Soğucak Köyü’nün Akrabalar ve Dayanışma Günü etkinliği 7 Temmuz’da gerçekleştirildi. Bu nedenle bir kez daha gittik Soğucak’a… Köy meydanında toplanmıştı yüzlerce Soğucaklı. Köy dışında yaşayan Soğucaklılar da katılmıştı bu anlamlı kalabalığa… Hasretler gideriliyordu sıcacık sohbetlerde. Birçok etkinliğin aksine protokol diye bir ayrıcalık ya da uzun konuşmalar yoktu.
Etkinliğe katılmak üzere Maykop’tan 33 konuk gelmişti. Gufit Ekibi de vardı. Gufit ekibinin üçüncü gelişiymiş Soğucak’a. 2 Temmuz’da gelmişler köye… Ekibin dansçıları küçük yaşlarda dans etmeye başlamış. Hepsi öğrenci. Ekip bir yerden ekonomik destek almıyor, tamamıyla gönüllü katılımcılardan oluşuyor. Gösterilerden kazandıkları para ile kostüm ve müzik aletlerini temin ediyorlar.
Güzel bir gösteri yaptılar ve ardından köyün thamatelerine Adıgey’den getirdikleri hediyeleri verdiler. Etkinliği organize eden muhtar Orhan Acar’a ve ileride köyde kurulmasını diledikleri müze için de hediyeler verildi. Sonrasında mahalli oyunlar başladı ve akrabalar hünerlerini sergiledi. Tahtaya vuran thamatelerin gözleri parlıyordu. Bu etkinlik sayesinde yılda bir kez bile olsa köylerine gelme fırsatını yakalayan Soğucaklılar çok mutlu görünüyordu.
Maykop’tan gelen ve televizyonda program yapan Nefin (Kuşu Svetlana) ile tanıştık ve mini bir söyleşi yaptık. Nefin, "Bence bu tür buluşmalar önemli. Köyden iş ya da başka bir nedenle ayrılanların buluşma gününde bir araya gelmeleri güzel bir şey." dedi. Adıge Cumhuriyeti’nin bir TV kanalı olmaması nedeniyle RF devlet kanalından haftada sadece 2 saat Adıgece yayın yapabildiklerini belirten Nefin, maliyeti nedeniyle Adıgey’de bir kanal kurulamadığını söyledi. Sonrasında şunları konuştuk:
– Hangi konularda program yapıyorsunuz?
– Kültüre dair konularda program yapıyorum. Adıge peyniri, Adıge dansları, Adıge pşıne gibi.
– Türkiye’ye gelip gidiyorsunuz, kısmen de olsa tanıyorsunuz buradaki Adıgeleri. Anavatandaki kültür ile buradaki kültürü karşılaştıracak olursan ne söyleyebilirsiniz?
– Bir bakıma iyi, bir bakıma da kötü. İyi olan, bizim orada unutulan pek çok şey burada yaşatıldı. Burada unutulanlar da anavatanda korundu.
– Bir örnek verebilir misiniz?
– Mesela lheperuş. Anavatanda unutulmuştu. Birkaç yaşlı dışında bilen, hatırlayan yoktu. Hatta ilk zamanlarda "lheperuş Adıge dansı değil , Türk dansı" diye kabul etmek istemediler bile. Şimdi ise çok sevilen ve her yerde oynanan bir dans oldu. Böylece bir yerde kaybolanı başka bir yerde bularak yeniden hayatımıza katmaya başladık. Kültürel değerlerimizi toplamaya başladık. Bu yalnızca Türkiye için geçerli değil, Suriye, Ürdün, İsrail gibi yaşadığımız her yerden unutulanları toplamaya çalışıyoruz.
Artık dünya küçüldü, aynı topraklarda yaşamıyorsak ta internet vasıtasıyla birbirimizde haberdar oluyoruz. İletişim araçları sayesinde Adıgeler de birbirine daha yakın oldu. Hep hayıflanıyorduk dünyaya saçıldık, acılar çektik diyerek. Şimdi ise umutlanacağımız, sevineceğimiz şeyler çoğalmaya başladı.
Sayı : 2012 07
Yayınlanma Tarihi: 2012-07-01 00:00:00