Başkonsolos diasporayla görüştü

0
442

Rusya Başkonsolosluğu İKKD, Kaffed ve DÇB temsilcileri ile görüştü. Görüşmede, yazılı ve sözlü olarak diasporanın Rusya Federasyonu’ndan talepler iletildi.

Rusya Başkonsolosluğu İKKD, Kaffed ve DÇB temsilcileri ile görüştü. Görüşmede, yazılı ve sözlü olarak diasporanın Rusya Federasyonu’ndan talepler iletildi. BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ile Yerli Halklar Hakları Deklarasyonundaki hakların iadesi ve diasporadaki Çerkeslere pasaport verilmesi, çifte vatandaşlık ve geri dönüş hakkının tanınması talepleri öne çıktı     
***
İstanbul Kafkas Kültür Derneği Başkanı Ümit Duman, Kaffed Başkan Yardımcısı Doğan Duman, Kaffed Sosyal İşler Sekreteri Erdoğan Yaşar ve Dünya Çerkes Birliği (DÇB) Yönetim Kurulu Üyesi Nahit Serbes Rusya Federasyonu Başkonsolosu’nu ziyaret ettiler.  Nahit serbest aracılığı ile Türkiye’deki Çerkes oluşumlarıyla temas kurmak istediklerini bildiren Rusya Konsolosluğu’nun davetine giden kurum temsilcilerini “Evinize hoş geldiniz” diye karşılayan Başkonsolos Alexey V. Yerhov’a Erdoğan Yaşar’ın şu yanıtı verdiği öğrenildi:
“Bu cümlenin sözde değil özde olmasını isterdik. Çarlık Rusyası’nın sürgün ve soykırımı bilinen bir gerçek iken, bugüne kadar Rusya telafi edebilecek hiçbir adım atmadı. Türkiye diasporasında 5 milyon Çerkes yaşadığını kabul edersek; Rusya 5 milyon fahri elçi yaratabilecekken bugün maalesef aynı sayıda düşman yarattı. Bu enerjiyi başkalarının; ABD’nin ya da Gürcistan’ın kullanmasını istemiyorsanız, Çerkeslerin taleplerini dikkate almalısınız.”
Başkonsolos Yerhov’un ise, görüşmede hem yazılı hem de sözlü iletilen talepleri merkezle paylaştıktan sonra yeniden görüşmek istediğini vurguladığı belirtildi.      
Toplantıda Başkonsolos’a, Kaffed adına Anayasa Taslağı, İstanbul Kafkas Kültür Derneği ve DÇB adına birer metin verildi. İKKD ve DÇB’nin metinlerini aynen yayınlıyoruz.
*******************************************************************
Rusya Başkonsolosluğu’nun davetine icabet
Rusya Federasyonu
İstanbul Başkonsolosluğu
Sayın Başkonsolos                                                                                                                
Son dönemlerde Çerkes diasporasını en çok meşgul eden gündem, 2014 Sochi Kış Olimpiyatları nedeniyle 21 Mayıs soykırım ve sürgünü ile ilişkilendirilmesidir.  Elbette Rusya Federasyonu ve anavatandaki soydaşlarımızda konuya ilişkin gelişmelere farklı tonlarda hassasiyet gösteriyorlar. Bu hassasiyet farklı politikalar üretmeyle kendini gösteriyor, gösterecektir. Bu farklı politikaların hem evrensel insani değerler hem de Rusya’nın yapısıyla ilişkilendirilip genel olarak olumlu veya olumsuz olması mümkündür. Bilindiği gibi Rusya Federasyonunun devlet yapısı “Hiyerarşik bir Federal yapıdır”. Merkezden verilen haklar, ilişkili olarak her zaman (veya belli zamanlarda) geri alınabilirler.
