Kafkasya’nın İşgali ve Günümüze Yansımaları

0
494

Kafkasya Araştırmaları Topluluğunun düzenlediği,“ Kafkasya’nın İşgali ve Günümüze Yansımaları” konulu panel, Eğitim Fakültesi B Blok Konferans Salonu’nda yapıldı. Panelde; Kafkasya Forumu Aktivisti Alper Kahraman, Guşips Dergisi Koordinatörü Kuban Kural ve bağımsız araştırmacı Irma Kreiten konuşmacı olarak yer aldılar.

Programda, kısa film gösteriminin ardından panele geçildi. Açılış konuşmasını yapan Kafkasya Araştırmaları Topluluğu Başkan Yardımcısı Furkan Soyupak, “Üniversitemizde lisans ve lisansüstü eğitim bazında Kafkasyalı birçok insan var” diyerek, topluluğun bilgi aktarımı ve birliktelik amacıyla ortaya çıktığını belirtti.

Panelin ilk konuşmacısı olan Irma Kreiten, “Akademik anlamda tehlikeli bir konu. Önyargılar çok. Dünyanın her tarafında aynı önyargılar var. Kafkasya’ya gelince de aynı önyargılar mevcut. Anlatmak istediğim şey bu önyargıların neye dayanıyor olduğu. Rönesans döneminden önce Avrupa kapalıydı ve bilgi yoktu. Yeni dünyanın keşfiyle çok farklı yaşamlarla, bilgilerle karşılaştılar. Bu dönemde Rusya ilerledi. Batıdan örnekler alıp Kafkasya’yı sömürge altına almaya çalıştı. Aynı dönemde Kafkasya için iklim teorisi geliştirildi. Çerkesler geri kalmış toplum olarak sayılıyordu. Zorlu doğa koşulları nedeniyle dağlarda yaşıyorlardı. Ya yok olacaklar, ya da Avrupalılar gibi düzlükte yaşayacaklardı. Düzlükte yaşamak farklı sorunları beraberinde getiriyordu. Soyguncularla baş etmek, düşmanla karşı karşıya gelmek demekti. Oysaki dağlar doğal kale konumundaydı. Bugün artık iklim teorisine inanmıyoruz” dedi.

Irma Kreiten’in ardından söz alan Kuban Kural, “Osmanlı döneminde Çerkesler bu topraklara soykırımdan kaçmak için geldiler. Her türlü faaliyetlerini gerçekleştirmek için burada birlik oldular. Cumhuriyet döneminde bunlar engellendi. Çerkesce konuşmak yasaklandı. Çerkesler, Ruslar tarafından soykırımın ardından zorla sürgün edildiler. Soçi’nin gerçek sahipleri Çerkeslerdir. 2006 yılında Ruslar Soçi katliamının yapıldığı yeri olimpiyatlara aday gösterdiler. Biz de Çerkesler olarak buna karşı geldik ve imza kampanyası düzenledik. Çünkü insanların, atalarının kemikleri üzerinde oyunlar oynanmasını istemedik. Fakat bütün çabalarımıza rağmen Soçi, olimpiyat şehri olarak kabul edildi. Soçi ile birlikte Türkiye’deki Çerkes olmayan toplumlar komşularının, arkadaşlarının acısını paylaştılar. Soçi, Çerkesler içinse yüzleşme ve kimliklenme meselesi olmuştur. Çabamız, 150 yıl önce tarih sahnesinden silinen Çerkesleri hatırlatma, yeniden kazanma, Dünya’ya ve Rus halkına Çerkesleri anlatma çabasıdır” şeklinde konuştu.

Son konuşmacı Alper Kahraman ise, “18. yüzyılda dünya halkları uluslaşırken Çerkesler soykırımla karşı karşıya kalarak yok olmaya yüz tutmuştur. Çeçenistan ve Abhazya savaşları, soykırımın acı örnekleridir. Türkiye henüz Soçi’nin durumunun farkında değil. Gürcistan’da soykırım heykeli yapılması gibi bazı adımlar atıldı. Fakat hükümetin değişmesiyle, Rusya yanlısı hükümet tarafından bu plan rafa kaldırıldı. Çerkes kimliğinin gelişim süreci tehlikededir. Kafkasya Forumu’nun amacı bu gelişimi sürdürmektir. Çerkesler olarak kendi öz kaynaklarımıza ve gücümüze dönmek istiyoruz” dedi.

Öğretim üyelerinin ve öğrencilerin katıldığı panel soru- cevap bölümüyle sona erdi.

Haber : Jıneps Gençlik Yayın Kurulu

 

Sayı : 2013 04