Türkiye’deki soydaşlarımız Çerkesceyi, tarihimizi ve edebiyatımızı öğrenmek için kitaplar istiyorlar, bu konuda ne yapmakta olduklarını sormak üzere Adıge Cumhuriyeti Bilimsel Araştırma Enstitüsü Müdürü, dilbilimleri uzmanı Prof.Dr. Bırsır Batırbıy ile bir görüflme yaptık. Adıge Cumhuriyeti (AC) Başbakanı Kumpıl Murat’ın direktifi doğrultusunda, AC Eğitim ve Bilim Bakanı Bedaneko Ramazan, geçtiğimiz hafta bize bir yazı yazdı” diyor Bırsır Batırbıy.
Kitaplar ne zaman hazır hale gelecek?
Bu konu uzun zamandır bizi düşündürüyor. Dil ve tarih üzerine yazılmış olanlar az sayılmaz. Onları gözden geçirecek ve güncelleştireceğiz. Kitapları 2011 yılı sonbaharına yetiştirmeye çalışıyoruz.
Daha önceleri Türkiye’de Çerkesce konuşulması yasaktı, şimdi Çerkesce devletin okullarında okutuluyor (*).
Bunu demokrasinin bir getirisi olarak değerlendiriyoruz. Türkiye devleti yetkilileri maddi konuda ve işi organize etmede yardımcı olacak ve böylece okullarda Çerkesce öğretilecek.
İki üniversitede Çerkesce okutulacak. Biz de bunu dikkate alarak, günümüz koşullarına uygun yeni bir eğitim programını hazırlamış bulunuyoruz.
Hazırlanan kitap sayısı çok mu?
Söylediğim gibi, konuyu bildiğimiz ve ayrıca konuya hakim olduğumuz için, öğretmenlerin gereksinim duyacağı yardımcı ders kitaplarını hazırladık. Kitaplar atasözü ve deyimler yardımıyla Çerkesceyi öğretmeye ve daha başka konulara ilişkin. Çuyeko Ali, Hatam Necdet, Tsey Recep ve daha başkaları bize yardımcı olan ve bizimle birlikte çalışan arkadaşlarımız. Kitaplardaki resimlerin de yardımıyla pratik yapmak daha kolay olacak, Çerkes alfabesi ve daha başka konular üzerinde de çalışıyoruz.
Türkiyeli Çerkesler -kendi başlarına- Çerkesceyi öğrenme işinin altından kalkabilecekler mi?
Türkiye’ye öğretmenler göndermeyi de düşünüyoruz. Türkçe-Adığece sözlük, Yedıc Batıray ve Çuyeko Ali tarafından birlikte hazırlanacak. Açumıj Hilmi de dönüş yapanlardan, onunla uyumlu bir çalışma yürütüyorum.
Teknik gelişiyor. İnternetten yararlanmıyor musunuz?
Hanehu Ruslan’ın başkanlığındaki internet çalışmaları da ilerliyor. Kuyeko Asfar, Yedıc Batıray ve ben internet çalışma grubunun içindeyiz. Hazırladığımız sözlüğü de internete vereceğiz.
Türkiye’deki Çerkesler en çok hangi tür kitapları istiyorlar?
Nart destanını Adığecesinden okumak istiyorlar. Adığeceyi öğrenmek, bilgilenmek için bizim bilimsel yayınlarımızı da istiyorlar, yayınlarımızın önemli işlevleri olacak. Bu gibi konularda Şhalaho Abu, Çuyeko Nasfet, Kuyeko Asfar ve anayurda dönüş yapmış hemşehrilerimiz, hepsi bizimle birlikte çalışıyorlar.
Adıgeleri/Çerkesleri sarsma -uyandırma- işinin zor olduğunu söyleyenlerle de karşılaşmıyor musunuz?
Neyi sormak istediğinizi anlıyorum. Çerkesi harekete geçirmek ve onu soruna duyarlı bir hale getirmek kolay şeylerden değil, deveye hendek atlatmak gibi bir şey. Bunun bilincindeyiz, Türkiyeli soydaşlarımızla somut ilişkiler kurma amacındayız. Kültürel ve sanatsal olanaklarımız az değil. Eski ulusal şarkılarımızı öğreteceğiz. Abıde İsa ile oğlu Artur, Çerkesce şarkı disklerini hazırlıyorlar. Ğuç’e Zamudin yönetimindeki “Jıv” adlı Çerkes şarkı topluluğundan da yardım bekliyoruz.
Batırbıy, Türkiye’de bulundunuz, soydaşlarımızla karşılaştınız. Karşılaştığınız ulusal sorunlar içinde sizi en çok düşündüren şey nedir?
Önce sevindiğim şeyleri söyleyeyim. Çerkesler Türkiye’de tanınıyor ve seviliyor. “Ezik” bir yaşamları yok. Onlara daha fazla nasıl yardımcı olabileceğimizi düşünerek geri dönmüş bulunuyorum.
Daha önce, Adığe Ulusal Tiyatrosu “Siadıgabz” (Benim Çerkescem) adlı bir oyunu Türkiye’de sahnelemişti.
Onu biliyorum. Toplum örgütü “Adıge Xase” bu gibi konularda aktif bir çalışma yürütüyor.
Maddi konularda da yardımlaşarak başlattığımız işi ilerletmeyi düşünüyoruz.
Tüm isteklerinizin gerçekleşmesini dilerim.
Teşekkür ederim.
(*) -Türkiye’de Çerkesçe, Abazaca, Lazca ve Kürtçe gibi, Türkçe dışındaki dillerin herhangi bir okulda okutulması halen yasaktır. Ancak kurs biçiminde öğretmeye izin verilmektedir. Örneğin İstanbul Kadıköy’de, 20 kursiyerle Lazca Kursu açılmıştır. Gündemde olanı Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı “Halk Eğitimi” merkezlerinde kurs açma izni almaktır. Bu konuda olumlu bir sonuç bekleniyor. Ayrıca Samsun ve Kayseri üniversitelerinde birer Çerkesce kürsüsü açılması da gündemde. Bu arada bazı üniversitelerde, özellikle özel üniversitelerde, talep olması ve üniversite yönetiminin izin vermesi durumunda Çerkescenin seçmeli ders olarak okutulması olanaklıdır. Bunun yasal zemini var. Ancak, şu anda bunların hiçbiri gerçekleşmiş değildir. Sorunun çözümü, önümüzdeki yıl yeni bir demokratik anayasa kabul edilmesine ve yasal değişiklikler yapılmasına bağlıdır.-hcy (Adıge maq, 9 Aralık 2010)
Çeviri: Hapiy Cevdet Yıldız
Sayı : 2011 01