Şu anda Güney Osetya’da demokrasinin ve en temel insan haklarının ayaklar altına alındığı bir ‘polis devleti’ görünümü olduğunu söyleyen Osetler, Başkanlık seçimleriyle başlayan krizin çıkmaz bir hal aldığını vurgulayarak, bütün taraflara “birer adım geri atmaları” çağrısında bulundu.
Biz Türkiye’de yaşayan Osetleriz.
*Güney Osetya Cumhuriyeti, halkına, en zor zamanlarında başarı ile önderlik ederek Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Eduard Kokoyti’nin görev süresinin dolmasıyla yapılan seçimlerde Alla Cioyeva açık farkla kazandı. Ancak, usulsüzlük gerekçesi ile iptal edildi ve Cioyeva’nın tekrarlanacak seçimlere katılması yasaklandı.
* Demokrasinin belki en önemli nimeti, iktidarın barışçı yollarla el değiştirmesini sağlamasıdır. Serbest seçimler sonucu belirlenen yöneticiler, bir sonraki seçime kadar ülke yönetiminde yetki sahibi olurlar. Şu anda Güney Osetya’nın çizdiği tablo ise, demokrasinin ve en temel insan haklarının ayaklar altına alındığı bir "polis devleti" görünümündedir.
*Yaşanan krizin, iki taraf için de, bir çıkmaz halini aldığı ortadadır. Yapılması gereken; iki tarafın da birer adım geri atması, iddialarını askıya almaları, sükuneti temin etmeleridir. Şaibe iddialarına yer vermeyecek şekilde yapılacak yeni adil seçimler, krizin aşılması için tek kesin çözümdür
***
Atalarımız 1864’de Rus-Kafkas Savaşlarının Kafkasya aleyhine sonuçlanmasından sonra Osetya’dan Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldı/zorunda bırakıldı ve bugün Türkiye’nin değişik kentlerinde, Oset kimliğine sahip yaklaşık 10 bin kişinin yaşadığı tahmin ediliyor.
Kültürümüze dair sahip olduklarımız büyük bir erozyona uğramış olsa da, gözümüz kulağımız hep anavatanımız Osetya’da ve Kafkasya’da. 8 Ağustos 2008’deki Gürcistan işgaline karşı Kafkasyalı kardeşlerimizle birlikte mitingler düzenledik, tek ses olarak işgale karşı çıkarak kamuoyu yaratmaya çalıştık. Bu kez de Güney Osetya’da Devlet Başkanlığı seçimleri nedeniyle yaşanan gerginliği hep birlikte kaygı ile izliyoruz.
Daha önce Abhazya’da da benzer olaylar yaşanmıştı ve Ekim 2004’de yapılan seçimler, Merkez Seçim Kurulu’nun taraflı kararıyla iptal edildiğinde, ülke kaosa sürüklenmişti. Ne yazık ki, aynı senaryo şimdi de Güney Osetya’da yaşanıyor.
Güney Osetya Cumhuriyeti, halkına, en zor zamanlarında başarı ile önderlik ederek Cumhurbaşkanlığı görevini yürüten Eduard Kokoyti’nin görev süresinin dolmasıyla, 13 Kasım 2011 tarihinde 11 adayın katıldığı Cumhurbaşkanlığı seçimlerine girmişti. Alla Cioyeva’nın açık farkla galibiyetiyle sonuçlanan seçimler, Güney Osetya Yüksek Mahkemesi tarafından seçim usulsüzlükleri gerekçesi ile iptal edildi ve Alla Cioyeva’nın Mart 2012’de tekrarlanacak seçimlere katılması yasaklandı.
Yüksek Mahkeme’nin bu keyfi tutumu, en zor zamanları birlik ruhuyla aşan toplumu derin ayrışmaların eşiğine getirdi. Sadece Güney Osetya’da değil Kuzey Osetya’da da tansiyonun yükselmesine, mitinglere ve tutuklamalara sebep oldu.
Güney Osetya, uluslararası arenada bağımsızlığı tanınmış bir devlet olarak ilk Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile dünya sahnesinde büyük bir sınav verirken sadece biz Türkiyeli Osetler değil, tüm dünya genç cumhuriyetin atacağı adımları dikkatle izliyor.
Biz Türkiyeli Osetler, Güney Osetya’da statükonun devamı için devlet organları eliyle demokrasiye müdahale edilmesinden rahatsızlık duyuyoruz. Yakın geçmişte halkın iradesinin bürokratik kurumlar eliyle yok sayıldığına, seçme şansı elinden alınarak, güvenlik veya refah için zorunlu olduğu söylenen bir düzenin dayatıldığına, biz de yaşadığımız ülkede şahit olduk. Baskıcı rejimler ve askeri darbelerle geçen onyıllardan sonra Türkiye’nin demokratikleşme serüveni hala bir nihayete ermiş değil. Kaybedilen zaman ve karartılan binlerce hayattan sonra artık demokrasinin önemini çok iyi biliyoruz.