Bu anlamda evrensel değerler ve haklar her zaman merkezin inisiyatifinde verilir veya alınırlar. Bu yapının değişimi v.s konumuz dışı… Aynı şekilde bildiğiniz gibi Çerkesler in büyük çoğunluğu diasporada yaşamaktadır. Bu anlamda hepimizin RUSYA FEDERASYONU VATANDAŞI SAYILMAMIZ GEREKTİĞİNİ anlıyoruz. Başka bir yorumun stratejik olarak RF’nin ve Çerkes Diasporası’nın karşılıklı çıkarlarına uymadığını düşünüyoruz. Rusya’nın yeni nüfus politikasında da özel ayrımların giderek ırkçılık gibi extremist, çağdışı yorumlara yol açacağını düşünüyoruz. Çarlık Rusya sının politikalarının  sonucu olan soykırım ve sürgün geçmişte önceki Devlet başkanlarında Sn.Yeltsin tarafından dile getirilmiştir. Bu ifadenin halklar arası dostluk için, diasporamız için çok anlamlı olduğunu düşünüyoruz. Bu olayın üçüncü ülkeler ve güçlerce kullanılmasına taraf değiliz. Rusya’nın bu konuda üstüne düşen görevler olduğunu, Çerkeslerin anavatanlarına dönüşleri ve vatandaşlık haklarının eksiksizce kendilerine verilmesinin gerekliliğine inanıyor ve bekliyoruz. Bizler intikamcı bir yaklaşımla değil güçlü Rusya’nın halkımız ve diasporamıza Anayasasındaki ilgili madde 15/4 deki gibi uluslararası anlaşmaları ön plana alan, evrensel değerlere öncelik veren madde 17/1, 17/ 2,  29,  55,  62,  69,  71,  72’inci maddelere göre BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesindeki,  2007’de deklare edilen Yerli Halklar Hakları Deklarasyonundaki hakları tanımasını beklemekte, talep etmekteyiz. Bizler her türlü şiddet ve benzeri yöntemlerden yana değiliz. Düşmanlık temelinde bir mücadele ile hak kazanma amacında değiliz. Ayrıca güçler dengesi anlamında da bunun ne kadar dengesiz olduğunu görüyoruz. 16 Mayıs da DUMA’da diaspora temsilcileri ile yapılan toplantıda da belirtildiği gibi problemleri kendi içimizde çözebilmeliyiz. Bu yeteneği, bu gerekliliği, bu iradeyi gösterebilmeliyiz.                      
Son yıllarda çıkarılan kararnameler ve kanunlarla, Federal Cumhuriyet niteliğindeki statüler, valiliklere indiriliyor. Buna göre de ev alma, iş yeri açma, yatırım yapma ve yerleşme zorlaştırılıyor. Pasaport edinme, pasaportun niteliği hepsi merkeze bağlandı. Bunların temel gerekçesi terör vs. değil, ekonomik olarak yerel ve merkezi otoritenin farklı kaygılarla işbirliğine zorlanması… Siyasi yapının seçim dışı ve atamalarla olması, yöneticilerin bölge insanı ve coğrafyasının çıkarlarına, mevkilerini ve  konumlarını tercih etmelerini karşılıklı olarak getiriyor. Rusya’nın kendi iç işi diyerek hakların budanması, diasporayı ve Çerkes halkının kendi anayurdunda özgürce gelişimini engelliyor. Uygulamalar diasporayı anavatandan soğutmak-uzaklaştırmak ve ürkütmek sonuçlarına götürüyor. Bu da diasporanın daha bir radikal olmasına, anti-Rus olmasına yol açıyor. Evrensel değerler, barış ve demokrasi bizlerin Rusya ve anavatan ile ilişkilerde taleplerimizin ana başlıklarıdır. Buna göre Türkiye diasporasının talepleri:
1-Çerkeslerin anavatana koşulsuz dönüş hakkının tanınması.
