Bağımsızlık Demokrasi Özgürlük Eşitlik Birlik

“Çerkeslerin çoğunun adı ya da soyadı Türkçe ve Arapça olmuştu”

1864 sürgününün Ürdün’e taşıdığı Hot ailesinden Faisal Habtoosh, 1987’den itibaren ünlü Çerkeslerle ilgili bilgi ve belgeleri toplayarak bir arşiv hazırladı. Binden fazla Çerkesin bilgisine ulaşarak bir kitap yayınladı. Arşiv çalışmalarını hala sürdüren Habtoosh’la bu kitap ve Ürdünlü Çerkesler hakkında konuştuk.

-Ürdün’deki Çerkes yerleşimleri nerelerde yoğun? Doğduğunuz köy ve ailenizle ilgili bilgi verir misiniz?
Naur, 1878 sonrasında Ürdün’e göçeden Çerkeslerin kurduğu 7 bölgenin en büyüklerinden. Diğer 6 bölge: Amman, Wadi Al-seer, Jarash, Sweelih, Russiefa ve Zarqa. Naur bölgesi Abzah, Şapsığ, Bjeduğ ve Kabardeylerden oluşan yaklaşık 52 aile tarafından 1900’de kurulmuş. Dedem Salih’le kardeşleri İbrahim, İdris, Mahmut ve kızkardeşi Goşmaf bir kağnı arabasıyla Türkiye-Suriye yoluyla Amman’a gelmiş. Dedemle kardeşleri çitçilik yaparken en küçük kardeşleri ev tamiratı işine başlamış. Babam da çiftçiliği bırakarak Irak Petrol Şirketi’nde çalışmaya başlamış.

-Ürdün’deki Adıge, Abaza ve Çeçenlerin nüfusu ve aralarındaki ilişki hakkında bilgi verebilir misiniz?
İlişkiler gayet iyi. Adıge ve Abazalar kendilerini aynı halk olarak görüyor ama Çeçenler kendilerini farklı kabul ediyor. Ürdün’deki Abaza ve Adıgelerin nüfusunun 100 binden fazla olduğu tahmin ediliyor. Çeçenler ise 5-10 bin arasında. Adıge, Abaza ve Çeçenlerin Ürdün parlamentosunda özel bir kotaları var. Parlamentoda 3 ve hükümet bakanlığında 1-2 kişilik kotamız var.

Tüm Çerkeslerin Anavatana döndüğünü ve dünyadaki tüm bağımsız ülkeler gibi insan haklarından yararlandığını görmeyi çok arzu ederim. 

-Ürdün’deki Çerkes Derneği ne gibi çalışmalar yapıyor? Çerkes okulu var mı?
Ürdün’deki dernek Çerkes Yardımlaşma Derneği olarak biliniyor. Ekim 1932’de Amman’da kuruldu. Amman merkez olmak üzere Naur, Wadi Al-Seer, Sweelih, Jerash, Zarqa, Russiefa’da şubeleri olan derneğin 6 bin civarında üyesi var. Ayrıca Kadın Kolları grubu var.
Fakir ailelere, üniversite öğrencilerine yardım gibi sosyal çalışmalarda bulunuyor. Ürdün’de ve Anavatandaki farklı konferans ve toplantılara katılıyor. Çerkes Kadın Kolları, anadilin korunması amacıyla 1974’te Prens Hamza Çerkes Okulu’nu açtı. Bu okulda haftada 2 saat dil dil dersi yapılıyor. Ayrıca, Wadi Al-Seer’de haftada 7 saat dil dersi verilen Prens Ali Anaokulu açıldı. Amman’daki dernek 1974 yılından beri Nart adında bir dergi yayınlıyor. Wadi Al-Seer’deki dernek de 1969’dan bu yana Al-Ekha’a (Kardeşlik) dergisini çıkarıyor. Çerkes Yardımlaşma Derneği Çerkeslerle ilgili kitapların basım ve dağıtımına da destek sağlıyor. Amman’da Al-Ahli ve Al-Jeel Al-Jadeed adlarında 2 klüp var. Spor ve dansla ilgileniyorlar.
Birkaç yıl önce kurulan “Kuzey Kafkasya Çerkes Dostları” adındaki dernek ise siyasi ve kültürel çalışmalar yapıyor.

