Struma

0
2192

Kitabı yazan damadımız olduğu için değil sadece… Kitap, göçmenleri taşıdığı için… Kitap, savaştan kaçanları yazdığı için… Kitap, sanki benzer bir şekilde benim tarihimi yazdığı için oldukça anlamlı bir kitap…

Struma bir nefeste bitti.

İçinde isim yazılı, içinde umut yazılı Struma’nın…

Karadeniz açıklarında bir yerde batmış…

Kefken sahiline çıkan ilk gelenlerin sığındığı mağara gibi, bir kayığın içine sığınmış kurtulan tek kişi…

David kurtulmuş bir tek, onu kurtaran yaşıyor hâlâ…

1830 model motoruyla geçmeye kalkarken Boğaziçi’nden, Joshua görüyor onu…

Bir gemi batığını Kekova’da, bir dalış sırasında görmüştüm, neden bilmem gemi batığını gördüğüm zaman Titanic’i gördüm zannettim, kalbim o heyecana dayanamayacak zannettim…

Deniz bulanık, görüş mesafesi iyi değildi. Önce bir karaltı gördüm, sonra gemi tüm ihtişamıyla karşımdaydı.

Balıklar rehberlik ediyorlardı yumurtladıkları yerleri gizleyerek… Denizatları karşılıyordu bizi, şahlanarak dümendeydiler.

Karasu… Karasuyun öte yanı…

Dünya savaşından bir başka kalan…

Sadece on sekiz metrede, bir başka batık.

Denizaltı…

Adı, U-20…

Struma’yı bulana kadar, binlerce Struma’yı bulana kadar…

Bir solukta bitti. Nefesim tükeniyordu, tüpümde hava azalmıştı.

Çıktım sonunda gün yüzüne, kalbime yenilmeden…

Güneş parlıyordu.

Bir yıldız görüyordum bir kayığın içinde…

Bir yıldız görüyordum bir mağara içinde…

Bir yıldız görüyordum.

Yeni bir kitap yolda, sayfaları sıcak mı sıcak…

Yeni kitap bizi nereye götürecek bilemiyorum. Ne kadar havamız var, hiç bilmiyorum.

Yine nefessiz okuyacağım onu, aynen Struma’yı okuduğum gibi…

H. Okan İşcan

Sayı: 2013 03