2-Geri dönüşün teminini sağlayacak ve geri dönüşe teşvik edecek mekanizmaların geliştirilmesi. Bizler daha iyi hayat koşulları ve anavatan arasında seçim yapmak durumunda değiliz. Her ikisi de bizlerin doğal hakkıdır.                                                                                
         a-Diasporadaki her Çerkes’e pasaport verilmesi.                                                        
         b-Diasporadaki anadilde Çerkeslerin eğitimi için gerekli teknik yardımın sağlanması. 
3-Anavatanda anadil, kültür ve tarih gibi rehabilitasyon sağlayacak enstitülerin kurulması.  
4-Anavatana dönmek isteyenlere yerleşim yeri ve ekonomik destek sağlanması.        
5-Geçmiş ile ilgili problemler nedeniyle, Rusya’nın Sibirya sürgünlerine uyguladığı özel tazminler uygulayan bir statü tanıması.  
6-Çerkeslere yaşadığı ülke vatandaşlığı hakkını koruma kaydıyla çifte vatandaşlık hakkının verilmesi. 
Görüşmelerimizin yararlı ve sürekli olması düşüncesiyle, çalışmalarınızda başarılar dilerim.
Saygılarımla
Ümit Duman
YK Başkanı
İstanbul Kafkas Kültür Derneği 
******************************************************************
Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğu’na
İstanbul
Bizi davet ettiğiniz için teşekkür ediyoruz. Diasporanın sorunlarıyla ilgileniyor olmanızdan memnunuz. 
Biz nerede yaşarsak yaşayalım yüzümüz Rusya’ya – Anavatanımıza bakıyor. Diaspora Çerkesleri, tarihten aldıkları dersler nedeniyle, şu ya da bu devlet tarafından kullanılan bir araç olmak istemiyorlar.  Sorunları birlikte çalışarak çözmek istiyorlar. Rusya Federasyonundan; Çerkes halklarının barış, huzur ve refah içinde kendi kültürlerini ve varlıklarını özgürce yaşatabilecekleri, geliştirebilecekleri, yok olma korkusunun olmadığı adil ve insan haklarına dayalı bir geleceğin inşasına, özen göstermesini istiyoruz. 
Birbirimizin gözlerinin içine bakarak konuşmalıyız. Bundan sonra sadece konuşma değil gerçek anlamda adımlar atılmasını bekliyoruz.
Çerkesler ile Ruslar arasına farklı gurupların girmesi bize yarar sağlamaz. Çerkes meselesi farklı oyuncular tarafından Rusya’nın zayıf tarafı olarak görülüyor. Bu belirli güçler Gürcistan ve ABD’dir, Rusya’nın içinde de bunlardan vardır. Bu güçler Çerkesleri kullanarak Rusya’ya baskı yapmaya çalışıyorlar. Kısa süre önce Gürcüler Türkiye’ye soykırım belgeleri getirdiler, Soykırım anıtı 2012’nin 21 Mayısına yetiştireceklerini söylüyorlar. Kuzey Kafkasya vatandaşları için vizesiz geçiş uygulaması ilan ettiler.
Diğer taraftan; Soçi’de yapılacak Kış Olimpiyatları hoşnutsuzluğu var. Burada Olimpiyatların yapılmasına özellikle sözünü ettiğimiz güçlerin teşvik’i ile bazı aktivist Çerkesler, karşı çıkıyorlar. Onlar; bugün olimpiyat inşaatlarının yapıldığı yerlerin dedelerinin kemikleri ile dolu olduğunu iddia ediyorlar. 
 
Moskova’nın bu ve diğer meseleleri uzun süre görmemezliği, diasporadaki ve Rusya’daki bazı Çerkesleri Avrupa, Gürcü, Amerika ve insan hakları kurumları nezdinde- yardım aramaya itti. Birkaç yıl önce Çerkeslerin talepleri kesinlikle sosyal ve ekonomik özellikteydi, ancak federal yönetimin Çerkeslerin problemlerini önemsemek istemeyişleri, bugün onların taleplerini siyasi sloganlar seviyesine taşıdı. Bunlar arasında Çerkes soykırımının tanınması talebi de var.
