Güney Osetya Devlet Başkanı Leonid Tibilov, Regnum Haber Ajansının Gürcistan’daki seçimler, güvenlik durumu, Rusya ile ilişkiler gibi gündemdeki konularla ilgili sorularını yanıtlarken, Gürcistan halkının er ya da geç Saakaşvili’nin felaket politikasının farkına varacağını düşündüğünü ve bunun aşama aşama gerçekleştiğini belirterek önemli noktaların altını çizdi.
“İvanişvili koalisyonunun zaferinden büyük beklentiler içinde olunmaması konusunda insanları uyarmak isterim. Anlamak gerekir ki personel değişikliği yeterli değil. Gürcistan attığı adımları devrimci şekilde yeniden düşünmez, komşu halklar ve devletlere yaklaşımında köklü değişiklikler yapmaz, özellikle son yirmi yılda oluşan siyasi ve hukuksal gerçekleri kabul edip tanımazsa hiç bir ilerleme olmayacaktır.
Gürcistan’ın Güney Osetya Cumhuriyeti’ne karşı güç kullanılmamasıyla ilgili bağlayıcı belgeyi imzalaması, eşit haklara sahip devletlerimiz arasında, anlaşmazlık sonrası ilişkilerimizin çözüme kavuşturulması konusunda önemli bir aşama olur. Ama unutmamalıyız ki, 2004 ve 2008’de Gürcistan, yine güç kullanılmamasını öngören ve 1992’de imzalanmış olan Soçi anlaşmasını ihlal etti. Yani belgenin imzalanması yeterli olmayacak olsa da, bu belge olmadan ilerleme kaydedilemez.” dedi.
Günümüzdeki istikrarsızlık ortamında birçok devlet çeşitli nedenlere bağlı olarak askeri tehlikeye maruz kalıyor. Güney Osetya küçük, barışsever bir ülke. Gürcistan’ın askeri hazırlığına rağmen, barışseverliğimizi, 2008 savaşı öncesi ve sonrasında silahlı gücümüzde örneği olmayan bir azaltma yaparak defalarca gösterdik. Biz kimseye saldırmayı düşünmüyoruz. Bununla birlikte unutulmamalı ki, Güney Osetya Cumhuriyetinin kardeş Rusya Federasyonu şahsında güvenilir bir müttefiki var. Ülkelerimiz arasında dostluk, işbirliği ve karşılıklı yardım anlaşması var. Ülkemizde Rusya ordusu askeri üsleri var ve onlar bizim güvenilir arkadaşlarımız, koruyucularımız ve güvenliğimizin garantisi. Birilerinin Rusya devleti ve onun silahlı gücünü yeniden denemek gibi bir öngörüsü olacağını düşünmüyorum.
Şu anda Güney Osetya Cumhuriyetinin 1989-2008 döneminde sürekli askeri saldırılarda bulunmuş olan komşusu Gürcistan ile hiçbir ilişkisi yok. 2008 sonrasında Güney Osetya ve Gürcistan temsilcilerinin tek karşılaştığı alan, çok yönlü olarak devam eden Kafkas Ötesi’nde güvenlik konulu Cenevre görüşmeleridir. Bununla birlikte Güney Osetya, Gürcistan ile barışçıl, ikili ilişkiler oluşturulmasını istedi ve istiyor. Bu yönde hukuki bağlayıcılığı olacak saldırmazlık anlaşması önemli ve gerekli bir adımdır. Biz halkımız için barış ve sukünetin sağlanmasını istiyoruz ve güvenliği oluşturan en önemli şeylerden birinin devlet sınırlarımızın güvenliği olduğunu düşünüyoruz. Sınırlarımızın güvenliğini kendi askerlerimiz ve Rusya FSB sınır idaresi askerleri birlikte sağlıyor.”
Tibilov, Güney Osetya Devlet Üniversitesi’ndeki bir konferansta Güney Osetya ve Kuzey Osetya’nın Rusya Federasyonu çatısı altında birleşmesi konularının görüşülmesiyle ilgili düşüncelerini de aktardı.
“Kuzey ve Güney Osetya’nın insanları tek bir halktır. Bundan ötürü zorla ayrılan halkın yeniden birleşme isteği doğal. 1994’de Kosta Hetagurov’un köyü Nar’da oluşturulan devlet sınırına rağmen Osetya’nın kalbinde insanlar arasındaki sıkı ilişkiler hiçbir zaman kopmadı. Her Oset kendisini ortak Osetya vatandaşı hissediyor.
Şinvali’de 25-26 Eylül’de yapılan bilimsel konferansın konusu “Ulusal Düşünce ve Devlet Politikası” idi. Ulusal düşünceyi kurmakla ilgili diğer önerilerle birlikte Kuzey ve Güney Osetya’nın birleşmesi fikri, Güney Osetya Cumhuriyeti devletinin güçlenmesi ve daha başka konular tartışıldı.”
