzluğunun nedenini de konuşabiliriz ama Çerkesya’nın mutsuzluğu tam da Ruslar yüzünden. Kimse kusura bakmasın ama bu böyle.
Bizlerin bir umudu Rus kamuoyu olabilir. Batı kamuoyları gibi bir etkinlikleri yok biliyorum ama yönetime sesimizi duyurmaya çalışmak duvara dert anlatmak gibi duruyor bu gün.
On yıl önce bile böyle değildi bu durum.
CARİ

 

Sayı: 2011 01