Yıldız Teknik Üniversitesi’nde ‘Sürgün’ tartışıldı

0
452

Doç. Dr. Mehmet Hacısalihoğlu

Yıldız Teknik Üniversitesi Balkan ve Karadeniz Araştırmaları Merkezi (BALKAR) tarafından İslam Tarih Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi (IRCICA) ve YTÜ Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümü ile işbirliği içinde 6-7 Aralık 2010 tarihlerinde uluslar arası bir sempozyum düzenlendi. Bu sempozyumda Kuzey Kafkasya’nın Rus hakimiyetine girmesiyle 1864 yılında ve takip eden yıllarda yaşanan zorunlu göç ele alındı. Sayıları 500.000 ile 2.000.000 arasında tahmin edilen ve Çerkes diye adlandırılan Kuzey Kafkasyalı Müslümanlar (Adığe ve diğer Kafkasyalı gruplar) Osmanlı devletine göç etmek zorunda kaldı.
Türkiye’de ondört farklı üniversiteden, ve farklı doğu ve batı Avrupa ülkelerinden (Almanya, Rusya, Bulgaristan, Yunanistan, Danimarka, İngiltere) toplantıya 35 tarihçi, siyaset bilimi ve uluslar arası ilişkiler uzmanı, dil bilimci ve sosyolog katıldı. Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryum ve Sergi salonlarında iki günde gerçekleşen toplam 10 oturumda 1864 zorunlu göçünün kamuoyunda ve tarih yazımındaki konumu, göçün nedenleri, göç süreci, göçmenlerin Anadolu’da, Balkanlar’da ve Arap coğrafyasında iskân edilmesi, entegrasyon süreçleri ve sorunları, günümüzde Çerkes diasporasının durumu ve Kuzey Kafkasya’daki siyasal durum tartışıldı.
Toplantının en önemli özelliklerinden biri toplantıda yüksek lisans ve doktora öğrencisi konumundaki genç araştırmacılarla alanında tanınmış deneyimli bilim adamlarının bir araya gelmesi oldu. Genç araştırmacılar toplantıda konuyla ilgili daha önce gün yüzüne çıkarılmamış yeni arşiv belgelerini veya alan çalışmalarını sunarken, tartışma aralarında Prof. Dr. Fikret Adanır ve Prof. Dr. Nedim İpek gibi uluslararası düzeyde isim yapmış bilim adamları yapılan çalışmaların yöntemiyle ilgili çok değerli ve yön gösterici nitelikteki önerilerini paylaştılar. Genç araştırmacılar ve deneyimli hocaların oluşturduğu bu kombinasyon kaliteli bir toplantının gerçekleşmesini sağladı. Bu kombinasyon toplantıya dinleyici olarak katılan lisans öğrencilerini de bilimsel araştırmaya teşvik edici bir atmosferin oluşmasına katkı sağladı. Ayrıca 1864 muhacirlerinin torunları Çerkeslerin toplantıya yoğun ilgisi toplantıda heyecanlı ve yoğun tartışmalar yaşanmasına neden oldu.
Tartışmaların odağında şu sorular ağırlık kazandı:
– 1864 Olaylarına “Göç” demek ne derece doğrudur? Bunların “zorunlu göç”/”sürgün” veya “soykırım” olarak tanımlanması gerekmez mi?
– Neden şimdiye kadar 1864 Olayları, yüzbinlerce insanın ölümü ve sürgünüyle sonuçlanmasına rağmen dünya kamuoyunda ve tarih yazımında ilgi görmedi/bilinmiyor.
– Türk, Batı Avrupa ve Rus tarih yazımında 1864 olayları nasıl değerlendiriliyor?
Başka birçok soru yanında bu soruların ağırlık kazanması, özellikle “göç” mü, “soykırım” mı sorusu, heyecanlı tartışmalar yaşanmasına neden oldu. Çok farklı görüşler dile getirildi.
Genel olarak 1864 olaylarının bir zorunlu göç olduğu, çok sayıda insanın göç öncesinde, göç esnasında ve göç sonrasında farklı nedenlerle (öldürme, salgın hastalık vs.) hayatını kaybettiği, bunun ne şekilde adlandırılması gerektiğinin daha detaylı incelenmesi gerektiği fikri ağırlık kazandı.
Bu amaçla 1864 Olaylarının periyodik toplantılarla gündeme getirilmesi ve yeni araştırmaların bu toplantılarda ele alınması gerektiği üzerinde duruldu. YTÜ Balkan ve Karadeniz Araştırmaları Merkezi (BALKAR)’in iki yılda bir 1864 Olayları Toplantısı düzenlemeyi planladığı belirtildi.
Bu toplantı sonucunda toplantıda sunulan bildirilerin makale olarak geliştirilerek bir derleme kitap halinde yayınlanması ve bu şekilde bilim kamuoyuyla paylaşılması planlanmaktadır. Toplantıda sunulan bildirilerin özetleri Balkan ve Karadeniz Araştırmaları Merkezi (BALKAR)’ın internet adresinden görülebilir (www.balkar.org)

 

 

Sayı : 2011 01