Suriye’deki savaş, belli ki bir süre daha dünya gündeminin ilk sıralarında olacak. Türkiye’nin ve Çerkeslerin de.
Müttefiki olduğu ve Lazkiye’de deniz üssü bulunduğu için Suriye’yi zaten önemseyen Rusya Federasyonu, Suriye Çerkeslerini gündeminden çıkaramayacak; tabi Çerkesler ısrarlı ve kararlı olurlarsa.
Patriotlar konuşlandırıyor TC Hükümeti. Suriye füzelerine karşı savunma amaçlıymış. Üstelik kimyasal tehdit söz konusu olabilirmiş. Neden? Durduk yerde bir tehdit mi söz konusu? Ülkenin başbakanı mealen diyor ki; “Taa okyanus ötesinden gelen ABD’nin Irak’ta yaptığını 910 km.’lik sınır komşumuzda biz yapmayacak mıyız?” Sınır adeta yolgeçen hanı olmuş, medyadan takip ediyoruz. Gündüz savaşıp gece mülteci kampında konaklamaya gelenler, farklı ülkelerden silahlı askerler vd. Türkiyesürece direk müdahil. Belli ki başka ve farklı adımlar da atılacak ve bunu gören Suriye bir delilik yapıp kızgınlıkla füze atabilir diye önlem alıyor olmalı Hükümet.Önemlisi, NATO müdahalesi tanımı ile “legalleştirilecek” direk müdahale olasılığı için önlem söz konusu olmalı. Bölgesel güç olmaktan her dem söz ediliyor ya bunun için belli ki her yol mubah görülüyor; kirli savaşta taraf olmaktan direk müdahaleye kadar.
Savaştan en çok etkilenen siviller, öncelikle çocuklar, gençler ve kadınlar için çözüm arıyorlar. Kirli savaşın mağduru olmak istemiyor, bir insanın en kutsal hakkı olan yaşam hakkına sıkı-sıkıya sarılıyorlar.
1864’te vatanlarından koparılan Suriye Çerkeslerinin bir kısmı, sürgünü geri çevirmek ve anavatanı Kafkasya’ya dönmek istiyor. Dönenler ve yerleşenler oldu. Ancak Rusya Federasyonu (RF) dönenlere, asgari yaşam koşullarının oluşturulmasına dair destek vermediği gibi kota uygulaması ile dönüşe sınırlama getiriyor ve daha fazla Çerkesin Kafkasya’ya gelmesine izin vermek istemiyor.
RF cumhuriyetlerinden Adıgey’deki bir sivil kurum başkanı; Putin, Medvedev, Duma gibi yerlere yazılı başvuru yaptı. Suriyeli Çerkesler tarihi anavatanlarına dönebilmeliler talebi ile. Putin ve Medvedev muhatap olmadı. Dışişleri özetle diyor ki, “RF Suriyelilere insani yardımlar gönderiyor, bu yardımlardan Çerkesler de yararlanıyor olmalı”. Birileri diplomatik yanıt diyecektir, mizahçılar için bu güzel malzemeye. Asıl mizahi malzemeyi ise Duma veriyor. Diyor ki yetkili; “Çerkesleri Kafkasya’dan askeri harekatla attık, o zamanlar Çerkesler vatandaşımız olmamıştı ki şimdi hak iddia etsinler”.
DÇB Yönetim Kurulu üyelerine çağrı:
UNPO kararında ısrarcı olun!
Dünya Çerkes Birliği 1997’de UNPO’ya* aldırdığı kararın arkasında durmalı. RF Anavatan Cumhuriyetleri DÇB temsilcileri, merkezin baskısı nedeniyle farklı çözüm önerileri sunabilir. Ancak diaspora ve özellikle Türkiye diasporası temsilcileri bu kararın arkasında durma iradesini göstermeli ve diğer olası kararlara şerhlerini koymalıdır.
Bu köşede aynı şeyi kaç kere yazdım anımsamıyorum. Ama sıkılmadan yazmaya devam edeceğimi biliyorum. Adalet arayışıkarşılık buluncaya kadar. UNPO kararı çok nettir; “Çarlık RusyasıÇerkeslere soykırım uygulamış ve onları sürgün etmiştir. Çerkeslerin anavatanlarına dönüş hakları vardır. Çerkeslerin çifte vatandaşlık hakları vardır.”
Gündeme getirilen ve tartıştırılan birçok konu (450. yıl**, vatandaşlık kotası vd.), temel alınması gereken bu karardan uzaklaşmayı sağlamak içindir. RF’nin sunduğu ve farklı amaçlar taşıyan yaklaşımların içinde,politik kılıflar bularak yer almak ve üstelik bunu ince siyaset olarak sunmak, en hafif deyimi ile RF’nin oynamak istediği oyuna ortak olmaktır.
Konuya dair sağlam politik tutumu 1997’de DÇB göstermiştir. Durumumuzla ilgili değişen koşullar yoktur. Değişen, KalmıkYura sonrası hızla Moskova güdümüne giren DÇB’dir sadece.
Dünya Çerkes Birliği Yönetim Kurulu sayın üyeleri; buyrun, 1997’deki DÇB’ninUNPO’da aldırdığı karara koşulsuz sahip çıkın. Çeşitli gerekçelerle diğer üyeler bunu yapmıyorsa, Kaffed’in belirlediği YK üyeleri sahip çıksın. Türkiye Çerkesleri onları destekleyecektir.
*UNPO; Temsil Edilmeyen Halklar ve Milletler Örgütü
**Adıgelerin Rusya’ya gönüllü katıldıklarıgerekçesi ile 450. yıl kutlaması konusunun 2007’de tartıştırıldığını hatırlayalım. Kabardey beylerinden İdarıkhoTemrıkho’nun kızı Goşenay, Rus Çarı İvan Grozni ile evlendirilmişti. Evliliğin 1561 yılında gerçekleştiği tespit edilmiş ancak evlilik yoluyla egemenliğin tanınması konusunda diyalog 1557 yılında gerçekleştiği için, 450. yıl 2007 yılına denk gelmişti.