Demokrasinin belki en önemli nimeti, iktidarın barışçı yollarla el değiştirmesini sağlamasıdır. Serbest seçimler sonucu belirlenen yöneticiler, bir sonraki seçime kadar ülke yönetiminde yetki sahibi olurlar. Şu anda Güney Osetya’nın çizdiği tablo ise, demokrasinin ve en temel insan haklarının ayaklar altına alındığı bir "polis devleti" görünümündedir. Tam bu yüzden; böyle siyasi krizlerin tekrar yaşanmaması, ülkenin gereksiz çekişmelerle enerji kaybetmemesi için, haksızlığın, zorbalığın önüne geçmek için, demokrasi söylemini daha öne çıkarmak, Güney Osetya için daha çok demokrasiyi savunmak gerekmektedir.
Demokrasi, dünyanın tüm diğer halkları için olduğu kadar, kültürünün merkezinde "nıhas (halk meclisi)" gibi bir doğrudan demokrasi geleneği bulunduran ve bu yapıyı yüzlerce yıl öncesinden günümüze taşıyan Oset halkının da en büyük hakkıdır.
Güney Osetya’nın bağımsızlığına hayat veren en baştaki dayanak halkın referandumlar ile ortaya koyduğu bağımsızlık yönündeki iradedir. Güney Osetya’ya hayat veren bu damar kesilip atılmamalı, halkın iradesi demokratik bir devlette her şeyin üzerinde tutulmalıdır.
Alla Cioyeva’nın başkanlık iddiası "seçim kazanmak" gibi haklı bir gerekçeye dayanıyor. Yine de, tüm haklı yanlarına rağmen, Cioyeva ve taraftarlarının gerilimi artıran bir tavır içinde olduğu düşünülebilir. Sonuçta yaşanan krizin, iki taraf için de, bir çıkmaz halini aldığı ortadadır. Yapılması gereken; iki tarafın da birer adım geri atması, iddialarını askıya almaları, sükuneti temin etmeleridir. Şaibe iddialarına yer vermeyecek şekilde yapılacak yeni adil seçimler, krizin aşılması için tek kesin çözümdür. O zamana kadar barış ve adaleti korumak, Güney Osetya devlet görevlilerinin birinci vazifesidir. İfade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yapma hakkı demokrasinin vazgeçilmez dayanaklarıdır. Göstericiler üzerinde uygulanan şiddet ve sindirme politikası kabul edilemez.
Defalarca işgale uğrayıp binlerce şehit vererek bağımsızlığını koruyan Güney Osetya’nın, bu bağımsızlığını gerçek demokrasi ile geleceğe taşıyacağına inanıyoruz.
Güney Osetya halkı yalnız değildir, Güney Osetyamız hiçbir devlete rehin veya hiçbir devletin tahakkümü altında değildir.
Şubat 2012
Aelbegatı Elbruz Erdoğan
Aelbegatı H.Bert Erdoğan
Aelbegatı İlyas Taşdemir
Aelbegatı İsmail Erdoğan
Aelbegatı Levent Kılıç
Aelbegatı Leyla Kılıç
Aelbegatı Süheyla Kılıç
Aelbegatı Tuğçe Sevgi Taştemir
Aelbegatı Yücel Öz
Aseti Soslan Asetey
Batiatı Janset Erek
Bedoytı Fatmanur Erdem
Binbaşatı Kemal Eyidoğan
Gaenguratı Mehmet Sarar
Hoşitı Aylin Yardımcı
Hoşitı Burcu Bakış Polat
Hoşitı Ceren Tamer
Hoşitı Didem Yilmaz
Hoşitı Mustafa Özkan
Hoşitı Serkan Canpolat
Kamırjatı Gülümser Güngör Akbağ
Kamırjatı Nilgün Güngör
Khaytmajtı Kenan Ayhan
Kodzırtı Mahir Oktar
Kodzırtı Yusuf Baran
Kunduhatı Hamlet Arpat
Kuşatı Hayri Ata
Kuşatı Sinan Kuşdoğan
Kuşatı Uğur Unay
Mırakatı Güler Erdoğan
Miltsıhtı Nurettin Baran
Nogatı Şahin Eren
Şaebaetkuatı Ramazan Aslan
Şaebaetkuatı A.Can Aslan
Şanatı Serhat Şanate
Thoştatı Engin Polat
Thoştatı Ersin Polat
Thoştatı Nevzat Yalçın Polat
Tsarikati Soner Sarıaslan
Tsoriti Emine Şahingöz
Tsoriti İsa Şahingöz
Tsoriti Lütfiye Şahingöz
Tsoriti Mutlu Şahingöz
Zoloyti İsa Aydoğan
Zoloyti Metin Ayhan
Zoloyti Özgür Aydoğan
Sayı : 2012 03
Yayınlanma Tarihi: 2012-03-01 00:00:00