21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla Galatasaray Lisesi önünde bir araya gelen Laz, Gürcü, Çerkes, Hemşinli, Pomak halkları dahil pek çok farklı etnik gruptan topluluk, Halkların Dostluğu Girişimi olarak basın açıklaması yaptı. Açıklamada ‘dil’in insanlık tarihinin ortak değerleri arasında olduğuna vurgu yapılarak, bugün Türkiye’de konuşulan 34 dilden 18’inin yok olma tehlikesi altında olduğu, bunların arasında Çerkes dillerinin de bulunduğuna dikkat çekildi
“Anadil yüreğin kapısıdır”
Halkların Dostluğu Girişimi, Dünya Anadil Günü dolayısıyla Galatasaray Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. Açıklamada "İnsanlık tarihinin ortak değerleri olan tüm dil, kültür ve inançların temel insan haklarından" olduğu vurgulandı.
***
Jıneps’in de içinde olduğu Halkların Dostluğu Girişimi bileşenleri, 21 Şubat Dünya Anadil Günü dolayısıyla Galatasaray Lisesi önünde bir basın açıklaması yaptıktan sonra, TMMOB Makine Mühendisleri Odası’nda da panel düzenledi.
Gürcü, Laz, Çerkes, Hemşinli, Pomak pek çok farklı etnik ve inanç grubundan katılımcıların olduğu topluluk, Galatasaray Meydanı’nda açıklama yapan gazeteci İnci Hekimoğlu, Türkiye’de ‘resmi dil’ Türkçe dışında 34 dil konuşulduğunu ve bunlardan 18’inin yok olma tehlikesi altında olduğunu kaydederek Ubıhça ve Kapadokya Yunancası’nın son çeyrek yüzyılda yok olduğunu söyledi. Hekimoğlu, "İnsanlık tarihinin ortak değerleri olan tüm dil, kültür ve inançların başkalarının yaşama hakkına müdahale etmemek kaydıyla, var olma, kendini geliştirme ve yarınlara taşıma hakkı temel insan haklarındandır" dedi.
Dil yasaklanamaz
Dillerin yasaklanmasıyla toplumsal barışın tehdit edildiğini söyleyen Hekimoğlu, "Toplumsal barış yasaklarla değil, farklılıkların kabul edilmesi ve bu farklılıklar arasın uyum yaratılmasıyla mümkündür" diye konuştu.
İnsanların konuşabilmesi ve çocuklarına öğretebilmesi ile bir dilin yaşatılabileceğini vurgulayan Hekimoğlu, ancak için resmi dil dışındaki dilleri tanıyan ve koruyan ulusal politikaların oluşturulması ve anadilde eğitim ve öğretimin desteklenmesiyle mümkün olacağını belirtti. Hekimoğlu, yeni anayasa hazırlık sürecinde ana diller konusunda özgürlükçü, çağdaş, demokrasi ve insan haklarına uygun düzenlemelerin yapılması gerektiğinin altını çizdi.
Anayasada yeri
Hekimoğlu, yeni anayasa çalışmasına dair önerilerini ise şöyle sıraladı;
-Türkiye’nin taraf olduğu evrensel hukukun gereği olarak, tüm dil, kültür ve inançlar, tarihi ve kültürel mirasımızın bir parçası olarak değerlendirilsin, kamusal sorumluluk tanınsın ve genel bütçeden pay ayrılsın.
-Tekçi, tek tipleştirici, merkeziyetçi, devlet odaklı politikalar terk edilsin, dil ve kültüre ilişkin politikalar resmi dil dışındaki dil ve kültüre mensup halkların iradesi dikkate alınarak belirlensin.
-Anadil hakkı temel hak olarak kabul edilsin, ana diller anayasal güvence altına alınsın, anadilde eğitim-öğretim, kamusal alanda kullanımı, radyo-televizyon yayını yapma konusundaki sınırlamalar kaldırılsın. Yok olma tehdidi altındaki diller koruma altına alınsın ve pozitif ayrımcılık uygulansın."
Açıklamanın ardından, Akordeon eşliğinde Adıgece ve Gürcüce halk ezgileri seslendirildi.
Topluluk, daha sonra Dr. Sibel Özbudun ve Gürcü Kültür merkezi Başkanı Eşref Yılmaz’ın konuşmacı olduğu "Anayasa ve Halklar" forumuna katıldı.
Sayı : 2012 03
Yayınlanma Tarihi: 2012-03-01 00:00:00