-Sizi “Ünlü Çerkesler” kitabını yazmaya götüren süreç nasıl gelişti?
Yazmaya ilgim olduğunu 7. sınıftan itibaren farketmiştim. O zamanlar Mısır’ın Çerkes sultanları hakkında şiirler yazıyordum. Ormancılıkla ilgili bir kitabı İngilizceden Arapçaya tercüme ettim.
“Ünlü Çerkesler” kitabını yazmaya 1987’de karar verdim. Çerkeslerle ilgili isim ve bilgilerin modern tarih içinde kaybolmaya başladığını düşünüyordum. Çerkeslerin çoğunun adı ya da soyadı Türkçe ve Arapça olmuştu. Aile isimleri atılmış ya da Türk ve Arap seslerine uydurulmak suretiyle anlaşılmaz hale gelmişti. Bu isimleri bilinir hale getirmek amacıyla tarihi, siyasi ve edebi kaynaklardaki Çerkeslerin isimlerini, kısa hayat öykülerini ve resimlerini toparlamaya başladım. Rusya’ya yani Çerkeslerin ezeli düşmanına hizmet eden ve halkına karşı savaşan Çerkesleri eledim.
Bilgilerine ulaştığım ünlü Çerkes sayısı 1994’te bini bulmuştu. Bunlardan 60-70 kadarının bilgilerini her 21 Mayıs’ta sergiledim. Bu sergiler yoğun ilgi görüyordu. 2007 yılında, Amman’daki Çerkes Yardımlaşma Derneği 75. yılını kutlayacaktı. Ünlü Çerkeslerle ilgili bir kitap yayınlamayı teklif ettiler. Kabul ettim ve kitapta yer alacak 100 ünlü Çerkesle ilgili çalışmalara başladım. Binden fazla isim arasından siyasi, sosyal, askeri, edebi ve diğer alanlarda öne çıkmış 100 ismi seçtim. Kitap basıldı ve derneğin 75. yıldönümünde dağıtıldı. Arap ülkelerinde bu konuda yayınlanmış ilk kitaptı. 1987’den bu yana bilgilerine ulaştığım Çerkeslerin sayısı her geçen gün artıyor. Ünlü Çerkeslerle ilgili bir ansiklopedi yayınlamayı çok istiyorum.

Çerkes Kadın Kolları, anadilin korunması amacıyla 1974’te Prens Hamza Çerkes Okulu’nu açtı. Bu okulda haftada 2 saat dil dil dersi yapılıyor. Ayrıca, Wadi Al-Seer’de haftada 7 saat dil dersi verilen Prens Ali Anaokulu açıldı.

-Hangi kaynaklardan yararlanıyorsunuz? Sadece Arap dünyasındaki Çerkesleri mi araştırıyorsunuz?
Arapça, Türkçe, İngilizce ve Rusça kitap ve dergilerden yararlanıyorum. Sadece Arap dünyasındaki değil, tüm dünyadaki Çerkeslerin bilgilerini toplamaya çalışıyorum. Araştırmalarım sırasında Çerkes olduğu bilinmeyen birçok Çerkesin bilgisine de ulaştım. Anavatan, Türkiye, Mısır ve Suriye’de kendi alanlarında öne çıkmış Çerkeslerle ilgili bilgiler üzerinde araştırma yapıyorum.

-Araştırmalarınız esnasında Çerkeslerin, yaşadıkları ülkelerde asimilasyona uğradığına dair bir gözleminiz oldu mu?
Mısır’daki Çerkeslerin büyük oranda asimile olduğunu ama Ürdün, Türkiye ve Suriye’deki Çerkeslerin hala Çerkes kalabildiklerini düşünüyorum, ama tabii ki dil ve gelenek konusunda eksilmeler var.

-Sizce, Çerkesler bir güç oluşturmak için birleşmek adına ne yapmalı? Anavatana dönüş konusundaki fikriniz nedir?
Diasporadaki Çerkeslerin birlik içinde olduğunu düşünüyorum ama Anavatanda durum farklı. 3 ayrı cumhuriyette yaşıyorlar, birleşmek için bir baskı unsuru oluşturmalılar. Bazı Abazalar da ayrı ve farklı olma eğilimi içine girdiler ama Çerkes birliğini sağlamak adına bu görüşe son verilmelidir.
Çerkeslerin geleceği güzel Anavatana dönmekle güzelleşecektir. Oraya giderek başkalarını da özendirenler öncü ve kahraman olacaklardır. Nasıl ve ne zaman sorusuna diasporadaki Çerkeslerin farklı cevapları olabilir ama geri dönüşü hızlandırmak için bir Çerkes örgütü kurulması yararlı olabilir. Tüm Çerkeslerin Anavatana döndüğünü ve dünyadaki tüm bağımsız ülkeler gibi insan haklarından yararlandığını görmeyi çok arzu ederim.

