Yeryüzünde yaşayan insan toplulukları ilk, orta, yeni ve yakın çağlarda, devrinin şartları, bulundukları coğrafyaların koşullarına göre farklı örgütlenmeler ve devletleşme örnekleri göstermişlerdir. Emperial güçlerin hakim olduğu orta ve yeni çağlarda, Kafkasya coğrafyasının etrafında yaşayan imparatorlukların hepsi, bu bölge ve bölgenin insanları ile çok ilgilendiler ve her biri bölgeyi ele geçirme yarışındaydılar.
Bölgenin coğrafi adı Kafkasya, ancak sahasında farklı dil ve etnisite sayısı oldukça fazla. Özellikle Kuzey Kafkasya’da yaşayan toplulukların kültürel benzerliklerinin yanı sıra, farklı dil sayısı da çok fazla. Bu nedenle Kuzey Kafkasya, diller mozaiği unvanını almıştır.
Bölgeye iştahları sürekli kabarık olan, Arap, Pers, Türk ve daha sonraları Rus emperyal güçlerinin, bölgede yaşayan insan toplulukları ile çokça ilgilenmiş olmaları doğaldır. Bu ilişkiler sonucunda, bölge insanlarının tamamını veya büyük bir bölümünü ÇERKES veya benzer sözcüklerle isimlendirdiklerini biliyoruz. Diasporada Türkiye’de yaşayan Kuzey Kafkasyalıların tamamı, özellikle Cumhuriyet döneminde örgütlerinde KAFKAS ismini kullandılar. Halen de kullanmaktalar. Ancak son zamanlarda bu coğrafi kavramın kendilerini ifade etmedeki sorun algılaması ÇERKES adını öne çıkarmaya başladı. Bu ad, özellikle, diasporanın büyük parçasını oluşturan ADİGE ve ABAZA grupları arasında ve kendi içlerinde sorun haline geldi ve bir türlü çözülememekte.
Oysa, olaya dışarıdan bakıldığında, Kuzey Kafkasyalılar, birliktelik içersinde bir güç oluşturmak istiyorlarsa, bu ismin birleştirici sihirli bir hediye olduğu düşünülebilir.
Ancak, son yıllarda, özellikle SSCB’nin dağılmasından sonra, kabaran mikro milliyetçilik dalgaları, her etnik grubun kendi etnik adına sıkı sıkıya sarılması sonucu, ÇERKES ismi, diasporada büyük çoğunluk olan Adigelere kaldı.
Ama, diasporada birbuçuk asırdır yaşanan birliktelik, ortak hayaller, ortak kurumlar, iç içe geçmiş aile bağları ne olacak şimdi? Bu sorunu büyük ölçüde körükleyen, Abhazya’nın bağımsızlık süreci ile birlikte, Abazaların bir kısmının ÇERKES adını tamamen reddedip ayrı federasyon kurmalarıdır. Gerçi bu federasyon kavga ve nefret üzerine kurulduğu için, Abaza toplumunun ikiye bölünmesine neden olmuştur. İsim meselesi aysbergin gözüken kısmı.
Daha geniş ve realist düşünen Abazalar, var olan birlikteliğin aynen devam etmesini istiyorlar ama, onlarda da isim takıntısı var. Kurumların ÇERKES adını almasına karşılar. Adigelerin birliktelikten yana hiçbir itirazları yok ancak, Dünya markası haline gelmiş olan ÇERKES ismini kullanmak istiyorlar. Birlikteliğin bu ortak isim altında devam etmesini benimsiyorlar. 20-21 Nisan 2013 günleri, KAFFED’in olağanüstü genel kurulu vesilesi ile Ankara’da gerçekleşen istişare toplantılarında bu hususlar detaylı olarak tartışıldı ve bir ölçüde netleşti.
Osetler kendilerini bu sorunun dışında görüyorlar. Daha cazip buldukları ALAN ismini örgütlerinde kullanıyorlar. Günlük hayatta ve pratikte kimliklerini ÇERKES olarak tanımlamaktan kaçınmıyorlar. Çeçen-İnguşlar ve Dağıstanlılar ise ÇERKES adına çok daha uzak duruyorlar.
Görülen genel tablomuz bu olmakla birlikte, Adige, Abaza ve Oset, Çeçen-İnguş, Dağıstanlılardan oluşan Kuzey Kafkasya diasporasının ortak olan tarih, kültür, ana vatan, sorunları ve ihtiyaçları açısından bakılırsa, mutlaka sıkı işbirliği içersinde olmaları, hak ve çıkarlarını birlik ve beraberlik halinde savunmaları gerekmektedir.
Bunun için, KAFKAS, ÇERKES ve etnik isimlerimiz bağlamında gelişen sorunları bir şekilde aşmak zorundayız. Bu amaçla, öncelikle, bu coğrafi, siyasi ve etnik kökenli isim ve kavramların, bilimsel, akademik ortamlarda analizlerinin yapılarak kamuoyunun doğru bilinçlenmesine ihtiyaç vardır. Bu işin de bir an evvel yapılması ve kargaşa ortamının ortadan kalkması çok önemlidir.
Yaşar Nogay
Sayı : 2013 05