Bilgiler belirleyiciydi

0
1692

Kafkas-Rus savaşları döneminde Rusya Kafkas topraklarını işgal, hegemonya ve savaşlarla ele geçirmiş, ardından Çerkesleri topluca sürgün etmişti. Bu konuda yayınlanmış pek çok kaynaklardan da yararlanan N. Berzeg, Çerkeslerin sürgün tarihleri üzerine: Dokümanlar bir araya geldikçe kitap kendi inisiyatifi ile kolonyalizmi, emperyalizmi ve uygulamalarını sergileyen-yargılayan bir küçük dava dosyası haline geldi” belirlemesiyle önemli bir saptamada bulunuyor. Bir gün soykırımın, katliamların ve sürgünlerin yargılanması yapıldığında bu çalışmaların her biri birer “dava dosyası” olacaktır. Böyle dava dosyalarının” açılmasının önünde türlü engeller var. Aşmak zor! Uluslararası bir durum. Bir defa tüm sömürgeciler tarihin her döneminde insafsız ve ikiyüzlüler. İnsanlık dışı yöntemlerle gerçekleri ört bas ederek ya da çarpıtarak kendilerinden dava dosyalarıyla da” olsa hesap sorulmasını, olası davaların açılmasını önlüyor ya da geciktiriyorlar. Ama gene de bir gün işlenen suçların açığa çıkarılması, hesabının sorulması muhakkaktır. N. Berzeg; “Çarlık Rusyası ordusu Çerkesleri sürgün ederek işgal ve kolonize ettikleri Kuzey Kafkasya topraklarında (…) tarihin talihsiz bir döneminde kolonyalistler-emperyalistlerce kullanılmış (…) geçmişin hesabını sormak düşüncesiyle (…) bu konuda hesap vermesi, teşhir edilmesi gerekenler halklar değil, 19.yüzyıl kolonyalistleri ve onların bugünlere uzantıları olan emperyalistlerdir” belirlemesini yapmaktadır.

Daha Kuzey Kafkas halkları sürgülerinin “dava dosyaları” görülmemişken, yaraları sarılmamışken bu defa da aradan geçen uzun yıllardan sonra Kafkasya’da yeniden emperyalist ordular ve emperyalist devletlerarasında çıkar çatışması alanlarına dönüştürülerek yeni savaşlar çıkartıldı. Kuzey Kafkas halkları yeni bir boğazlaşma ile Kafkasya topraklarının kana bulanmasına izin vermeyecektir. Onlar, sürgün sorunlarıyla başlayan siyasi, kültürel, sosyal sebepleriyle, sürgünlerin geriye dönüşleri ve tüm hak talepleri gerçekleşsin diye barışçıl mücadele yöntemleriyle ilerlerken, yeni emperyalist haksız savaşların Kafkas topraklarında yaşamasına izin vermeyecekler.

Çerkesler dünyaya diaspora edilmiş olanlarıyla birlikte ülkelerinde yeni bir savaş istememektedirler. Bir emperyalist savaş her zaman Çerkes ulusunun çıkarına terstir. Savaş kışkırtıcılarıyla, savaştan medet uman emperyalistler, 18., 19.yüzyıllarda yaptıkları gibi artık Çerkes ulusunu kışkırtamayacaklar. Tarihsel bir kimlik olarak Çerkesler her dönem tarihte ilişkilerini barış, kardeşlik ve dostluk ilişkileri üzerinden yürütmüşler. Kuzey Kafkasya’nın önemi ve konumu ile Kuzey Kafkasya’nın tarihi üzerine Çerkeslerin, daha antik çağlardan başlayarak tüm ilişkileri barışçıl ilişkiler üzerinden sürdürülmüştür. Hititlerle, Kimmerlerle, antik Grek, İyon ticari kolonilerinin ilişkileriyle, hatta ilk defa oluşturdukları Sindika Devleti sonrasında bile Kuzey Kafkasya ilişkilerinin tarihsel belgeleri; Kafkas-Rus ilişkilerinden Kafkas-Rus-Osmanlı ve Çerkeslerin konumları üzerine değerlendirildiğinde; savaş ve saldırılardan önce bu barışçıl yaklaşımları hep seçebilmekteyiz. Özellikle Kuzey Kafkasya tarihi ilişkilerindeki 17.yüzyıl sonrası ve 18.yüz yılbaşları Kuzeybatı Kafkasya ile Kuzeydoğu Kafkasya’nın toplumsal süreçlerini ele alırken İslamiyet’le buluşan Çerkeslerin İmamlık süreçlerindeki Şeyh Şamil öncesi ve onun dönemindeki Kafkas-Rus savaşlarının kayıt ettiği acımasızlıklar arttıkça barışçıl ilişkiler de bozulmuştur. Çerkeslerin toplumsal mücadelelerini Çerkes toplumsal yapısındaki geleneklerle kültürel çelişkiler arttıkça, Rusya’nın bu çelişkilerden yararlanarak Kuzey Kafkas topraklarını işgali, ardından yaşanılan acılar barışı ilişkilerini bozmuş, savaşı dayatmıştı.

Bunda özellikle 19.yüzyıl Kuzey Kafkasya toprakları üzerinde açık-gizli emellerini saklamayan Osmanlılarla İngilizlerin, Rus Çarlığı karşısında Çerkeslerin topraklarından sürülmelerindeki rolleri belirleyici. İngilizlerin ve Osmanlıların sürgündeki sorumlulukları, Osmanlı Devletinin Kafkasya üzerindeki askeri gücüyle Rus-Kafkas savaşlarında Çerkesleri destekler gözükmesi, sonradan yalnızlığa terk edip ortada bırakması. Her türlü silah ve ekonomik destek sözlerinin arkasında durmaması, sahip çıkmaması… Aralarında anlaşarak, Çerkeslerden habersiz Çerkes topraklarını Ruslara terk etmeleri. İngilizlerin de türlü sahte vaatleri ve kışkırtmaları ile sonunda Çerkesleri terk etmeleri. Çerkeslerin topraklarından çıkartılmasında, sürgün edilmelerinde İngilizlerin, Osmanlıların, Rusların sorumlulukları, işledikleri insanlık suçları. Son olarak Kafkas-Rus savaşlarıyla Osmanlı devletinin içinde bulunduğu durum… Son dönemlerinde Osmanlının durumunu dönemin Çerkes feodal önderleri görebilmişler miydi? Bu da çok belirleyiciydi. Osmanlının ne durumda olduğu belli olan bir süreçte Çerkes sürgünleri Osmanlı topraklarına neden gönderildiler? Çerkes ulusunun sürgünle düşürüldüğü konum. Geride kalan az sayıdaki Çerkeslerin durumu, diaspora olmuş Çerkeslerin bulundukları topraklardaki durumları. Bütün bunlar üzerine temel bilgiler belirleyici.

Sayı: 2013 09
Yayınlanma Tarihi: 2013-09-01 00:00:00