“Örgülü, uzun saçlı kız”

0
511

Asiyat vatan sevgisiyle cepheden cepheye koşarken vatanı yönetenler, Asiyat’ın halkını hain ilan etmişti. 23 Şubat 1944’de Asiyat cephedeyken annesi, kızkardeşleri ve diğer akrabaları evlerinden atılarak Kazak steplerine sürüldü. Kendisi ise tıbbi malzemelerle yüklü bir kamyonda seyahat ederken Ternopil kentinde pusuya düşürüldü ve Almanlar tarafından esir alındı. Yoğun işkence gördü ve 29 Ekim 1944’te idam edildi.
Serap Canbek
Tıpta ihtisas yapan ilk Çeçen olan Asiyat Tutaeva, 14 Ekim 1905 tarihinde Nazran bölgesindeki Nasir-Kort’un bir köyünde dünyaya geldi. Ortaokul eğitimini Vladikavkaz’da tamamladı. Lise döneminde arkadaşları Asiyat’tan “örgülü, uzun saçlı kız” diye bahsediyorlardı. 1924 yılında Rostov’daki Kuzey Kafkasya Tıp Fakültesi’ne girdi.
Tıp Fakültesi’nin en başarılı öğrencilerinden biri olan Asiyat, mezun olduktan sonra evine döndü ve Çeçen köylerinde çalışmaya başladı. 1932’de Leningrad Tıp Enstitü’ne geçti ve Mikrobiyoloji uzmanı olmaya karar verdi. Doktorasını tamamlamak için tifüs aşısının geliştirilmesiyle ilgili çalışmalara katıldı. Tifüsün önlenmesi ve tedavisi için yaptığı araştırmalar ve hazırladığı raporlar akademik çevrede büyük ilgi gördü.
Asiyat’ın mesleğiyle ilgili büyük hayalleri vardı. Ancak 22 Haziran 1941’de Nazilerin Rusya’ya saldırması, Asiyat’ı çok başka noktalara taşıdı. Savaş başlamıştı, bu korkusuz kadın cephelere gidip askerlere yardım etmeye karar verdi. Enstitü’deki arkadaşlarına şöyle demişti: “Bir yerlerde yardım edebileceğim yaralı askerler olduğunu bilirken huzurlu yaşayamam.” Cephede doktorluk yapmak için verdiği dilekçeler defalarca reddedilmişti ama yılmadı ve sonunda ateş hattına gitti. Önce Leningrad Cephesi’nde hizmet etti. Başarıları dilden dile geziyordu, 1943 yılında binbaşılık rütbesiyle ödüllendirildi. Karar kağıdında şunlar yazılıydı: “Devlet Savunma Komitesi’nin 2 Ocak 1943’te aldığı 2685 no.lu karar doğrultusunda; Voronej Cephesi’nde çalışan Dr. Asiyat Tutaeva binbaşılığa yükseltilmiştir.” Asiyat, askeri rütbe alan ilk Çeçen kadındır.
Asiyat vatan sevgisiyle cepheden cepheye koşarken vatanı yönetenler, Asiyat’ın halkını hain ilan etmişti. 23 Şubat 1944’de Asiyat cephedeyken annesi, kızkardeşleri ve diğer akrabaları evlerinden atılarak Kazak steplerine sürüldü. Asiyat bu acıyı bağrına bastı ve yaralılara yardım etmeye, hayat kurtarmaya devam etti. Asiyat, çalıştığı mobil hastanenin yerinin değiştirilmesi sırasında tıbbi malzemelerle yüklü bir kamyonda seyahat ederken Ternopil kentinde pusuya düşürüldü ve Almanlar tarafından esir alındı. Yoğun işkence gördü ve 29 Ekim 1944’te idam edildi.
Asiyat’ın trajedisi çok yönlüdür. Gönüllü olarak hizmet ettiği vatanın yöneticileri Çeçenleri Nazilerle işbirliği yapmakla suçlayarak sürmüş ve soykırıma uğratmış, diğer yandan da halkının işbirliği yapmakla suçlandığı bir Çeçen kadın Naziler tarafından idam edilmiştir.
Savaş sırasında cephelerde sağlık hizmeti veren tek Çeçen kadın Asiyat değildi. Çeşitli madalyalarla ödüllendirilen kızkardeşi Nina Tutaeva da cephedeydi.
Savaş kahramanı olarak kabul edilen Asiyat’ın adına Nazran’da bir sağlık koleji açıldı. Azerbaycanlı yazar İroh Sarkisov, 1965’te yayınlanan “Kafkasya’nın Kahraman Kızı” adlı kitabında Asiyat’tan şöyle bahseder: “Leningrad’daki cadde ve sokakların çoğuna Büyük Vatanseverlik Savaşı’nın kahramanlarının adları verilmiştir. Fabrikalarda, ofislerde vatan için ölen evlatların isimlerinin yer aldığı plaketler vardır. Onlardan biri de Çeçen halkının kızı Asiyat Tutaeva’dır.”
(ingush.ru, ingushetia.ru, vivat-ingushetia.ru, proza.ru, deporting.ru, euingush.com)
 
 
 
 
 
 
 

Sayı : 2012 04

Yayınlanma Tarihi: 2012-04-01 00:00:00