Günümüzde bir tartışmadır aldı başını gidiyor. Şöyle diyorlar: Çerkesce diye bir dil yoktur. Adıgece, Abazaca, Ubıhca vardır. Bazıları ise şunu söylüyor: Çerkesce Adıgecedir- Adıgece Çerkescedir.
Gerçekten böyle mi?
Dil aynen insanoğlu gibi yaşayan bir varlıktır. Nasıl insan denilen varlık değişir, dönüşür, farklılaşır ve evrimleşir ve de ölürse dil dediğimiz sosyolojik varlık ta gelişir, değişir, farklılaşır ve de ölebilir.
Dil (lisan), insanların, duygularını, düşüncelerini bildirmek için sözcükler ya da işaretler aracılığıyla yaptıkları anlaşmadır.
Bugün dünyada konuşulmakta olan dillerin oluşum süreci yirmi bin yıl öncesine dayandırılmaktadır.
Çerkesce için de aynı süre geçerlidir. Çerkescenin farklı lehçeleri üçbin yıl öncesinden ayrılmaya başlamış ve bugünkü hallerini almıştır.
Peki Çerkesce nedir?
Bu soruya vereceğimiz cevap hiç şüphesiz ki, kesinlikle ve kesinlikle Ubıhcadır.
Ubıhca, Ön Cerkesce diyebileceğimiz dilimizden süzülerek gelip 19. yüzyılda kaybolan dildir.
Ubıhça, bilim insanlarının varsayımlarına göre 88 sesten oluşan, konuşulması ve gelecek kuşaklara aktarılması da o derece zor bir dildi. Bilim insanları Ubıhcanın Abaza ve Adıge lehçelerini kendi içinde barındırdığını söylüyorlar. Bu oranı tahmini olarak şöyle belirtiyorlar: %60 Abazaca, %40 Adıgece. Diğer bir deyişle Ubıh dilinin yüzde altmışı
Abazaca yüzde kırkı Adıgece idi.
Peki bu neden böyle?
Ön Çerkesce dediğimiz dil büyük bir olasılıkla Ubıhcadan daha fazla ses barındırıyor idi. Dolayısı ile evrimleşmesi, yani kolaylaşması gerekiyordu. Ön Çerkesce değişti-evrimleşti ve Ubıhca denilen dil ortaya çıktı.
Ubıhca da ön Çerkesceye göre kolay olmakla birlikte 88 ses barındırıyordu. Halkın bu zorluğu aşması gerekiyordu. Dolayısı ile Ubıhcanın içinden ilk önce Abazaca evrimleşti ve ortaya çıktı. Abazaca, Ubıhcaya göre nispeten kolay idi. Fakat o da bu gün itibariyle 69/64 sesle konuşuluyor. Adıgeceye göre daha zordur. Daha sonra Ubıhcanın içinden Adıgece evrimleşti. Neden? Çünkü en az sesle konuşulan Çerksz dili idi. Eski arkaik Çerkesce en iyi şekli ile bugünkü Adıgecede şekillendi.
Peki bu evrimleşme durdu mu?
Hayır!
Adıgece de evrimleşme sürecine dayanamadı. Dayanamaz idi. Çünkü günlük yaşam pratiktir. Günlük hayatta zorlukları, fazlalıkları atmak için elinden ne geliyor ise onu yapmaya çalışır, yapar. Yaptı da! Dolayısı ile Adıgecenin evrimleşmesi ile konuşulan, en az sese sahip, bu gün Doğu Adıgece dediğimiz Kabardey şivesi oluştu.
Eğer, dış müdahaleler, büyük göçler yer değiştirmeler olmasa idi, yani Çerkesler kendi topraklarında dış müdahaleler olmadan yaşasalar idi, bugün konuşulacak olan tek lehçe var olacaktı: Kabardeyce.
Neden?
Çünkü içinde diğer Çerkes lehçelerine göre en az sesi barındırıyor. Diğer Çerkes diyalektlerine göre en basit ve en kolay öğrenilen bir dil olması onu üstün kılıyor. Ve büyük sürgünden önce Adıge-Abaza-Ubıh ve diğer halklar arasında iletişim-anlaşma dili olarak Kabardey lehçesi kullanılıyordu. Örneğin kuzeyli Abazaların hemen hemen hepsinin göç öncesi Kabardeyce bilmelerinin iki nedeni vardır. Birincisi Kabardey lehçesinin yüzde otuzunun Abazaca lehçesi olması, ikincisi Abazaca lehçesine göre Kabardey lehçesinin içerisinde daha az ses barındırıyor olmasıdır. Bugün Uzunyayla’da Abaza halkının Abaza lehçesinin yerine Kabardey lehçesini kullanmalarının temelinde de bu kolaylığın varlığı yatar.
Bugün itibariyle, Batı Adıgece ile Doğu Adıgece arasındaki farklılık ile Kuzey Abazaca ile Güney Abazaca arasındaki farklılık şivedir, Adıgece ile Abazaca arasındaki farklılık ise lehçedir.
Rusya Bilimler Akademisinin Çerkesce=Adıgece demesi yalnızca bir tezdir, tezler her zaman gerçeği yansıtmamakla birlikte biz de diyoruz ki Adıgece , (Abazaca ve Ubıhca ile birlikte) Çerkescenin en gelişmiş lehçesidir.
Aynı şekilde Ubıhları Çerkes sayıp Abazaları saymamasının temelinde de hiçbir bilimsel temel yoktur. Bugün bilim adamlarının dediğine göre Adıgecenin yüzde otuzu Abazaca, Abazacanın yüzde otuzunun Adıgece denmesinin temelinde yatan gerekçe Ubıh dilinden evrimleşmelerinin sonucudur. Ubıh dilinin yüzde kırk Adıgece barındırıyor olması onu Çerkesce yapmaya yetiyorken, yüzde onluk bir eksiklik Abazacayı Çerkesce yapmıyor? Diğer bir deyişle Abazalar, Ubıhlardan yüzde on daha az Adıgece barındırdıkları için Çerkes olamıyorlar. Üzgünüm ki bu teze de bizim insanlarımızdan bazıları bilimsel gerçek diye sarılıyorlar.
Dil bir halk için belirleyicidir, ama her şey değildir. Türkiye’de Çerkeslerin yüzde sekseni kendi anadilini bilmiyor. Bu bilmemezlik onları Çerkes olmaktan alıkoymuyor. Çerkeslik bir aidiyet sorunudur. Aidiyet ise sosyal bir duygudur.
Kendin olmaktır, hissetmektir; her ne isen! Bu duyguyu kimse kimsenin elinden alamaz!
Bugün için Çerkesce diye bir dilin var olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
O dil, bugün ölü olarak bildiğimiz Ubıh dilidir.
O dilin içinden çıkan Adıgece ve Abazaca (Abazabzşe -Adığebze ) lehceleri ise bugün konuşulan, var olan, yaşayan
Çerkes dilidir.
Çerkesce vardır!
———————–
-Lehçe (diyalekt): Bir anadilin tarihsel, toplumsal, bölgesel ve kültürel nedenlerle ses, yapı ve sözdizimi yönlerinden oldukça farklılıklar gösteren kolu.
-Ağız (şive): Bir anadilin konuşulduğu ülkenin sınırları içinde bölgelere ve sınıflara göre değişen söyleyiş özelliği.
Sayı: 2011 12
Yayınlanma Tarihi: 2011-12-01 00:00:00