Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

Walter Richmond: Çerkes Soykırımı dünya gündeminde yerini alacak

Amerika Bileşik Devletlerinde yaşayan Çerkesler, 19. yüzyılda Rusya-Kafkasya savaşları döneminde yaşanan Çerkes Soykırımının incelenmesi talebi ile bilim adamlarına başvurdu. Çerkes heyeti, anavatanlarında ve diasporada yaşayan Çerkeslerin durumu hakkındaki raporlarını Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliği’nin (International Association of Genocide Scholars) 9. toplantısında sundu. “Gerçek, Hatıra, Adalet, Yeniden İnşa” konulu konferans Arjantin’in başkenti Buenos Aires’de geçen hafta yapıldı.
Konferansta Çerkes Soykırımı hakkında bir tebliğ sunan, The North Western Caucasus kitabının yazarı, Arizona Occidental College profesörü Walter Richmond Amerika’nın Sesi’ne “Çerkes Soykırımının Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliği’nin programına dahil edilmesi, tüm dünyadaki akademisyenlerin ilgisini arttıracak, bu meseleyi, insanlık tarihindeki üzerinde çalışma yapılmış ve iyi bilinen soykırımlar düzeyine taşıyacak” açıklamasında bulundu.
Fatima Tlisova: Bu konferansın özelliği nedir?
Walter Richmond: Güney yarım kürede böyle bir konferans yapılması, özellikle Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliği tarihinde bir ilk olması bakımından önemli. Birliğin faaliyetlerinin tüm dünyayı kapsadığı da gösteriyor.
Konferansa kimler katıldı?
Arjantin’den çok sayıda katılımcı vardı, ayrıca ABD, Polonya, İngiltere, Almanya, Ruanda ve daha birçok ülkeden bilim adamları katıldı.
Bosna’dan katılması beklenen heyetin ve Ruandalı bir bilim adamının ülkelerinden çıkışlarına izin verilmedi. Orta Doğu ve Asya’dan da bilim adamlarının katılımı kısıtlandı. Oysa ki, daha önce tüm dünyadan katılım sağlanması için gerekli tedbirlerin alınması konusu görüşülmüştü…
Tebliğiniz hakkında bilgi verir misiniz? Araştırmanız neye dayalıydı, ne gibi bölümlerden oluşuyordu?
Benim tebliğim “Rus tarihinin açığa çıkarılması: Tiflis arşivleri ışığında Çerkes Soykırımı” adını taşıyor. Rus generalleri ve bürokratlarının anıları ve çarlık arşivinden yararlandım. Ve bu belgeleri, Rusya imparatorluğu, SSCB ve Rusya Federasyonu tarafından inkar edilen soykırım ile ilgili ‘Rus efsanelerini’ açığa çıkarmak amacıyla kullandım.
Bu kurmaca efsanelerin kısa bir özeti:
Çerkesler Rusya güvenliğine tehdit oluşturuyordu;
Rusya Çerkeslere Rusya içinde verimli topraklara yerleşmelerini önerdi;
Rusya, Türkiye’ye göç eden Çerkeslerin çok sayıda olmasına şaşırdı;
Göç gönüllü olarak, dini tercihlere dayalı olarak gerçekleşti;
Rusya, Çerkeslerin acılarını azaltmak için mümkün olan her şeyi yaptı;
Çerkeslerin toplu ölümü Rusya’daki değil Türkiye’deki idari problemlerden kaynaklandı.