Rusya Federasyonu ‘Yurtdışında yaşayan Çerkeslerin Rusya Federasyonu’na yerleştirilmelerine yardım önlemleri’ konusunda düzenlemeler yaptı. Geri dönüş işleriyle ilgili özel kurumların kurulduğunu açıkladı. Ancak, bu önlemler Çerkeslerin geri dönüşüne imkân vermiyor. Rusların geri dönüş statüsü, Çerkeslerin tam olarak elde etmeye çalıştığı şey değil. Çerkesler Rusya’dan tarihi vatanlarına geri dönüş konusunda gerçek özel şartların oluşturulmasını istiyor. Bunlar arasında Çerkeslere Rusya Federasyonu’nda yaşayabilmeleri için pasaport verilmesiyle ilgili sürecin basitleştirilmesi, Çerkeslere yaşadığı ülkenin vatandaşlığını korurken Rusya vatandaşlığı alma hakkının da hiçbir kısıtlama olmadan verilmesi gibi. 
Bu hakların verilmesi Çerkeslerin kitleler halinde Kafkasya’ya dönecekleri anlamına gelmemektedir. Çünkü; Türkiye Çerkeslerinin önemli bir bölümü, özellikle gençler asimile oldu ve anadillerine sahip değiller. Türklerin kendisinde bile olmadığı kadar Çerkes toplumu Türkiye’ye bağlıdır. Birçok Çerkes başarılı şekilde Türk toplumuna bütünleşmiş oldu, aralarında güvenlik güçleri, diplomatlar, bilim adamları ve politikacılar var. Onlar kültürel kimliklerini hatırlıyorlar, ancak kendilerini yaşadıkları ülkenin sadık vatandaşları olarak düşünüyorlar. Fakat tansiyonun tamamen yatışması için aşağıda madde madde sıraladığımız önlemlerin mutlaka yerine getirilmesi çok önemlidir.
150 yıllık trajedi sonrasında problemler birikmiştir. Bizler tarihi bilen kişileriz. Tarihe farklı bakmak mümkündür. Fakat Tarihi tartışmaktan ziyade bu günkü ihtiyaçlarımıza çözümler bulmalıyız. Elbette tarihi unutmamalıyız, ancak, tarih önümüzde engel olmamalıdır. Diasporanın sorunlarını aramıza üçüncü kişileri sokmadan acilen çözmek durumundayız. Rusya Federasyonu pasaportu alacak olan her bir aktivistin, Rusya Federasyonuna karşı olan nefreti saygıya dönüşecektir.
Bizim kısa ve öz olarak temel isteklerimiz şunlardır:
1- Geri dönüş yapsın veya yapmasın isteyen her Çerkese, Rusya Federasyonu Başkonsolosluklarında vatandaşlık verilerek, hiç bir sınırlamaya maruz kalmaksızın anavatanına rahatça giriş çıkış hakkının verilmesi.    
2- RF içerisinde yaşama zorunluluğunun takip edilmemesi, sahip oldukları vatandaşlıklarından ayrılmalarının istenmemesi, Rusça bilme zorunluluğunun olmaması. 
3- Geri dönüşçüden devlet dilini bilmesi talep ediliyor, özellikle de Rusçayı ki, Adıge dilini anadili kabul eden Çerkesler bunu kesinlikle kabul etmiyor. 
4-  Kısaca belirtecek olursak mevcut vatandaşlık yasalarında Çerkesler lehine pozitif ayırımcılık yapılması. 
5- Rusya Federasyonu, Çerkeslerin anavatana yeniden yerleşmesini sağlayacak kaynakları, diğer Rus diasporalarına sağladığı düzeyde sağlaması.
Türkiye’de Yaşayan Diaspora Çerkesleri Adına
DÇB YK Üyesi
Nahit Serbes

Sayı : 2012 04

Yayınlanma Tarihi: 2012-04-01 00:00:00