-Suriye’deki Çerkeslerle ilgili düşüncelerinizi paylaşabilir misiniz?
Suriye’deki Çerkesler Suriye vatandaşıdır ve diğer Suriye vatandaşları gibi, ülkeden gitmek ya da ülkede kalmak arasında seçim yapmakta özgürler. Anavatana dönmeyi tercih eden Çerkesler kesinlikle desteklenmeli. Onların dönüşü, anavatandaki Çerkeslerin nüfus dengesini de lehimize çevirecektir.


Faisal Mosa Salih Habtoosh kimdir?

Faisal Habtoosh Abzahların Hot sülalesinden. 5 Mayıs 1945’te Amman’ın Naur bölgesinde doğdu. Faisal henüz 3 yaşındayken, babası öldü. İlkokulu Amman’da okudu, üniversite için Türkiye’ye geldi ama daha sonra Ürdün Üniversitesi Bilim Fakültesi’nin Biyoloji bölümünde okumak üzere Ürdün’e döndü. Üniversiteyi bitirince 3 yıl öğretmenlik yaptıktan sonra orduya katıldı, laboratuar teknisyeni olarak çalıştı ve binbaşı rütbesiyle emekli oldu. Ürdün Kraliyet Doğayı Koruma Cemiyeti’nin çevresel eğitim bölümünde görev aldı. Amman’daki Çerkes Yardımlaşma Derneği’nde kütüphaneci olarak 4 yıl çalıştı. Kütüphanede Çerkes araştırmaları bölümünü kurdu ve Çerkesler hakkında farklı dillerde yazılmış 12 bin kaynağa ulaşıp arşivledi. Çerkes Derneği’nin çıkardığı Nart dergisinin 8 sayısını yayınladı.

2007’de, içinde 100 Çerkesin yeraldığı Ünlü Çerkesler adlı kitabı yayınlandı. Kitapta Anavatan, Türkiye, Ürdün, Mısır, Suriye ve Tunus’taki ünlü Çerkeslerin kısa hayat hikayeleri ve resimleri var. Çerkes dergileri için Çerkes tarihi ve kültürü konusunda makaleler yazdı. Makale konuları: Mısır Çerkesleri, Libya Çerkesleri, Sudan Çerkesleri, Arap kültüründeki Çerkes öncüler, Osmanlı’daki Çerkes sadrazamlar v.d. Wikipedia’daki Ünlü Çerkesler listesi de Habtoosh’a ait.

Çerkeslerle ilgili yazdığı Arapça şiirlerinden biri, Lübnan’da doktora yapan bir öğrencinin “Çerkes Edebiyatı’nda Anavatan” başlıklı tez çalışmasında analiz edildi. Çerkeslerle ilgili bilimsel araştırmalara yardımcı oldu. İnternette “Çerkeslerin kurduğu şehir Wadi Al-seer” ve “Çerkeslerin kurduğu şehir Naur” gibi sayfalar açtı.

Naur’daki Çerkes Yardımlaşma Derneği’nin aktif üyesi olarak 1964’ten bu yana birçok kültürel komitede görev aldı. Seminer ve sergiler düzenledi. Annesi Bişkok sülalesinden olan Habtoosh’un 1 oğlu, 2 kızı ve 8 torunu var.

Serap Canbek
Serap Canbek
İstanbul’da doğdu. Boğaziçi Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümündeki tahsilinin ardından sigorta sektöründe çalıştı. 2011 yılından beri Jıneps gazetesinde yayın kurulu üyesidir.

Yazarın Diğer Yazıları

Yeryüzünde güçlü izler bırakan kadın: Şamirze Ludmila

Avrupa Parlamentosu’nun Strazburg’daki binasının önüne 1994 yılında dikilen ve Avrupa Birliği’ni sembolize eden heykeli yapan sanatçı Ludmila Tcherina’nın babasının Çerkes olduğunu tesadüfen öğrenip de...

Sürdürülebilir kültürel miras

Sürdürülebilir kültürel miras Çocuklar, bir halkın kimliğini ve kültürünü yansıtan anadilleriyle kimlik kazanır ve sosyalleşir. “10 sene sonra bulamayacağımızı düşündüğümüz Adıgabze çocuk seslerini kayıt altına...

Savaşa dair iki film

Abhazya Savaşı’nın 30. yılında, Gürcistanlı yönetmen ve senaryo yazarı Nana Janelidze’nin “Devam Et Lisa” ve Tiflis’te yaşayan Abaza yönetmen Anna Dziapşipa’nın “Sınır Çizgisinde Otoportre”...

Sosyal Medyalarımız

4,890BeğenenlerBeğen
1,353TakipçilerTakip Et
4,000TakipçilerTakip Et

Son Yazılar

- Advertisement -spot_img