Tüm bu iddialar tamamen uydurma. Ben bu yalanların her birini tamamıyla çürüten bilgileri incelediğim belgelerde buldum. Çerkes Soykırımı ile ilgili tarihi gerçek, Rusya İmparatorluğu arşiv belgelerinde var, bunların çoğu da Gürcistan Milli Arşivlerinde bulunuyor. Bunlar şimdilik yüzeysel olarak incelendi. Bu yüzden Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliği’ne Tiflis’teki arşivlerin detaylı şekilde incelenmesini de önerdim. Çünkü bu belgeler 19. yüzyıldaki savaşlarla ilgili Çerkes tarihindeki ve diğer Kafkasya halklarının tarihindeki boşlukları dolduracak.
Tebliğinizle ilgili nasıl tepkiler aldınız? Çerkes Soykırımı dünyada pek fazla tanınmıyor…
Tepkiler olumlu ve ilgi çekici idi. Tebliğimi sunduktan sonra da konuya ilgi duyan araştırmacılara Rusya’nın Çerkeslerin büyük bölümünü ölüme götüren şartları oluşturmaktan sorumlu olduğunu anlattım.
Sizce konunun Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliğinin programına ve özellikle de bu konferansa dahil edilmesi ‘Çerkes Sorunu’nun geleceğine nasıl bir etkide bulunacak?
Çerkeslerin Uluslararası Soykırım Araştırmacıları Birliğine, soykırımın akademik topluluk tarafından tanınması için başvurmuş olmasının önemli bir etki sağlayacağını düşünüyorum. New Jersey Çerkes Derneği lideri İyad Yogar bu başvuruyu konferansa yaptı, Birlik konseyi tarihi rapor istedi ve ben de bu raporu Çerkes Derneğinin resmi dilekçesine ek olarak hazırladım.
Bu olayların 2014 Soçi Olimpiyatlarına ne gibi etkileri olabilir? Diasporadaki ve Kafkasya’daki birçok Çerkes örgütünün Soçi’deki Olimpiyatlara karşı olduğu biliniyor.
Rusya hükümetinin Olimpiyatlarla ilgili planlarını değiştireceğini sanmıyorum, ancak en azından Soçi’deki Olimpiyatlar Çerkes aktivistlere kendi problemlerine ilgi toplamak için zemin sağlıyor.
Diğer bilim adamlarının çok sayıdaki mükemmel tebliğlerini dinledikten sonra şuna ikna oldum ki, soykırım gerçekleştiren ulusların hepsi, yaptıklarını kabul etmeyi istemiyorlar ve Rusya hükümetinin kullandığı aynı metotları soykırımı reddetmek için kullanıyorlar.
Çerkes Soykırımı probleminin yakın zamanda çözüleceğini beklemiyorum. Bunun uzun vadeli bir proje olarak, Çerkes halkının korunması ve yeni bir tarihi sürece geçmelerine yardımcı olmaya yönelik, Çerkesler için adaletin sağlanması stratejisinin bir bölümü olarak kabul edilmesi gerekiyor.
26 Temmuz’da voanews.com‘da yayımlanan bu röportaj Özlem Güngör tarafından Ajans Kafkas için Türkçeye çevrildi. (ajanskafkas)
 

Sayı : 2011 07

Yazarın Diğer Yazıları

Anadilde Jineps Gazetesi Eylül 2024 Sayısı Yayında

Değerli Jineps okurları, Anavatanda yayımlanan Adige Mak (АДЫГЭ МАКЪ), Adige Psale (АДЫГЭ ПСАЛЪЭ), Çerkes Heku (ЧЕРКЕС ХЭКУ) gazeteleriyle ortak hazırladığımız eylül sayımızı sizlerle paylaşıyoruz. İyi okumalar,

1 Eylül Dünya Barış Günü

1 Eylül, “Dünya Barış Günü” olarak sadece Türkiye ve KKTC’de, Birleşmiş Milletler tarafından ilan edilen “Dünya Barış Günü” ise 21 Eylül’de tüm dünyada kutlanıyor.

Sancılı ve fırtınalı yaşamlar

Dr. Şerafettin Dönmez’in yazdığı, sancılı ve fırtınalı bir hayat hikâyesini anlatan “Denef” kitabı, Papirüs Yayınevi etiketiyle raflarda yerini aldı. Yayınevinin tanıtım yazısından... Benim kimliğimle kim, neden...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img