Gözleri görmeyen bir kurt küçük bir ormanda kimseye zarar vermeden, kendi halinde yavrularıyla birlikte sessiz sakin yaşayıp gidiyormuş. Bir yaz sabahı daha gün doğarken atlı bir avcı grubu büyük bir gürültüyle tepelerinde bitivermiş. Neye uğradıklarını anlayamayan kurt ve yavruları yerlerinden fırlamış, rastgele sağa sola kaçışmaya başlamışlar. Atlı avcı grubu da peşlerindeymiş.
Kör kurt, yavrularına sormuş:
“Bizi izleyenlerin başındaki at hangisidir”
“Doru olanı” demiş yavrular.
“Öyleyse doğan güneşe doğru koşun. Doru at doğan güneşe baksın” diye bağırmış kör kurt.
Güneşe doğru yönelmişler. Doru at doğan güneşin kızıllığına fazla bakamamış, kurtlar gözden kaybolmuşlar.
“Ya şimdi hangi attır peşimizdeki” diye sormuş kör kurt.
“Yağız at” diye yanıtlamış yavruları.
“Öyleyse haydi, domuz çukurlarına doğru koşun” demiş anaç kör kurt.
“Doru olanı” demiş yavrular.
“Öyleyse doğan güneşe doğru koşun. Doru at doğan güneşe baksın” diye bağırmış kör kurt.
Güneşe doğru yönelmişler. Doru at doğan güneşin kızıllığına fazla bakamamış, kurtlar gözden kaybolmuşlar.
“Ya şimdi hangi attır peşimizdeki” diye sormuş kör kurt.
“Yağız at” diye yanıtlamış yavruları.
“Öyleyse haydi, domuz çukurlarına doğru koşun” demiş anaç kör kurt.
Ormanın domuz çukurlarıyla dolu yöresine yönelmiş bu kez kurtlar. Bir çukurdan ötekine atlaya tökezleye giderken yağız atın hızı kesilmiş. Böylece kurtlar bir kez daha izlerini kaybettirmeyi başarmış. Bir süre böyle gitmişler. Ama avcılar da pes etmiyormuş.
Kör kurt, yavrularına bir kez daha seslenmiş:
“Bakın bakalım, bu kez peşimizdeki hangi attır?”
“Bu kez kır at peşimizde” demiş yavruları.
“Öyleyse dikenliklere, çalılıklara dalın” demiş anaç kör kurt. Yollarını değiştirip, dikenli çalılıklara dalmışlar. Kıratın derisi ince olduğundan dikenli çalılıklarda yavaşlamak zorunda kalmış. Kurtlar da kurtulmuşlar. Kurtulmuşlar ama yavrular “oh be kurtulduk” deyip tem sevinmeye, dinlenmeye hazırlanırken yine zehir zemberek bir dört nal sesi duyulmuş.
“Bu kez kır at peşimizde” demiş yavruları.
“Öyleyse dikenliklere, çalılıklara dalın” demiş anaç kör kurt. Yollarını değiştirip, dikenli çalılıklara dalmışlar. Kıratın derisi ince olduğundan dikenli çalılıklarda yavaşlamak zorunda kalmış. Kurtlar da kurtulmuşlar. Kurtulmuşlar ama yavrular “oh be kurtulduk” deyip tem sevinmeye, dinlenmeye hazırlanırken yine zehir zemberek bir dört nal sesi duyulmuş.
Kör kurt telaşla seslenmiş:
“Peki bu at ne yine?”
“Demirkırı peşimizde” demiş yavruları.
“Çabuk dört bir yana dağılın, kaçın!” demiş anaç kör kurt.
“Peki ama sonra nerede buluşacağız?” diye sormuş yavrular korku içinde.
Kör kurt, koştukça açılan, dayanıklı Adıge at cinsi demirkırından (Bırule) kurtuluş olmadığını biliyormuş.
“Demirkırı peşimizde” demiş yavruları.
“Çabuk dört bir yana dağılın, kaçın!” demiş anaç kör kurt.
“Peki ama sonra nerede buluşacağız?” diye sormuş yavrular korku içinde.
Kör kurt, koştukça açılan, dayanıklı Adıge at cinsi demirkırından (Bırule) kurtuluş olmadığını biliyormuş.
Ümitsizce yanıtlamış:
“Artık kürkçü pazarında buluşuruz yavrularım, kürkçü pazarında”.
Anlatan: AÇ’EĞU İbrahim (1875 doğumlu).
Derleyen: NATXHUE Khırımız
(Çerkes Masalları, Türkçesi M.Yasin Çelikkıran-TEŞÜ)
Anlatan: AÇ’EĞU İbrahim (1875 doğumlu).
Derleyen: NATXHUE Khırımız
(Çerkes Masalları, Türkçesi M.Yasin Çelikkıran-TEŞÜ)
Sayı : 2011 10