Çerkesler nasıl bir cumhurbaşkanı ister?

0
482

Deyim yerindeyse ağız alışkanlığı olduğu için “Çerkesler” diye başlıyoruz. Kimlik ölçeğinde olması gerekenler, dolayısı ile talep edilmesi gerekenler konusunda, kimlik bilinci ile hareket eden Çerkeslerin en geniş kesimi uzlaşabilmeli diye düşünsem de -teorik olarak- 150 yıllık sürgün ve 90 yıllık cumhuriyet tarihinin sonucu başka bir durum söz konusu. Yerel ve genel seçimlerde olduğu gibi cumhurbaşkanlığı seçiminde de toptancı yaklaşmak olası değil. Belki uzlaşılan nitelikler olacaktır, hatta büyük oranda uzlaşılabilecektir ancak iş siyaset sahnesindeki partilere indirgendiğinde aday isimleri, parti adayları niteliklerin önüne geçebilecektir.
Halk oylaması ile cumhurbaşkanı seçileceği için bu seçim önem kazandı. 12 Eylül darbe Anayasası gereği önemli yetkileri olan (TBMM’nin feshi gibi) bir devlet başkanı seçilecek. Üstelik iktidarın yani başbakanın Gezi sonrası tavrı nedeniyle de bu seçim önemli. Bu anlamı ile ‘nasıl bir cumhurbaşkanı’ndan çok ‘nasıl bir Türkiye’ sorusunun karşılığını aramak gerekiyor belki de.
İlk turu 10 Ağustos, ikinci turu 24 Ağustos’ta yapılacak seçimlerde sadece Meclis’te grubu bulunan partiler aday gösterebiliyor. 20 milletvekilinin önerisiyle aday çıkarılabiliyor olsa da bizdeki siyasi kültür böyle bir açılımı yapmaktan çok uzak. Yanılmayı dilerim. En fazla 4 aday olabilirdi bu durumda, CHP ve MHP “asrın ittifakı” ile tek aday işaret edince sayı 3’e düştü. İki turlu seçimde taktiksel tutumların olacağı, bunların planlandığı belli.
Çerkeslerin kimlikleri adına ne istedikleri, bu anlamda kurulacak cümleler; her kademede görev yapacak seçilmişlerin, bulundukları pozisyonun yasal çerçevesi içinde kalan yetkilerle sınırlı da olsa, kendilerinden neler beklendiğini ortaya koyuyor diye değerlendirilebilir.
Seçilecek olanın ideal niteliklerini sıralayıp, bu konuda en geniş kesimle uzlaşıp sonra aday belirlemek, bu konuda tavizsiz davranmak siyaseten doğru davranış olsa gerek. ‘Nasıl olmaması gerektiğini tarif etmek’de mümkün, nasıl olması gerektiğini işaret eder. Örneğin ‘Gezi sonrası başbakanın yaptıklarını yamayacak bir kişi’ benim için bir ölçü.
Sıralanacak niteliklerin her biri için “sözde değil özde” demek gerekiyor bu arada. Aynı şeyleri hemen herkes söyleyebiliyor ama birilerinin “analar ağlamasın” derken bir kısım anneleri yuhalattığını da biliyoruz.
Uzun cümleler yerine sözcüklerle, kısa cümlelerle sıralamak gerekirse:
Adalet; Hukukun üstünlüğü ve evrensel hukuk ilkeleri; Kuvvetler ayrılığı; Çocuk ve İnsan hakları; Demokrasi daha fazla demokrasi; Yerele inisiyatif; Özgürlükler, düşünce ve basın özgürlüğü başta, “Kamu düzeni” ve “Genel ahlak” gibi istenildiği yere çekilebilecek gerekçelerle özgürlük kısıtlamamak; Barış; İnsan için devlet; Siyasi partilere eşit mesafe; Hoşgörü, geniş perspektif, uzlaştırıcı, kucaklayıcı; Sorun yaratmayan, sorun çözücü; Hiçbir ayrım olmamalı, ideolojik, etnik, din/inanç/inançsızlık, cinsiyet vd., temel alınacak olan şey eşitlik; Emeğe saygı; Kutuplaştırmayan; Nefret söylemine tavırlı; Din istismarcılığı yapmamak; Çocuklara ve gençlere özel önem, bilimsel eğitim ve eğitimde eşitlik; STK’ları, meslek odalarını, sendikaları önemsemek; Toplumsal dinamiklere duyarlılık; Üniversiteleri bilim yuvası olarak değerlendirip özerkliklerini savunmak; Aklı ve bilimi öne çıkarmak; Ülkenin geçmişi ile yüzleşmek; Bilgi ve birikim; Becereklilik (örneğin attan düşmemek); Temsil yeteneği, uluslararası saygınlık kazandırabilecek; Mütevazı, üstten bakmayan; Sempatik; Güven veren; Sanata, bilime, doğaya, hayvana saygı; Ranta karşı; İstifa bilen; Diyalog şampiyonluğuna oynayan, monolagdan hazzetmeyen ve Çerkesleri de unutmayan..

Önceki İçerikSohum’da Amerikalı Bir Abhaz Profesör
Sonraki İçerikÇerkes mahallesinin Çerkes imamı
Yaşar Güven
1958’de, Düzce Köprübaşı Ömer Efendi Köyü’nde doğdu. 1980 yılında İTÜ Gemi İnşaat ve Deniz Bilimleri Fakültesi’nden mezun oldu. Üyesi olduğu Gemi Mühendisleri Odası’nın (GMO) 50. yıl ve İstanbul Kafkas Kültür Derneği’nin (İKKD) 60. yıl Andaç çalışmalarının editörlüğünü yaptı. Her iki kurumun yönetim kurullarında görev aldı. Kurucusu olduğu firmada iş yaşamı devam ediyor. 2005 yılı aralık ayında yayın hayatına başlayan Jıneps gazetesinin kurulduğu tarihten itibaren yayın kurulu üyesi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz